Jealousy- Jikook ✔️

1.Bölüm"Vitayı kokunla işaretle!"

Herkes masada oturmuş kokularını bastırmış bir şekilde deltayı bekliyorlardı. Jungkook'un geldiğini belli eden feromonlar odaya dolduğunda Jimin arkasına yaslandı. Jungkook odaya girdiğinde herkes ayağa kalktı ve oturabilirsiniz lafını duyduklarında hızla yerlerine oturdular. Jungkook vitaya baktığında onun kendisinden uzakta oturduğunu farketti.

Jungkook bir moda şirketinin sahibiydi ve kendine bir model arıyordu. Bir farklılık yapıp erkek bir model istemişti. Görevlendirdiği kişiler kısa sürede modeli bulmuş vitayı getirmişti. Vita model olmasının yanı sıra çizimde de iyiydi ve bu yüzden seçilmişti. Jungkook Jimin'i gördüğünde içindeki kurt doğası gereği vitayı istemişti ama Jungkook kızlardan hoşlandığını düşündüğü için içindeki kurdu bastırmıştı ve göz ardı etmişti. Vita ise aynı şekilde deltayı istemiş, Jimin Jungkook'a kıyasla kurduna kulak vermişti. Jimin her fırsatta Jungkook'a onu sevdiğini belli etmiş sevgisine karşılık aramıştı. Sonunda başarmış ve sevgili olmuşlardı. Herkesin kıskandığı bir ilişkileri vardı çünkü delta sadece vitasının yanında yumuşak feromonlar salgılıyor daha nazik oluyordu. Bir buçuk yıllık güzel giden ilişkileri Jimin tarafından iki hafta önce bitirilmişti. Şimdi ise aynı yerde çalıştıkları için beraber bu masada toplantı yapacaklardı.

Jungkook feromonlarını biraz yumuşattı. Odada sadece onun feromon kokusu vardı çünkü herkes kokusunu baskılamıştı. Vita dahil. İçindeki kurt vitaya kızdı.

Vita neden kokusunu saklıyor!

Jungkook'un kurdu sürekli aynı şeyi söylüyor ve onu rahatsız ediyordu. Jungkook derin bir nefes aldı. "Çizimler niye hala bana ulaşmadı?" Jungkook hafif kızgın bir şekilde sordu. "Efendim üstünde çalışıyoruz. Biraz daha süre verebilirse-" "Size yeterince süre verdim! Kendinize gelin! Defileye az bir süre kaldı ve daha önüme gelen bir taslak bile yok!" Jimin öne doğru kaydı ve hafifçe öksürdü." Sadece birkaç gün bile yeterli. Bu kadar kızacağınız bir durum yok ortada. Sadece bizi strese sokuyorsunuz." Jungkook kaşlarını çattı. "Ne yapacağımı size sormayacağım Bay Park." Jungkook her ne kadar böyle davranmak istemese de şuan şirket içindelerdi ve beraber değillerdi. Onu diğer çalışanlardan ayırırsa çıkacak dedikoduların arkası kesilmez,otoritesi sarsılırdı.

"Haklısınız." Jimin yeniden arkasına yaslandı. Toplantının devamında Jimin sadece gerektiği kadar konuşmuş diğer zamanlar susmuş ve konuşulanları dinlemişti. Jungkook ise arada vitaya bakmış fazla mı sert çıktım diye düşünmüştü.

Toplantı sona erdiğinde Jimin sakince eşyalarını topladı ve odasına gitti. Evet bir odası vardı çünkü çizim de yapıyordu. Masaya oturdu ve kalemlerinde göz gezdirdi. Uygun rengi bulduğunda defterin üstünde birkaç çizik attı ama o kadar kırgın hissediyordu ki bir türlü odaklanamıyordu. İçindeki vita deltası ona kızdığı için acı ile yerinde dönüp duruyordu.

Evet böyle bir sorun da vardı. Vita deltayı hala kendisinin olarak görüyordu ve deltaya gitmek istiyordu. Ama Jimin kendini zorlukla dizginliyor ve sakinleşiyordu.

Oflayıp kalemi masaya attı ve başını iki elinin arasına aldı. Derin derin nefesler aldığında dayanamadı ve eline birkaç taslağını alıp deltanın odasına yöneldi. Her ne kadar kabul etmese de hala deltanın kokusuna ihtiyacı vardı. Ve deltaya gitmesi için bahaneye ihtiyacı vardı. Eh sonuç olarak taslaklar en iyi bahaneydi. Odasındaki boy aynasından son kez kendine baktı ve sarı saçlarını elleriyle biraz karıştırdı. Saçları karışıkken daha güzel duruyordu ona göre.

Odanın önüne geldiğinde eskiden olduğunun aksine kapıyı tıklattı. "Gel." Derin bir nefes alıp içeri girdi. Jungkook hissettiği feromonlarla karşıya,gelen vitaya baktı. Her zamanki gibi çok güzeldi. Yine belini sıkıca saran bir kemer takmıştı. Belinin inceliğini öne çıkarmış, zarif gözükmüştü. Vita önüne geldi ve oturmadan ayakta bekledi.