5 - tedavi

291 26 50
                                    

Her sabah olduğu gibi Sezen yine rutininden şaşmayarak olmayan yemek için kahvaltı hazır diye bağırıp duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her sabah olduğu gibi Sezen yine rutininden şaşmayarak olmayan yemek için kahvaltı hazır diye bağırıp duruyordu. Metin hiç uzatmadan üzerini değiştirip odasından çıktı. Kısa bir günaydınlaşmadan sonra evden ayrıldılar. Fırının önünde durunca Sezen arabadan bile çıkmadı. Çalışanlardan biri elindeki kese kağıdını uzatıp karşılığında parasını aldı.

Pek konuşma olmamıştı şu son üç gün boyunca. Okyanus'la beraber evde yaş pasta yapıp birbirlerine hafta boyunca yaptıkları şeyleri anlatmışlardı pazar günü. Daha doğrusu kızının anaokulundaki kalabalık gündemi yüzünden o anlatmış babası dinlemişti.

Sezen ise ev hanımlarını çatlatan bir temizlik işine girişmiş, bir dakika bile oturmadan Metin'in odası hariç tüm evi silip süpürmüştü. İzin aldıktan sonra kendi eşyalarını da Okyanus ile paylaştıkları dolaba Okyanus'un gözetimi altında yerleştirebilmişti. Tabii kızı bunun sebebini sormayı en sonunda akıl edebildi.

"Ben sadece babanın şoförü değilim, aynı zamanda yardımcısıyım," diye açıklamıştı Sezen. Elinde tuttuğu Vileda sopasını bir kanıt gibi göstermişti. "Merak etme kanepede uyuyorum," diye de ekleme gereği duymuştu.

Ertesi gün işteyken Mine'den beklenen telefon hiç gecikmeden geldi.

"Yatıyor musun sen o kızla?" diye hızla sormuştu kadın. Metin, muhatabı her ne kadar görmese de gözlerini yine de devirmişti.

"Sence?" Sesi keyifsizdi.

"Ee tamam ama sende niye kalıyor?"

Metin'in bile cevabını bilmediği bir soruydu bu. Kadının, yerini öğrenmek istediği biri vardı fakat Metin o adamın nerede olduğunu zaten bilmediğini söylemişti.

"Ev için yardım ediyor bana. Çok yoğun çalışıyorum, yemek, temizlik falan da yapıyor."

"Bu işleri yapacak birine benzemiyor."

Yemeği Metin yapıyordu zaten.

"Paraya ihtiyacı varmış," diye doğrusunu bilmediği bir yalanla açıkladı. "Hem sana niye hesap veriyorum ki, ben sana soruyor muyum erkek arkadaşlarını?" dedi sesini hafifçe yükselterek.

"Ee sor söyleyeyim. Kimse yok hayatımda."

Sessizlik oldu bir süre. Metin önündeki duran çizime boş boş bakarken Mine'nin konuşmaya devam etmesini bekliyordu.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Beklediği şey bu değildi o yüzden kısa kesmeye karar verdi. "Peki," derken sesi keyifsiz çıktı. "Sezen çalışanım ama sevgilim de olabilirdi Mine. Görüştüğüm biri olabilir, senin de olabilir. Birbirimizden izin alacak seviyede değiliz artık. Tek bir ortak noktamız var o da kızımız. Eğer onunla ilgili bir şeyler söylemek için aramadıysan-" Telefon aniden kapandı.

Bir Apartman DairesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin