Merhaba benim adım Cemr,Cemre SOLMAZ. Lise 4 öğrencisiyim. Mezun olana son bir sene kaldı. En yakın arkadaşım ile şans eseri hep aynı sınıflara düştüm. İlkokuldan beri hemde. Adı Beren. Ve maalesef lisede tanıştığım okuldaki herkesin nefretini kazanmış olan Ela. Bu aralar sadece bana hayatı zehir etmekle meşgul. Çünkü ikimizde aynı çocuğa aşığız. Okulumuzun havalı çocuğu Berkcan. Niye Berkcan ismindeki erkek hep havalı oluyorlar. Giyinişi Yürüyüşü saçları gözleri soğuk kanlılığı ile her kızın hayalindeki erkek. Okuldaki tüm kızların gözdesi. Ama kimse ona açılamıyor. Çünkü Ela hep etrafında. Ha bu arada unutmadan söyleyeyim. Ela'nın babası belediye başkanı. Ayrıca okulun sahibi. O yüzden kimse ona bir şey söylemiyor. Korkuyorlar belediye başkanının şımarık kızı ve itiraf etmeliyim ki biraz güzel bir kız aslında çok güzel bir kız. Ama gözüne kestirmiş Berkcan'ı. Henüz ona açılmadı. Ama yakında açılır ve büyük ihtimalle Berkcan kabul eder. O yüzden ondan önce davranmalıyım. İlk önce ben itiraf edeceğim ona aşık olduğumu. Ela umrumda bile değil. Babam ben çok küçükken kalp rahatsızlığından ölmüş. Annem öyle söylemişti. Şu hayatta sadece annem ve Beren var benim için ve birde Berkcan. Yarın bir parti olacak ela'nın babası bir otel kiraladı. Okuldaki herkesi davet etti. İlk başta Ela benim gelememiş istemiş ama iyiki babası iyi kalpli bir insan. Partiye gitmek için en güzel elbisemi giydim. Annem böyle günler için almıştı bana. Elbisemi giydim sonra parfüm sıktım beyaz gül kokusu. Berkcan'ın en sevdiği koku bu evden çıktım ve beklemeye başladım ela'nın babası herkesin evinde otelin özel arabalarından yolladı. Ben arabayı bekliyordum. Saate baktım 23.45 Parti'nin başlamasına 15 dakika var. Ve hala araba yok. Beklemekten yorulmuştum. Kaldırıma oturduğum sırada bir transporter bana doğru bir araba geldi özel bir arabaydı yanımda durdu şoför camı indirdi
"Cemre SOLMAZ sizmisiniz"
"Evet benim"
"Belediye başkanının emri ile sizi almaya geldim"
Oh be sonunda geldiler diye düşündüm içimden
"Lütfen arabaya geçin"
"Peki"
Dedim ve kapıyı açıp arabaya bindim. Arabada bir kişi daha vardı. Yola çıktık 15 dakikaya yakın bir süre sonra telefonuna baktım parti çoktan başlamıştı bile. Nezaman geleceğiz diye beklerken birden telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj beren'dendi okumaya başladım mesajı
--Neredesin senArabadayım geliyorum--
--Ne? arabadamısın araba şu anda evinin önünde seni bekliyor 10 dakikadır oradaymış
Kafam allak bullak olmuştu. Nasıl yani ben şu anda kimin arabasındaydım. Dikiz aynasından bakınca.öndeki iki adamın gülüşmelerini fark ettim. Ne oluyordu burada yoksa beni kaçırıyorlarmıydı.
--Beren seninle sonra konuşurum
Şu anda önemli bir mesele içerisindeyim.Deyip Beren'in mesajını beklemeden arama yerine girdim ve 155'i tuşladım. telefona cevap geldi ama biraz fazla sesliydi. Sesi duydular ve bana döndüler. Son saniyelerimde bağırabildiğim kadar bağırarak. Konuştum imdaaat! Yardım edin kaçırılıyorum!!! Dediğim anda adam telefonu elimden alıp Camdan attı. Bağırmaya başladım.
"Kapa çeneni"
Deyip ağızımı kapattı ve boğazıma bıçak dayadı
"Bana bak susmazsan gebertirim seni adam akıllı otur tamamı.
Gözlerim yaşlı bir şekilde kafamı salladım.
"Ha şöyle seninle uğraşamayız"
Deyip elini ağzımdan çekti. Ve sonra bastım çığlığı tekrar. Şoför sustur şunu dedi. Son hatırladığım şey adamın bana attığı sert tokat kafamı çarpmam ve tırnaklarının yüzümü çizmesiyle kanayan yanağımdan düşen bir damla kan. Sonrasını hatırlamıyorum.