Özel Bölüm (46) ]

1.1K 88 40
                                    

(Ritim'den)

Kolumu Minho'nun koluna doladım. Huzur,ev dediğim yer onun yanıydı işte.

Sessizce markete girdik. Konuşmuyorduk çünkü birbirimizin varlığı yetiyordu.

"İstediğin bir şey var mı?" Diye sordu Minho. Vıcık vıcık bir ilişkimiz olmadığı için çok mutluydum.

"Aslında şu çikolata olabilir. Baya severim." Dedim elimle göstererek. Minho kutunun yarısını aldı. "Lino,2-3 tane yeter. Boşuna harcama yapma."

"Alalım işte. Hem,senin için aldığım şeyler boşuna harcama değil Ritim."

"Evet,boşuna harcama." Dedim çikolataların bir kısmını geri koyarken. "Sen yanımda ol,o yeter bana."

Elindeki sepeti kendi elime aldım ve elini tutup yürümeye başladım. Birkaç şey aldıktan sonra geri döndük. Jeongin kapıyı açtığında hızlıca içeri girdik.

Minho yanıma yaklaştı ve sessizce konuştu.

"Bu Jeongin'de az değil yani." Dedi.

"Kesinlikle."

Bizi yalnız bırakmak için gönderdiğini herkes anlayabilirdi. Daha geçen gün evde bir sürü abur cubur vardı ve Jeongin hepsini tek başına yiyemezdi.

Sonuçta canavar değildi bu da.

Diğerleri oyun oynamaya devam ediyordu. Bizim oyunumuz onlarınkinden farklıydı. Bir nevi tabu gibiydi.

Karşı takım,aramızdan birinin kafasına bir kelime yapıştırıyordu ve takım da o kişiye anlatmaya çalışıyordu.

Sırada ben vardım,şansıma Minho ile aynı takımdaydık.

"1,2,3 başla!" Dedi Seungmin.

"Ritim hatırlıyor musun bir gün seni bir yere götürmüştüm. Orada da bunlardan vardı. Hatta sen ne gerek vardı falan demiştin!" Dedi hızlıca.

"Işık! Led ışık! Minde-" Demeye kalmadan Minho doğru diye bağırmıştı.

Yumruk tokuşturup,diğer takımdaki arkadaşlarımıza ne yazacağımızı düşünüyorduk.

"Buldum!" Dedim hızlıca. Takım arkadaşlarımla kararlaştırıp,kelimeyi yazdım.

Kelimemiz "Dört Yapraklı Yonca"ydı. Yapıştırdığım kişi ise Seungmin.

"1,2,3 başla!" Dedi Minho. Süre 1 dakikaydı.

"Şans getirdiğinde inanırlar genelde!" Dedi Shuhua.

"Sen!" Dedi Seungmin. "Ama dur ya o benim inandığım..."

"Rengi yeşil!" Dedi Soojin.

"Kaktüs!" Dedi Seungmin. Soojin eliyle kafasına şaplak attı.

"Çok nadir bulunur,hatta çoğu zaman bulunmaz!" Dedi Jisung.

"Benim ikizim!" Dedi Seungmin. "Dur hayır,dört yapraklı yo-"

"Bitti!" Minho'nun bağırmasıyla sözü kesilmişti.

"Yani cidden inanamıyorum sana Seungmin. Cidden." Dedi Jisung.

Seungmin ise 'Ben ne yaptım,doğru anlatsaydınız!' diye yakınıyordu.

Bizim takım ise gülmekten çatlayacaktı.

Merhaba! Yine kısa yazdım,asla uzun yazamıyorum bu kitaba :(

3 Bin olması şerefine atayım dedim♡

Bu arada kitap cidden bana bile cringe gelmeye başladı. Kaldırmaya da kıyamıyorum...

Görüşmek üzere,sizi seviyorum!

Dance To The Rhythm • Lee Minho ☘ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin