Önceki bölüm
Fang Jingwei, dişlerini sıktı. Neyle karşılaşacağından emin değildi. Olabilecek her türlü şeye zihinsel olarak hazır olmaya çalışıyordu. Fakat her şeye de hazır değildi.
.
.
.
.
.
.
Fang Jingwei, kucağında Mo Zai'yi köşke kadar götürdü. Aceleyle içeri girdiğinde canı sıkılmış ve çay içen adamı gördüğü anda ona doğru koştu ve kucağında ki Mo Zai'yi gösterdi.Adam, ağzından ki çayı aceleyle püskürttü ve endişeli bir şekilde konuştu.
-Genç efendi mi? Ona ne oldu?
Fang Jingwei, hemen Mo Zai'yi adama verdi ve eliyle yazmaya başladı.
-Bayıldı!
Adam, hemen Mo Zai'ye baktı ve köşkün içlerine doğru ilerledi. Bir odaya girdi ve büyük yatağın üstüne uzandırdıktan sonra odadan çıktı ve başka bir odaya girdi. Acele ediyordu.
Fang Jingwei de adamı takip etti. Mo Zai'nin neden bayıldığını bilmiyordu. Bir sorun mu vardı acaba?
Adam, odaya girdiği anda masasında oturan ve bir şeyler okuyan gözlüklü adama hitap ederek bağırdı.
-Doktor, genç efendi bayıldı! Çabuk benimle gel!
Doktor, hemen aceleyle yerinden kalktı ve Mo Zai'nin kaldığı odaya girdi. Aceleyle nabzına baktıktan sonra şaşkınlıkla bağırdı.
-Genç efendinin gelişimine ne oldu? Neden hiçbir güç hissedemiyorum?
Fang Jingwei, bu doktorun Mo Zai'nin bahsedilen genç efendi olmadığını kısa sürede anlayacağını fark etti. İyice gerilmişti. Biraz da korkuyordu.
Doktor, bir süre Mo Zai'yi inceledikten sonra önce şaşırdı sonra sinirle adama bağırdı.
-Seni salak! Bu genç efendi değil! Kim bu?
Adam, endişeli olduğu için bunu fark etmemişti. Fakat şimdi bir anda anlamıştı. Hemen gözler başını indirmiş Fang Jingwei'ye çevrildi.
-Bu çocuğu sen getirdin. Sen kimsin? Bu kim? Bir amacın mı var?
Fang Jingwei, adamların yaydığı baskı yüzünden nefes almakta zorlanıyordu. Hemen yazdı.
-Ben Xiao Hudie, o da Mo Zai. Biz buraya kuzey bölgesinden geldik.
Adam ve doktor şüpheyle Fang Jingwei'ye baktılar. Yalan söylediğini düşünmüşlerdi.
Fang Jingwei, endişeli bir şekilde parmakları ile oynadıktan sonra tekrar yazdı.
-Yalan söylemiyorum. Biz sokak çocuğuyuz. Mo Zai, bana buraya gelmemiz gerektiğini söyledi. 10'a yakın bir süredir yolculuk yaptık.
Fang Jingwei, endişeliydi. Hemen Mo Zai'nin yanına gitti ve gözlerini eliyle biraz araladı. Çift renk gözleri iki adamın da dikkatini çekti. Biri sarı, biri siyah...
Doktor, bir süre kendi kendine düşündükten sonra konuştu.
-Hey, aptal sen burada kal ve çocuklara bak. Ben gidip, tarikat liderine haber vereceğim. Bu çocuk kesinlikle Mo soyundan ve genç efendiye çok benziyor.
Fang Jingwei, iyice endişelenmeye başlamıştı. Diğer adam, öfke dolu gözlerle kendisine bakıyordu.
Doktor gittikten sonra adam yanına yaklaştı ve omuzlarını sertçe tutup bağırdı.
-Kimsin lan sen? Ne cüretle bizi kandırırsın? Konuş! Konuş! Hemen!
Fang Jingwei, kendisini sarsan adamın elinden kaçmaya çalıştı fakat adamın elleri birer mengane gibiydi. Omuzlarını acıtıyordu. Daha fazla güçle kemikleri kırılabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]
FantasíaEğer bir fahişe iseniz, hayattan fazla da bir şey beklemeyin. Çünkü hiçbir şey kazanamazsınız. Tabi akıllı bir fahişe olmadığınız sürece! Bu benim hikayem. Nasıl değersiz birinden, insanların üstüne bastığım ile ilgili. Bu kitap BL'dir. Küfür ve...