1- ilk defa yakın

82 7 33
                                    

<3daniel<3

Nielwink

Kafamı geriye atıp dalgalanan havuza baktım. Bizim çocuklarla beraber 3 katlı bir evde yaşıyorduk. Jisung, Sungwoon, Minhyun, Seongwoo, Jaehwan, Woojin, Jinyoung, Daehwi, Guanlin, ben ve Jihoon. Jihoon...
Başımı aniden kaldırıp ayağa kalktım. Dün geceden beri Jihoonu görmemiştim. Odasında olabileceğini düşünerek oraya çıktım. Odada 2 kişi kalıyorlardı. Guanlin ve Jihoon. Özel olarak böyle bir şey istemişlerdi. Kimse de sorgulamamıştı. Aniden Ona ihtiyacım olduğunu fark ettim. Jihoonu sinir etmek, onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.

Odanın önünde durup bir kaç dakika bekledim. Ses gelmiyor. Uyuyor olabilirler mi acaba diye düşünürken kapı açıldı ve Guanlin ile burun buruna geldim. Gözlerini devirerek bana baktı. O da son günlerde bana tuhaf davranıyor. Bir ara bunun nedenini sormayı unutmamalıyım.

Kafamı uzatarak içeri bakamaya çalıştığım an önüme geçip ellerini göğsünde birleştirdi.

"Boşuna bakma yok" yüzünü ekşitti.

"Nerede?"  Dedim onu taklit ederek.

Aslında bu aralar hiç kavga etmemiştik guanlin ile. Birden neden bana kötü davranmaya başladığını anlamlandıramadım doğrusu.

"Dışarı çıktı"

Omzuma çarparak merdivenlerden aşağı indi. Odaya son bir kez göz gezdirdikten sonra peşinden gittim. Derdi ne bilmiyorum ama bu hareketlerine bir an önce son vermeli.

Mutfağa girdiğimde Daehwi'nin yaptığı pankeklerin kokusu geldi burnuma. Yanına sessizce yaklaşıp bir tanesini ağzıma attım.

"Daniel!!!"

Kaçmaya çalışırken neredeyse yere yuvarlanacaktım ki tutunup oturdum.

"Nereden çıktı sabah sabah pankek yapmak" aklıma gelen şeyle gülümsedim "jihoon çok sever"

Arkası bana dönük bir şekilde başını salladı.

"Evet o yüzden yaptım zaten. Sabah yürüyüşe çıkarken morali bozukmuş"

"Morali mi bozukmuş?" Kaşlarımı çattım.

Daehwi yine başını salladı.

"Woo görmüş. Ağlıyordu falan da dedi ama her zamanki woo işte abartıyordur diye düşündüm"

Daehwi cümlesini bitirir bitirmez ayağa kalkıp raftan telefonumu aldım. Bir süre rehberde gezdikten sonra Jihoonu bulup aradım. Şaşılacak bir şey değildi. Açmadı tabii ki.

"Arıyorum ama açmıyor" dedim düşünceli bir şekilde.

Jihoon uykusunu sever. Hiçbir kuvvet onu sabahın köründe dışarı çıkaramaz. Bu olanlar biraz garip kaçıyor o yüzden.

"Son bir haftadır bu evde neler oluyor!?" Jisung içeri girerek kendini sandalyeye attı. "Hepinizin yüzü asık. Neyi paylaşamıyorsunuz anlamadım"

Onu duymamış gibi yaparak kalktım ve odama yöneldim. Bi gariplik olduğu kesin ama şuan o garipliği düşünecek havada değilim.

Not Worth Crying // Nielwink +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin