50-|çöp|

38 7 39
                                    

///

Tuvalet kabininde değil de yağmurun altındaymışız gibiydi, zaman ve mekan kavramını öylesine unutmuştum. 

Peçete elimden düştü ve ellerim yüzünü buldu. Tam konuşacaktı ki daha fazla dayanamadım ve eziyetine son verdim.

Onu orada, nefesi kesilene dek öpmüştüm.

***

Tuvalet kapısının açılmasıyla yerimde irkilerek dudaklarımızı ayırdım, içeri giren vardı. Uraz gülmemek için kendini tutuyordu, tam konuşacaktım ki avcunu ağzıma bastırdı. Göz devirip ayağına bastığımda yüzünü buruştursa da sesini çıkaramamıştı.

Aylar sonra ilk defa görüldüğümüz yerin kadınlar tuvaleti olması, egosunu zedeleyebilirdi beyefendinin.

"Kanka, Duru'yu gördün mü? Okulun popüleriydi, kötü kızıydı. Ne hale gelmiş ya?" gözlerimi kısıp kapıyı açmak için hareketlensem de Uraz boşta kalan kolunu göğsüme sarıp beni durdurmaya çalışmıştı. Ama kabin o kadar dardı ki, geriye sendelemişti.

Klozet kapağının üzerine biraz önceki gibi düştüğünde kucağında kalakalmıştım, sessizce güldüm.

Ayrıca ben kötü kız değildim, sadece sinirimi fazla zorluyorlardı.

"Aylardır okula gelmemelerinin nedeni neymiş, duydun mu hiç?" ikisini de tanımıştım, buradan çıkar çıkmaz canlarına rahatlıkla okuyabileceğim kişilerdi.

"Bir söylenti vardı geçen ay, ikizler konuşurken Gamze dinlemiş. Duru hamileymiş, bugün de böyle görünce ben emin oldum şahsen" omzumun üstünden Uraz'a baktım, kızlar ne zaman gidecek der gibi bakıyordu. 

Susacağımdan emin olunca elini dudaklarımdan yavaşça çekti, beni bu kadar kolay susturabileceğini sanması komikti.

"Gerçekten mi? Kaşara bak!" ellerim yumruk olurken tekrar kalkmak için hareketlendim ama Uraz izin vermedi. Sinirden çığlık atmak üzereydim.

"Hem de ne kaşar! Kaptı yeni gelmiş zengin çocuğu" dudaklarımı oynatarak Uraz'a dışarıyı işaret ettim.

"Ben bunları gebertirim" elini saçlarıma götürüp oynamaya başladığında kaşlarımı çattım, dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu.

"Araya kara çalı gibi girmese Uraz benimdi zaten, biliyorsun. İlk geldiği zaman flörtleşmiştik"  gözlerimi kısarak ona baktığımda reddedercesine kafasını iki yana sallamıştı. 

"Biliyorum tabii, seni evine bırakmıştı hatta" derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordum ama bu gerçekten çok zordu. 

"Duru sürt-" daha fazla dayanamayıp küfrederek ayaklandım ve kapının kilidini açtım. Bu sefer Uraz beni durdurmamıştı, çok bile dayandığımın o da farkındaydı.

"Selam kızlar, bir şey soracağım da ben size. Acaba karşımda salya sümük ağlarken titrediğiniz zamanları unutmuş olmanız, arkamdan böyle hakaretler eşliğinde atıp tutmanız, nişanlım hakkında gerçek olmayan senaryolar yazmanız için kaç kilo yürek yediniz?" gıcık bir şekilde onlara gülümseyerek bakarken Uraz'ın eski flörtü olan Tuğçe'nin sertçe yutkunduğunu gördüm, yanındaki sümüklü de korkudan geriye adımlamıştı.

"Hatırlıyor musun, Tuğçe? Dizlerime kapanıp gördüklerimi kimseye anlatmamam için ağlaya ağlaya yalvarmıştın bir gün, bunu da böbürlene böbürlene anlattın mı arkadaşlarına?" kast ettiğim şeyi anlayınca gözlerinin dolduğunu gördüm.

petrichor | ANI SERİSİ •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin