Bana geleceğin saati söyle tarihi bilmesem de o kadar beklerim...
Bölüm 11:
Miral *
Annemin gidişinin üzeriden neredeyse 1 saat geçmişti. Korumalarıma daha sıkı bir şekilde uyarı verdiğimde heryerde adam olmasını da istemiş benim emrim dışında birini içeriye almamalarını söylemişim bu emir dahi olsa. Dün yaptığı şeyi unutmamıştım. Düşüncelerden sıyrılmama vesile olan aşağıya koşarak inen livayla kaşlarım çatıldı arkasında Almira da vardı. Bişey mi olmuştu. Miya nerdeydi liva onsuz aşağıya inmezdi. Dibime gelen liva derin bir nefes alarak bana döndü.
" Konuşmamız gerek ? "
" bişey mi oldu? " Sert sesimden taviz vermiyordum ama miyaya bişey olacak düşüncesiydi beni bitiren.
" Miya uyudu" dedi sanki içimi okuyor gibi " ama miyayla alakalı "dedi devamını getirerek. Almiraysa ablasının bir adım arasındaydı. Tepkisizdi ama sanki birazdan kopacak olan fırtınaya istisnayla katılacağını düşünmüştüm o an.
" Tamam " dedim etrafa bakarken Lidya da aşağıya indiğinde ekip tamamlanmış gibi hissetmiştim. Livadan çok Lidya aşırı huzursuzdu. Sanki bir şey saklıyor da söyleyemiyor gibiydi. Bunu sorgulamıcaktım en azından şimdilik. Koltuklardan birine oturduğumda miyanın kabus görmediğinde bile ara ara uyandığını biliyordum. Yukarıya doğru huzursuzca baktığımda Lidya gülümsedi.
" Merak etme kapısını kapattık " kız kardeşime memnuniyetle baktığımda gözlerim bu kez livaya döndü.
" Vedat aradı "
İsmimi duymamla gerildim. Öfkeyle soluduğumda kendimi sakinleştirmeye ihtiyacım vardı. Öfkemi kontrol altına almalıydım.
" Ne diye aramış şerefsiz ? " sert sesimle konuşurken gözlerimi bir kez kapatıp açtım. Liva huzursuzca yerinde kıpırdandığında
" 16 yaşında olduğunu yasal haklarının kendisinde olduğundan bahsetti "
" Bu ne cürret ! "
" Şikayetçi olacağız yarın bir müddet oyalar " dedi liva.
" Bu aklı nerdeymiş kendi öz kızına dokunurken ? " kendi kendine mırıldanır gibi konuşan lidyaya döndüm oda o an idrak etmişti zaten ne dediğini. Ağzını açıp bir şey diyecek gibi oldu sonra kapattı.
" Ne dedin sen ! " Sesimi sakin tutmaya çalışıyordum fakat bunun imkanı olmadığını biliyordum. Ne dokunmasından bahsediyordu . Lidya pot kırmış gibi mahçup bakışlarını livaya çevirdi. Almira ise bilmediğinden olsa gerek şaşkınlıkla bakıyordu. Sabrım tükenmişti artık. Öfkeyle soludum elimi enseme atarken.
" Bana cevap verin biriniz! " İkisi de korkak bir şekilde bana bakarken Almira ayaklandı.
" Bu ne demek abla. Miyanın başına ne geldi !?" Oda oldukça sıkılmışa benziyordu. Neydi bu ? Neyi saklıyorlardı benden veya kaçıncı sakladıkları yalandı? Derin bir nefes aldım. Öfkeliydim o kadar çok. Vedat benim sevdiğim kıza mı dokunmuştu. Hemde yıllarca. Bildiğime göre annesi öldükten sonra miya hep babasında kalmıştı. Abisi ise benimle ortak şirketlerin birinde görüşmedeydi. Yani kıza dokunmaktan ileriye mi gitmişti? Bu sefer onu gebertecektim. Bunu yapmaya cesaret eden o parmakları kıracaktım acımadan. O miyaya acımadan dokunurken ben ne yapıyordum peki. Sinirle soludum. Miya bu yüzden mi sessizdi? Ben bunu nasıl anlamamıştım. O aptal abisi iş uğruna kız kardeşinin başına gelenleri görmemiş miydi? Sorgulayıcı bakışlarım ikisine döndü. Almira hala oturmamış kös kös ablasına bakıyordu. İçeriye giren kayrayla daha da öfkelenmiştim. Onun gülenyüzünü bağırmamla da söndürmüştüm.
" Bana hemen cevap verin ! "
İçeriye koşarak giren cenk ne olduğunu idrak edememiş gibi endişeyle bakıyordu bana.
" Abi ? Bunu miyanın anlatması çok doğru söz verdik ona "
" Sikerim sözünüzü! Derhal anlatıyorsunuz "
Bakışlarım 3 kız arasında dolaşırken kapıya odaklandım. Kayra kapı pervazında dururken cenk onun önünde duruyordu. Herkes niye pür dikkat önemli bişey var gibi bekliyordu. Gerçi vardı. Önemli olan miyaydı ! ama onların bilmesine gerek yoktu.
" O o adam beni almaya geldi?! " Korkak adımlarla gelen ve merdivenin son basamağında pür dikkat bana bakan kızı sakinleştirmem gerekiyordu o an. Seslerden uyanmış ve korkmuş olmalıydı. Kısa saçları arkadan topluydu kara gözleri ise adeta dolu doluydu. Ayağına dokunan gözlerim çıplak olduğunu gördü. Kaşlarım çatıldı oysa dudaklarını tekrar araladı.
" geleceğini söylemişti zaten " kekeleyerek konuştuğunda livaya döndü bakışları sonra teker teker herkese baktı. Herkes buradayken oldukça korkmuş olmalıydı. Dolu gözlerinden akan yaşlarla kendime geldim hızla yanına giderken onu kucağıma aldım. Yürüyecek hali bile yoktu sanki. Yukarıya çıkarırken miyayı bakışlarım lidyaya döndü. Bu iş burada bitmedi demekti bu. Sonra kaşlarımı çattım.
" Yemek yapmayı bilen vardır aranızda diye düşünüyorum ? " Almira kafasını olumlu anlamda sallarken yapması gerektiğini birazdan miyayı getireceğimi söyledim ve yukarıya doğru adımladım. Az önceki sinirimden eser kalmamıştı. demek ki miya lazımdı sadece. Ama o olayı öğrenene kadar da peşini bırakmayacaktım. Eğer düşündüğüm olduysa sadece vedatı değil emiri de gebertecektim. Çünkü bu hayata tutunma sebebim bu kızdı. O olmasa hiç bir şeyden habersiz ama mutsuz yaşamaya devam edecektim. Ona ilk aşık olduğumu kendime kanıtladığımda bile huzurla dolmuştu içim. Daha fazlasıydı o benim için. Hemde çok daha fazlası.
Bölüm sonu 🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanetim
Cerita Pendekacılarına yenilmemek için direnen genç bir kız... ve emanetine sahip çıkan genç bir adam.. Miya şahin ve miral akdemir...