Dinleyerek okuyabilirsiniz :)
Pamir'in arkasından gitmemiştim. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Birkaç dakika sonra Erdem Esra'nın odasından çıktı.
Yanıma oturdu. Tepki vermedim. Dönüp bana baktı ama umursamadım.
"Dila?''
Duymamış gibi yapmak istiyordum ama öyle yaparsam daha çok üzerime geleceğini biliyordum."Efendim Erdem?''
''İstiyorsan seni eve bırakayım.''
''Pamir'in arabasıyla geldik. Öyle de döneriz gerek yok.''
''Niye böyle davranıyorsun bana Dila?''
''Nasıl davranıyorum Erdem?''
''Affettmedin mi hâla? Niye benden iğreniyormuşsun gibi yüzüme bile bakmadan konuşuyorsun?''
''Affettim. Yani birbirimizle muhattap olmamız için hiçbir gerekçe kalmadı. Biz boşandık,ben seni affettim ve sen yüzüne bakmaya bile değmeyecek bi insansın.''
''Abartmıyor musun?''
''Abartıyor muyum?''
''Hata yaptım kabul ediyorum ve eskisi gibi olmak istiyorum. Seni onla görmeye dayanamıyorum. Seninle yeniden eskisi gibi olmak için her şeyi yaparım.''
''Bu konuyu kapattık diye hatırlıyorum. Öyle bir şey olmayacak.''
''Ben sana aşığım.''
Bunu duyunca önce afalladım ama sonra ayağa kalktım.
Arkama bakmadan hızla ilerledim ve hastaneden çıktım.
Hastanenin önündeki banka oturan Pamir'i gördüğümde elimi omzuna koydum. Kaskatı kesilmişti.
"Özür dilerim Dila. Ben Esra'yı unutamamışım ama kendimi seni sevdiğime inandırmaya çalışmışım. Eğer senin kalbini kırdıysam...''''Seni suçlayamam. Benim de Erdem'i unutmam aylarımı hatta yılımı aldı. Sen nasıl unutabilirsin ki?''
''Esra'yı sevmiyorum. Ona karşı bir zaafım var ama onu sevmiyorum. Esra yalan söylüyor,numara yapıyor. Onun bu yüzünü nasıl görememişim ?Beni paramparça etti. Ama sen toparladın...''
"Gidelim mi artık?''
''Gidelim.''
Anahtarları Pamir'den alıp direksiyona geçtim. Pamir de yan koltuğa geçmişti.Arabayı çalıştırdım ve eve doğru sürmeye başladım.
Eve geldiğimizde İrem kapıyı açtı ve söylenmeye başladı.
"İnsan bi bekler bekler. Kaçıyor mu kız? Ne Esra'ymış arkadaş.''
''Hadi o aceleden hemen bastınız gittiniz,telefonlarınıza niye bakmıyorsunuz ya?Öldüm burada meraktan,iyi mi Esra? Durumu nasıl?''
''İyi maşallahı var ya,intihar eden birine göre çok kolay kurtulmuş sanki.''
Pamir gözlerini kapatıp nefes verdi.
"İyi yani?''
''İyi.''
Irem derin bir nefes verdi. Pamir de kendini kanepeye bıraktı.
"Hep ona kanıyorum. Her defasında. Aptal gibi.''
İrem ''Ne oldu?'' dercesine bana baktı.
Kafamı iki yana salladım.
"Ben onu sevmiştim...O beni sevmedi. Hiç sevmedi. Beni kuklası gibi kullandı. Onu sevmekten vazgeçsem de ona hâla bir zaafım olduğunu biliyor. Ama o beni değil Erdem'i seviyor.''
''Ne Erdem arkadaş yuh be. Bi aşık olmayan ben kaldım.'' diye ani bir tepki verdi İrem.
Sonra pot kırmış gibi bana baktı. Bu cümlenin bana acı vereceğini düşünmüştü ama öyle olmadı. Hiçbir şey hissetmedim.
"Boş ver Pamir. Sen de görmüş oldun işte. Sevmiyorum desen de o kadar kolay unutamazsın. Kendine zaman ver.''
Pamir bana özür dilercesine baktı. Onu anlayışla karşılaşıyordum. Elimi omzuna koydum. O da başını omzuma yasladı. Ellerimi saçlarında gezdirdim. Uykuya daldı.
Yüzünü inceledim.
Yorgundu.
Mutsuzdu.
Ama güzeldi.
Ruhu da kendi de güzeldi.Yavaşça başını omzundan kaldırıp kanepeye koydum. Üzerine bir battaniye örtüp odama gittim.
Birkaç gün sonra Esra'nın hastaneden taburcu edildiği haberini almıştık. Pamir her ne kadar belli etmemeye çalışsa da Esra'ya sinirliydi. Esra Erdem'e ayrı bir şey, Pamirze apayrı bir şey söylemişti. Bu kız resmen ikiyüzlüydü.
Pamir ile en çok bu yönden benziyorduk. O Esra'yı sevmişti,ona kalbini vermişti. Ama Esra onun değerini ve önemini anlamamıştı. Pamir'in kalbini paramparça etmişti.
Ben de Erdem'i sevmiştim ama o da beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ona verdiğim sevgiyi hak etmemişti.Evde oturup Pamir ile beraber özel ders ilanı hazırlıyorduk. İyi bir iş bulana kadar özel ders vererek idare edecektim.
''Şimdi Patron'un adamları bi daha sana dokunmaz artık değil mi?''
''Yok ya,bitti galiba o iş.''
''Sana zarar vermeye kalkarlarsa...''
''Bir şey yapamazlar Pamir. Takma kafaya.''
''Buna izin vermem zaten.''
Gözlerimi devirdim. Daha sonra da telefon çaldı. Arayan Dilara'ydı.
Açmadım.
Tekrar aradı.
Yine açmadım.
Yine aradı.
En sonunda açtım.
"Abla annem ve babam geldi. Bize gelir misin?Lütfen. Annem ve babam hakkımdaki her şeyi tüm detaylarıyla öğrenmişler.''
''Eeee, bana ne?''
''Abla,öğrenmişler. Bebeğin babasını.''
''Onu sen düşünecektin Dilara. Yapabileceğim bir şey yok.''
Telefonu kapattım. Dilara eski hayatımın bir parçasıydı ve artık hayatımda yeri yoktu.
Erdem yoktu.
Dilara yoktu.Ben vardım.
Pamir vardı.
İrem vardı.Benim kimsem yokken beni sırtımdan bıçaklamışlardı. O zaman çok acıtmıştı. Ama şimdi yara kabuk bağlamıştı. Artık her gece acımıyor,kanamıyordu.
Pamir'e baktım ve gülümsedim.
Gözlerimiz buluşunca o da bana gülümsedi.
O iyi biriydi.
Pamir iyi biriydi ve bana iyi geliyordu.
Selamlarr uzun zaman sonra bölüm atıyorum. Bölümler seyrek geliyor kusura bakmayın ama bu aralar çok yoğunum. Şu anda sınav haftasına gireceğim girmeden bir bölüm atayım dedim. Umarım beğenmişsinizdir. Destekleyen herkese teşekkür ederim. Yorumlarınızı bekliyorum.
Bu bölüm de sana gelsin HASSAScım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet(tamamlandı)
RomanceBir insanın canı ne kadar yanabilirdi en fazla? Bir insan ne kadar çok göz yaşı dökebilirdi? Uğradığı ihanetin şokunu nasıl atlatabilirdi?Denize sığınmak isterken onu da kurtaran deniz olacaktı da haberi yoktu...