Askerin Yazı

Bölüm 13

Hayat sizi arabanız yandıktan sonra saç boyası baktırmaya getirebiliyordu. Evet arabam yanmıştı, telefonum yanmıştı, çok sevdiğim fotoğraf makinem de arabamla beraber kül olmuştu. Hiç sevmediğim bir adamın dayısına aşık olmuştum, aşık olduğum adamın kuzeni de saçlarımı boyayacaktı. Tabii peşimdeki terör örgütünü de unutmamam lazımdı, beni öldürmek için bekleyen adamlar vardı.

Olayların saçmalığını düşünerek başımı iki yana salladım.

'Ne oldu?' dedi Hülya.

'Hiç, başıma gelenleri düşünüyordum da, bu kadar işin içinden nasıl çıkacağım bilemiyorum.'

'Boşver sen takılma bunlara. Oğuz halleder her şeyi.'

Zaten her şeyin içinde Oğuz vardı. Onu düşünmeden tek bir anım geçmiyordu, geçemiyordu.

Hülya mavi siyah bir boya uzattı bana 'Baksana bu nasıl?'

'Mavi siyah istemiyorum düz siyah olsun.'

'Tamam o zaman bu nasıl?' Uzattığı kutuya baktım, beğenmiştim.

'Tamam bunu alacağım.' Kasaya geldiğimizde gerginlikte dudaklarımı dişledim, param yoktu.

'Şey, Hülya benim para-' cümlemi kesti. 'Saçmalama Haziran ben halledeceğim.'

'Borcum olsun o zaman, sonra ödeyeceğim' dediğimde gözlerini devirdi.

Eve geldiğimizde Hülya saçlarımı boyadı, aynadaki görüntü bana çok yabancıydı. Siyah saç yeşil gözlerimi daha da ortaya çıkarmıştı o yüzden lens de almaya karar verdik. Saçlarımı düz şekilde göğüs hizamda kesti ve kahkül de kesti.

'Çok güzel oldu, böyle saç kesmeyi nerden öğrendin?'

'Güneş'in ve annemin saçlarını yıllardır ben kesiyorum, pratiğim var.'

Biz Hülya ile konuşurken annesi ve kızı geldi.

'Güneş gel kızım, bak seni Hazal teyzenle tanıştırayım. Hazal benim üniversiteden arkadaşım.'

Güneş beni baştan aşağıya süzdü ve annesine döndü. 'Çok güzelmiş anne' dedi.

Sırıttım, çok tatlıydı. Ona doğru eğildim. 'Sen daha güzelsin ama Güneş'

Utanarak gülümsedi. 'Karlar ülkesini izledin mi? İstersen beraber izleyebiliriz.'

'Olur çok isterim,' dedim v beraber salona geçip filmi izlemeye başladık. Ben aslında dah önce izlemiştim ama Güneş'le izlemek ayrı zevkli olmuştu.

Hülya'nın annesi Ayşe teyze yorgun olduğu için odasına geçmişti, kemoterapinin onu çok yorduğu belliydi.

Film bittikten sonra Güneş Elsa kostümünü giyip bana şov yaptı. Elsa'ymış gibi hareketler yapıyordu ben de gülmemi tutamıyordum.

'Haziran ay yani Hazal' dedi hülya ve sessizce fısıldadı. 'Güneş'in yanında gerçek ismini söyleme yoksa herkese anlatır. Seni Hazal olarak bilsin.'

Kafamı sallayarak onu onayladım, o da devam etti. 'Çok iyi anlaştınız, sen de istiyor musun çocuk.'

Hafifçe gülümsedi. 'Yani isterim ama onun için önce koca lazım.'

Hülya kahkaha attı. 'Var işte, Oğuz.'

Başımı iki yana salladım. 'Ben elmayı seviyorum diye elma da beni sevmek zorunda değil.'

Hülya imalı sırıttı. 'O zaman o elmaya söyle bana günde on kez seni soran mesajlar atmasın. ' sonra bezgince ofladı ve devam etti . 'Hayır vereyim telefonda sen konuş diyorum arama yapamam diyor. O zaman veriyim telefonu sen mesajlaş diyorum olmaz diyor.'