a piece of love | seongjoong ✓

part 23ぃ

" Hyung ben San'ı arıyorum çıktığımızı haber vereyim."

" Tamamdır."

Yeosang ile arabada benim evime gidiyorduk. Seonghwa'yı alacak ve oradan da San'ın önerdiği gece kulübüne gidecektik. San ile orada buluşacaktık.

Heyecanlıydım.
Uzun zamandır ev-iş dışında pek bir yere gitmediğim için benim için büyük bir değişiklik olacaktı.
Bir yandan da Seonghwa için de heyecanlıydım. Daha önce gece kulübüne gittiğini sanmıyordum bu yüzden biraz gergindim. Ya sevmezse ya rahatsız olursa diye düşünmeden edemiyordum.

Derin bir nefes aldım ve arabayı durdurdum. Gelmiştik.
Arabadan inip binanın içine girdik.
Sonrasında biraz merdiven çıkmış ve evin kapısının önüne ulaşmıştık.

Kapıyı açtım, Yeosang Seonghwa ile kısaca selamlaştı sonra da susadığını söyleyerek mutfağa yöneldi. Ben de salona girdim.
Seonghwa beni bekliyormuş gibi hemen yanıma geldi ve bana sarıldı. Ben de ona sarıldım. Çok özlemiştim bu kokuyu.

" Seonghwa hazır mısın? Çıkacağız şimdi."

" Sen arayınca hazırlandım. Bak, nasıl olmuşum?"

Benden ayrılıp üstünü göstermek için bir kaç adım geriledi.
Gözlerimle onu şöyle bir süzdüm.

Siktir, çok fena yakışıklıydı.
Zaten onu seksi gösteren mükemmel bir aurası vardı, bir de üstüne siyah gömlekle yırtık pantolon giymiş olması ona daha da öldürücü bir yakışıklılık katıyordu.

Kalbim birden hızlanmaya başladı.
Nedensizce bir korkuya kapıldım.
Gece kulüplerinde her türlü insan vardı, ona asılmak isteyenler bile olabilirdi.

İçimde ateşlenen derin kıskançlığı bastırmaya çalışarak hayranlıkla ona baktım.

" Çok yakışıklısın."

Gülümsedi.

" Teşekkür ederim."

Yanağıma hızlı bir öpücük kondurup geri çekildiğinde elimi kavramıştı.
Ben de onun elini tutup parmaklarımızı kenetledim. Ardından kapıya doğru yöneldik.

Yeosang kapının önünde bizi bekler bir şekilde dururken ikimizi yan yana görünce tebessüm etti. Bakışları yavaş yavaş birbirine kenetlenen ellerimize kaydığında kaşları havalanmıştı.

Ona hiçbir şey anlatmamıştım henüz, ama şimdi sırası değildi.

Daha sonra detaylıca her şeyi anlatacaktım.

" Hadi gidelim."

Kapıya yöneldiğimde ilk önce Seonghwa'nın ayakkabısını çıkarttım. Ona verip kendi ayakkabılarımı aldığımda Yeosang hala bir şeyleri anlamaya çalışırmış gibi bakıyordu. Bir kaç saniye sonra buna bir son verip o da ayakkabılarını giydi ve birlikte evden çıktık.

•

San'ın tarif ettiği yere vardığımızda arabadan indik. Tam da bir gece kulübünün önüne gelmiştik. Anahtarı valelerden birine verdim ve içeriye yöneldik. San gelmiş olmalıydı.
Üçümüz de heyecanlıydık.

İçeriye girdiğimizde yüksek sesli müzik kulaklarımızı esiri altına aldı.
Etraf oldukça kalabalıktı, neredeyse adım atılacak yer yoktu. Gözlerim San'ı aradı bir süre. Sonra pes ederek derin bir nefes bıraktım. Bakışlarımı yanımda duran sevdiğim adama çevirdim.
Etrafı dikkatle inceliyordu. Böyle bir yere ilk defa geldiği aşikardı.