Hafta sonu olmuştu. Evin bodrumunda ki hücreleri bulduğumuz günden beri onlarla konuşmamıştım. Şu anda da evin dün bulduğum çatı katındayım.
FLASHBACK
Dedemin çalışma odasındaki kitapları inceliyordum ve gözüme bir kitap takıldı. "Yalnızca Büyücüler ve Cadılar" Kitabı çektim ve kitaplık bir kapı gibi açıldı.
'Hadi ama bu çok klasik' diye geçirdim aklımdan ve önüme çıkan basamakları tırmandım. Nihayet bulmuştum, evin dışarıdan gördüğüm ama bir türlü bulamadığım çatı katıydı burası. Burada bir sürü şişe ve eski kitap vardı.
Kitapları karıştırdım, çoğu bilmediğim bir dilde yazılmıştı. Sonra bu dildeki harflerin rüyamda gördüğüm sembollerle aynı olduğunu fark ettim (1. Bölüm "alevlerin arasında bazı semboller gördüm"). Bir kaç saatimi çatı katını incelemekle geçirdim.
İki gündür bu dili çözmeye çalışıyorum ama hiçbir sonuca varamadım. Kapı sesiyle irkildim ve aşağı indim. Kapıyı açtığımda karşımda Scott'ı gördüm. 'Burada ne işin var?'
'Telefonlarını açmıyordun'
'Sessizde olmalı' dedim ve telefonuma bildirim geldi, lanet olsun. Neyseki Scott bunu umursamadan devam etti.
'Akşam bir partiye gideceğiz, gelmek ister misin?'
Onlardan daha ne kadar kacaçaktım ki. Kabul ettim. 'Akşam dokuz, Liam seni alır' dedi ve gerek yok dememe fırsat vermeden gitti.
21.15
Liam ile birlikte partiye gelmiştik. Parti ormana yakın bir evdeydi. Partide Scott, Allison, Lydia, Stiles, Malia ve Liam vardı. Bir süre onlarla takıldıktan sonra dışarı çıktım. Bahçedeki banka oturdum ve dolunayın muhteşem ışığının altında müzik dinlemeye başladım.
Çok geçmeden yanıma bir çocuk geldi ve 'Oturabilir miyim?' dedi. Bende evet anlamında kafamı salladım. Bir kaç dakika birlikte dolunayı izledikten sonra 'Neden partide değilsin?' dedim.
'Partileri sevmeyen tek kişi sen değilsin'
'O zaman neden buradasın?'
'Sen neden buradasın?' Ahh! Bu çocuk sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Ben sadece sohbet etmeye çalışmıştım ama şimdi keşke hiç konuşmasaydım diye düşünürken çocuğun derin nefesler almaya başladığını duydum. Ona baktım, sorunun ne olduğunu anlayamıyordum.
'Olivia, neden partide değilsin?' Arkamı döndüğümde Liam bir bana birde garip davranmaya başlayan çocuğa bakıyordu. Sonra bir anda 'Olivia hemen içeri gir' dedi. Tam neden diye soracakken diğerleri geldi ve önce Liam'a sonra da yanımdaki çocuğa baktılar. Liam beni kolumdan tuttuğu gibi içeri götürdü, bana 'Burada kal, sakın dışarı çıkma' dedi ve telefonundan birini aradı.
'Alo Derek, burada bir sorunumuz var yardımına ihtiyacımız olabilir'
'...'
'Dolunay sorunu. Theo ve Isaac yok, olabildiğince çabuk gel' dedi ve telefonu kapatıp tekrar dışarı çıktı. Tabi bende dururmuyum, peşinden bende çıktım.
Duvarın arkasından onları izliyordum. Yanımda oturan çocuğa sakin ol, yakında geçecek, kontrol etmelisin gibi şeyler söylüyorlardı ve açıkçası pek işe yarıyor gibi görünmüyordu. Çocuğun tırnakları ve dişleri uzadı, yüzünde kıllar çıkmaya başladı ve gözleri sarı bir şekilde parladı. Bunun üstüne Scott'ında gözleri parladı ama onunkiler kırmızıydı. Tanrım, içtiğim kokteylde ne vardı benim.
Çocuk ormana doğru koşmaya başladı diğerleri de peşinden koşuyordu. Bende koşabildiğim en hızlı şekilde peşlerinden gidiyordum. Bir açıklığa geldiklerinde durdular, bende bir ağacın arkasında olup biteni izliyordum. Çocuk bu şey her neyse kontrol edemiyor gibi görünüyordu.
Delirmiş gibiydi ve bir anda Scott'ın üstüne atladı. Malia onu Scott'ın üstünden aldı ama bu sırada çocuğun pençeleri karnına girmişti. Ona saldırmıyorlardı, sanki ona zarar vermemeye çalışıyorlardı. Allison çantasından bir şey çıkardı. İlk başta ne olduğunu anlamadım ama sonra elindeki şey bir arbalete dönüştü ve çocuğa nişan aldı. Scott 'Bacağından' diye bağırdı. Bu sırada Allison'ın dikkati dağılmıştı ve çocuk ona doğru koşup onu ağaca fırlattı. Allison bayıldı, Lydia ve Stiles hemen onun yanına koştu. Geriye sadece Scott ve Liam kalmıştı, onlarda çocukla baş edebilecek gibi görünmüyordu. Bir şeyler yapmalıydım ama ne?! Gözüme Allison'ın arbaleti ilişti. Anlık bir hareketle arbaleti yerden aldım ve çocuğun bacağına ateş ettim.
Bacağına saplanan ok çocuğu afallatmıştı. Arkamdan tanımadığım bir ses 'iyi atış' dedi ve fırsattan istifade çocuğun kafasına sert bir yumruk indirip onu bayılttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beacon Hills'te Bir Cadı
FanficOlivia, ailesinin ölümünden sonra Beacon Hills'e taşınır. Burada onu keşfedeceği sırlar, iyi arkadaşlıklar ve büyük maceralar beklemektedir.