18.Bölüm

1.3K 159 55
                                    

Önceki bölüm

Fang Jingwei, derin ve rahat bir nefes verdi. Kalbi ağzına kadar çıkmıştı. Artık istediği kaynakları alabilirdi. Hatta bir kaç yıl içinde intikamını bile alabilirdi.

Tam da o sırada biri kapıyı tekmeleyerek açtı ve sinirle bağırdı.
.
.
.
.
.
-Sikik İhtiyar! O işe yaramaz neden benim odamda?

Fang Jingwei, seslenen kişiye döndüğünde bir şok geçirdi. Gerçekten de Mo Zai'nin anlattığı gibi tıpatıp benziyorlardı. Fakat mizaçları....

Fang Jingwei, kendisini her ne kadar zihnen alıştırdığına inandırsa da aslında öyle olmadığını anladı. O hep mahzun ve sakar olan Mo Zai ve onun kaba piç kardeşi..

Çocuk, gözlerini Fang Jingwei'ye dikti ve tuhaf bir şekilde baktıktan sonra alayla güldü.

-Bu güzellik kim? Onunla oynayabilir miyim?

Fang Jingwei, şaşkındı. Fakat bu tür kaba sözlere dayanamazdı. Öfkeyle baktı ve orta parmağını kaldırdı.

Çocuk, bunu beklemiyormuş gibiydi. Kısa bir şaşkınlıktan sonra kahkaha attı ve konuştu.

-Seni sevdim. İsmin nedir?

Fang Jingwei, Mo Xinqiu'ya baktı ve onun konuşmasını bekledi.

Mo Xinqiu, sahte bir öksürük sesi çıkarttı ve konuştu.

-Lan eşek herif! Çok kabasın. Bu yeni öğrencim Xiao Hudie. Ona kibar davran.

Çocuk, ilgiyle Fang Jingwei'ye baktı. Biraz inceledikten sonra konuştu. Babasının, ne dediğine fazla da dikkat etmedi.

-Hım, neden konuşmuyorsun?

Fang Jingwei, gözlerini devirdi. Demek salaklık iki kardeşte de vardı. Eliyle Mo Xinqiu'yu işaret etti.

Çocuk, bunun üzerine babasına döndü.

Mo Xinqiu, eliyle alnına vurdu ve bıkmış bir sesle konuştu.

-Salak velet, bu çocuğun ismi Xiao Hudie. Konuşamıyor. Benim yeni öğrencim oldu.

Çocuk, hemen Fang Jingwei'nin ellerini tuttu ve biraz eğilip konuştu.

-Ben Mo Zai. Gerçi o işe yaramazla aynı ismi kullanmak istemediğim için kendime Mo Dao diyorum. Benim oyun arkadaşım olmak ister misin?

Fang Jingwei, hemen iğrenmeyle elini Mo Dao'dan çekti ve başını salladı. Bu çocuğun oyun arkadaşı olmak felan istemiyordu.

Mo Dao, gülümsedi ve eliyle hemen Fang Jingwei'yi tuttu ve hızla evden çıktı. Peşi sıra Fang Jingwei'yi de zorla sürüklüyordu.

Fang Jingwei, Mo Dao'nun tuttuğu bileklerinde acı hissediyordu. İçinde hafif bir ürperme ve korku da vardı. Bu gerçek Göksel Şeytandı.

Göksel Şeytan olmak...

Kolay değildi!

Göksel Şeytan, aslında bir lakaptı. Şeytanların en yücesi, şeytani bir varlık!...

Miras olarak bırakılabilecek bir pozisyon....

Babadan oğula geçen bir şey değildi. Aslında, önceki göksel şeytan, bir varis oluştururdu. Belki de bir kaç varis..

Birden fazla varisin ortaya çıkması durumunda, aralarında ölümüne olan bir savaş olurdu. Kim kazanırsa göksel şeytan o olurdu. Tabi varislerden biri ya da diğerleri göksel şeytan pozisyonundan vaz geçebilirdi. Bu sayede de kalan kişi bu pozisyonu alırdı.

My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin