2 - teslimiyet

647 28 74
                                    

"Kahvaltı," diye bağırıyordu kadın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kahvaltı," diye bağırıyordu kadın. Art arda birkaç kez saatin sabahın yedisi olduğunu umursamadan bağırıyordu. Metin'in yaşlı komşuları vardı ama yine de kadını susturmak için yataktan çıkamadı. Tüm enerjisi içerideki vampir tarafından emilmiş gibiydi.

Yorganını üzerine çekip bu kabusun da bitmesini diledi. Öyle pek dua eden biri sayılmazdı fakat belayı üzerinden atabilmek için elinden başka bir şey gelmiyordu sanki. Kadın onu felç etmişti.

Kapıyı tıklattı art arda dört kez, sonra duraksadı ve bir kere daha vurdu. "Metin Bey kahvaltınız hazır."

Bey olmuştu şimdi de. Cevap vermedi.

"İşe gitmeyi düşünmüyor musun bugün? Ofisi arayıp hasta olduğunu söylememi ister misin? Ya da daha orijinal bir yalan uydurabilirim. Mesela derim ki dün gece sabaha kadar seviştik, yorgun düştü derim, şimdi de duşta diye de ekleyebilirim sonuna. Ama bu ayağa kalkabilecek güçte olduğunu gösterir o yüzden kıçın açıkta uyuyor olman daha mantıklı."

Ayaklarını terliklerine geçirdi. Planlar kuruyordu kafasında. Mutfak çekmecesinin içindeki ekmek bıçağını içeren en güzel rüyadan hallice hayaller kuruyordu. Terliklerini yere sürte sürte maun renkli kapıyı açtı.

"Al," dedi kadın uzattığı kupayla beraber. Kahve kokusu burnunu doldurdu. "Kahvaltı hazır derken yalan söyledim. Yol üzerinden poğaça alırız." Sırıtınca üst dudağı kabardı.

"Gerek yok, bu yeter bana." Mutfak adasına doğru ilerleyip iki yudum aldığı elindeki bardağı tezgaha bıraktı. "Ben duşa giriyorum. Yarım saate hazır olurum," dedi. Açıklama yapıyordu hâlâ. Çoktan şeytana teslim olmuştu.

"Sırtını ovalamamı ister misin?"

"Ha ha çok komik, çok çooook! Bak nasıl da gülüyorum. Kahkahalar kahkalar." Sahte gülümsemesini kendisine saklamadan banyonun yolunu tuttu. Her ihtimale karşı kapıyı ardından kilitledi Metin. İçerideki delinin sınırsız sınırlarından çok çekiniyordu.

Tamam demeden tamam demiş olmuştu geçen gün. Sezen hiçbir şey demeden evinden ayrılmış yaklaşık beş saat sonra da Metin'in dalabilmek için neredeyse ağladığı uykusunu bölmüştü. Çünkü Sezen sırtına attığı elbise askısı ve diğer elindeki ufak valizi ile kapısında bitmişti.

İçeri almıştı kadını Metin. Hiçbir şey dememişti. Okyanus'un odasını gösterip kadına temiz çarşaflar da vermişti. Sonra da sabah olmuş, olmayan kahvaltıyı yapmışlardı.

Soramamıştı. Nereden bildiğini asla soramamıştı. Asla soramazdı, konusunu bile açamazdı, bunun yerine ölmeyi tercih ederdi hatta Sezen'le bile yaşayabilirdi. Hem de sonsuza kadar... Kadının yalan söylemediğinden de emindi. Sesindeki ufak titremeyi duymuş, bakışlarını ise sakındığını görmüştü. Yabancı bile utanmıştı. Metin'den tiksinmiş, yaptığı şeyler için ona bakamamıştı.

Bir Apartman DairesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin