27. Bölüm: "Beni büyülemiştin."

1.2K 105 30
                                    

"Beni ilk gördüğünde ne hissettin?" Cevabını bilmeme rağmen aynı soruyu 300. kez sormuştum. Daha önce bana bilmediğim şeyleri anlatacağını söylemişti ama hala anlatmamıştı. "Ya da en başından başla. Çok merak ediyorum." Kafamı onun göğsüne koymuş, yatakta uzanıyorduk. Minsoo yer de oyuncaklarla oynarken Soomin uyuyordu.

"Tamam anlatacağım. Uzun zamandır merak ettiğinin farkındayım." Dedi. Uzun zamandır farkındaysa neden anlatmıyordu o zaman? "Dinliyorum." Hevesimi yeterince belli ettiğimi düşünüyordum. "Liseyi yeni bitirdiğim zamanlardı. 19 yaşında falandım yani. Babam ve abimin açtığı dükkanda çalışıyordum. Normalde ikisi gidip dükkanı açardı ama o gün nereden geldiğini bilmediğim bir hisle erken kalkıp dükkanı ben açmak istemiştim." Kesin oraya taşındığımızı hissederek dükkanı açmak istemişti. Çünkü bunun başka açıklaması olamazdı.

"Üzerimi giyindim ve evden çıktım. Güneş etrafı yeni yeni aydınlatıyordu. Her yer kapalıydı. İlerlediğim sokakta büyük bir kamyon görmüştüm. İnsanlar bir şeyler indirip binaya giriyorlardı. Dikkatimi çekmişti. Hangi eve taşıdıklarını merak ettiğim için başımı kaldırmıştım fakat hangi ev olduğunu anlayamamıştım. Sonra sen kafanı camdan dışarı uzattın ve perdenin altından baktın sokağa. Küçücüktün. Hala da küçüksün tabii. Neyse heyecanla gözlerini gezdiriyordun." Kulağımı kalbinin üstüne yasladım.

"Beni fark etmemiştin. Zaten ben de fark etmenden korktuğum için kafamı başka yöne çevirmiştim. İşte tam o an anlamıştım taşınanların siz olduğunu. Çünkü daha önce seni görmemiştim. Öyle güzel gülümsüyordun ki aklımdan çıkmamıştın. Beni büyülemiştin." Abartıyordu. Yaptığı tek şey beni utandırmaktı.

"O günden uzun bir süre sonra seni görmedim. Merak ettim. Nerede olduğunu, ne yaptığını hep merak ettim. Bu durumu anneme anlattım önce. Senden her bahsedişimde gülümseyerek dinlemişti beni. Seninle konuşmam gerektiğini söylemişti ama ben o kadar cesaretli bir insan değildim ve sen daha reşit bile değildin. Küçüktün. Beni yanlış anlayabileceğinden korktum."

"Keşke konuşsaydın. Belki Taehyung ile hiç evlilik işine başlamazdım." Diye mırıldandım. "Olsun. Sonunda benim oldun ya başka bir şey istemiyorum." Kıkırdadım. "Devam edeyim en iyisi. Sonra aradan birkaç yıl geçti. Tabii sen beni asla fark etmedin. Ben ise her yaş aldığında kendimi cesaretlendirdim. Daha adını bile bilmiyordum ama seninle nasıl bir konuşma yapacağımı çalışıyordum. Annem de yardımcı olmaya çalışıyordu. Başta o seninle konuşmak istemişti ama ben izin vermemiştim. Benim konuşmamın daha doğru olacağını düşünmüştüm." Seslice yutkundu.

"Ta ki Taehyung'u görene kadar. Onu yanında ilk gördüğümde arkadaşın olabileceğini düşündüm. Uzaktan baktığımda öyle görünüyordunuz çünkü. Seni hemen hemen her gün eve bırakıyordu. Sizi takip etmiyordum elbette ama ister istemez görüyor ve duyuyordum. Evleneceğiz haberleri kulağıma ulaştığında senden vazgeçmiştim. Ruh eşindi o senin. Ona yakınlık duyman normaldi ama evleneceğin aklımın ucundan geçmemişti." Ne kadar aptalmışım? Yoongi'yi bunca zaman nasıl görememiştim? Bunları bana anlatmasını istediğimi söylemeye çalıştığımda beni geçiştirmesinden anlamalıydım ne kadar üzüldüğünü.

"Üzüldüm tabii." Tekrar yutkundu. Dudaklarını ısırdığını gördüm. "Kendime kızdım. Cesaretli biri olmadığım için kendimi suçladım. Annem ise geç olmadığını ve hala seninle konuşabileceğimi söyledi." Kendimden nefret ediyordum. Bilmeden ne kadar da üzmüştüm onu? "İş işten geçmişti artık. Sen evleniyordun ve ben bunu yalnızca uzaktan izleyebiliyordum." Daha önce bana benden sadece etkilendiğini söylemişti ama bu etkilenmekten fazlası değil miydi?

"O gün seni sevdiğimi anlamıştım. Şu an içinden ne geçirdiğini anlayabiliyorum. Neyse ben de işime odaklandım. Evden işe, işten eve. 2 ay kadar sadece dükkanla ilgilendim. Bir gün evime giderken seni Taehyung'la gördüm. İstemeden konuştuklarınıza kulak misafiri oldum. Taehyung saçma sapan bir dedikodu için senden ayrılmak istediğini söyledi ve sen onu beklemediğim bir şekilde karşıladın." O gün Yoongi'nin hayatıma ilk adımını atış günüydü.

Barren |Sope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin