Temmuz'dan
Sabaha karşı uyurken birkaç saatlik uyku yetmişti kendime gelmeme. Erken kalkıp banyoya geçtiğimde kısa bir duş alıp üstümü değiştirdim. Salona geçtiğimde annemlerin kahvaltıyı hazırladıklarını gördüm. Toprak ve babam ise bir köşede Nira'yı oyalamaya çalışıyorlardı. Bizim kız, beni gördüğü an hareketlenmeye başlayınca hızla yanına gidip onu kucağıma aldım. Nira ile oynarken evdeki herkes salona toplanmıştı. Masa hazır olduğunda hepimiz kahvaltı yapmak için masaya geçtik. Evde sessizlik hüküm sürerken duyduğumuz tek ses Nira'nın sesiydi. O da keyfimizi yerine getiriyordu. Kapı bir anda çalınca Çiçek ayaklandı.
''Erdem babalar gelmiştir.'' Çiçek, kapıyı açmaya giderken ayağa kalktık. Saniyeler sonra içeriye İdris amca ve Erdem abi girmişti.
''Günaydın dünürüm.'' İdris amca konuştuğunda babam gidip elini öptü. Biz de aynısını yapıp oturduk.
''Buyurun lütfen dünürüm.'' Erdem abilerde masaya oturunca Nira, Erdem abinin kucağına gitti. Sofrada çok oyalanmadan kahvaltımızı yapıp ortalığı toparlamıştık.
''Ali, siz berbere mi gidiyorsunuz?''
''Evet sultanım.'' Babam, anneme cevap verdikten sonra yanımıza geldi.
''Çıkalım mı şimdi?'' Babamın sorusuna kafa salladım. Hep beraber evden çıkıp berbere gittiğimizde damat tıraşı olmaya başladım. Bizimkilerde tıraşlarını olurken arada sırada gözüm telefona kayıyordu. Balım'ın ailesi ve bizimkiler yavaş yavaş hazırlanmaya başlamışlardı. Çiçek kuaför işini halledip evde hazırlanmalarını sallarken diğerleri de salonda hazırlıkları kontrol ediyordu. Uzun bir süre berberde kaldıktan sonra işimiz tamamen bitmişti. Berbere bahşişiyle birlikte ücretini ödedikten sonra çıktık. gözüm bir ara saatime kaydığında kınaya az bir zaman kaldığını görünce nabzımda belirgin bir artış olmuştu.
''Eve mi geçiyoruz baba?'' Toprak'ın sorusuyla babama döndüm.
''Evet. Üstümüzü değiştirip çıkarız.'' Babam konuştuktan sonra Toprak'ın arabasına geçmeye başladık. Hızla eve geçtiğimizde annemlerim sıkı bir hazırlık içerisinde olduklarını gördüm. Kına, Şebo'nun ayarladığı bir salonda yakılacaktı. Şebo sağ olsun ayarladığı salonda, her şeyi Balım'ın istediği gibi yapıp bize kolaylık sağlamıştı.
''Temmuz evi seyredeceğine gidip üzerini değiştir.'' Haziran'ın konuşmasıyla birlikte kendime gelip odama geçtim. Dolabımda asılı duran takım elbisemi kırıştırmamaya özen gösterip giydim. Aynanın karşında kendime bakarken gözüm bir anda gülümsememe takıldı. Öylece gülümseyip duruyordum. Balım'ın üzerimdeki en güzel etkisi buydu galiba... Kendimi seyretmeye devam ederken kapı çalınınca üstümü başımı son bir kez kontrol edip odamdan çıktım.
Bizimkiler salonda beklerken, yanlarına gittim. Annem ve teyzem yanıma gelip kıyafetimi düzeltirken onların bu tatlı telaşlarına gülümsedim.
''Çok yakışıklı olmuşsun abi.'' Dünya önüme geldiğinde eğilip yanaklarını öptüm.
''E hadi artık çıkalım Sultanım hazır mısınız?'' Babamın sorusuna annem kafa salladıktan sonra evdeki son işlerini halledip yanımıza geldiler.
''Hazır mı herkes?'' Babamın sorusundan sonra hepimiz kafamızı salladık. Hep birlikte kapıdan çıktığımızda cümbür cemaat aşağıya indik. Arabalara yerleştiğimizde Toprak bizi, ayarladıkları mekana götürürken ailemin hanımları da kına gecesine gidiyordu. Yarın evleneceğimi düşündüğüm her saniye nabzım yükseldiğinde Haziran bir şekilde halimi anlıyor gibiydi. Omzumu sıvazlaması, dizime vurması beni kendime getiriyordu. Yarım saat içerisinde marinaya vardığımızda hemen içeri geçtik. Bu sırada Çiçek, salona vardıklarını yazıp Balım ve kucağında duran Nira'nın resmini atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA 2
Ficção AdolescenteMahalle Arasında kitabının devamıdır. Okumak isterseniz lütfen önceliği ilk kitaba verin.