Önceki bölüm
Mo Dao da Fang Jingwei de birbirlerini öldürmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaktı.
Bu gerçek nefretti!
Arada kalacak olanlar....
İşte onlara acınmalıydı!
.
.
.
.
.
Fang Jingwei'nin iyileşmesi bir kaç saati buldu. Sabaha kadar yine de uyanamadı. Aşırı yorulmuş ve dayak yemişti. Vücudu ağrıyordu.Fang Jingwei, en çok zihnen yorgundu. Gerçek düşmanı ile karşılaşmıştı ve onun tarafından ezilmişti. Hazırlıksız yakalanmıştı.
Fang Jingwei, uyandıktan sonra hemen gelişim yapmaya başladı. Hevesle gelişim yapıyordu. Geri kalamazdı. Etrafta ki enerji dalga dalga Fang Jingwei'ye çekiliyordu.
Mo Dao, henüz 15 yaşında olmasına rağmen Başlangıç kaynak aleminin zirvesindeydi. Gücü öylesine fazlaydı ki Gerçek Kaynak alemin de biri ile az çok savaşabilirdi. Büyüdüğünde ise gücü daha korkunç bir hal alacaktı.
Fang Jingwei ise sadece Temel Kaynak aleminin 7. Seviyesindeydi. Aralarında bir kaç küçük seviye ve bir koca alem vardı.
Fang Jingwei, Mo Dao'dan 5 yaş küçüktü. Ondan daha geç başlamıştı. Onun aldığı kaynakları almamıştı. Bir gelişim kitabına sahip değildi. Gizem küresi olmasa hiçbir şeydi.
Bu sefer şans ondan yana olmalıydı!
Fang Jingwei, bir saat kadar gelişim yaptıktan sonra 7. Seviyenin zirvesine çıktı ve enerjisini yeniledi. Daha sonra etrafa baktı.
Kimse yoktu!
Bunu fırsat bildi ve hemen aklından zaman küresinin çıkmasını istedi. Sol eli kaşınır gibi oldu ve o tuhaf kırmızı göz, ortaya çıktı.
Fang Jingwei, Mo Dao'nun neden bu küreyi istediğini anlayabiliyordu. Tuhaf ama gizemli bir eşyaydı. Ayrıca içinde hazineler de vardı. Buraya gelene kadar Mo Zai ile dip dibe olduğu için araştırmamıştı fazla. Çok merak ediyordu. Ayrıca sınırını bilmek istiyordu.
Fang Jingwei, zaman küresinin içinde yer alan eşyaları inceledi. Bir yetişim kitabı dikkatini çekti. Hemen ortaya çıkmasını istediği anda elinde belirdi.
Kitabın, deri kaplaması vardı. Oldukça tuhaf bir şekilde eski görünüyordu. Bilinmeyen bir deriden yapılmıştı. Tuhaf bir kokusu ve dokusu vardı.
Fang Jingwei, kitabın ağır olduğunu fark etti. Normal bir kitaba göre en az 10 kat daha ağırdı. Yine de merakla kitabı açtı. İçinde yazılanlar, kırmızı mürekkep ya da kan ile yazılmıştı. Bunda daha ürkütücü hale getiriyordu.
Kitapta bilinmeyen bir dil yazıyordu. Fakat ilginç bir şekilde ne yazıldığını anlayabiliyordu. Bunun ne olduğunu anlamak için sordu.
-Kıdemli Geum, bu kitap hangi dilde yazılmış? Nasıl anlayabiliyorum?
Geum Yoon'un sesi Fang Jingwei'nin zihninde çınladı.
-Bu kitap antik Xingji klanının dilinde yazılmış. Zaman küresine sahip olduğun için anlaman kolay. Normalde olsaydı okuyamazdın.
Fang Jingwei, merakla sordu. Antik Xingji klanı diye bir klan hiç duymamıştı. İlk defa duyuyordu.
-Onlar hakkında daha fazla şey söylesene. İlla sormam gerekiyor.
Geum Yoon, kıkırdadı ve anlatmaya başladı.
-Antik Xingji klanı aslında lanetlenmiş bir klandır. Şeytanlara taparlar ve Tanrılardan nefret ederler. Tuhaf yöntemleri vardır. Sen sormadan devam edeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]
FantasyEğer bir fahişe iseniz, hayattan fazla da bir şey beklemeyin. Çünkü hiçbir şey kazanamazsınız. Tabi akıllı bir fahişe olmadığınız sürece! Bu benim hikayem. Nasıl değersiz birinden, insanların üstüne bastığım ile ilgili. Bu kitap BL'dir. Küfür ve...