ÇOCUĞUMUN BABASI

Bölüm 29

merhabalar 🖐

nasılsınız ben sürekli bir koşuşturma içeresindeyim ancak vakit bulup yazdım ama bundan sonra hep yazmaya çalacağım. 

oy ve yorum yapmayı unutmayın. 

Kollarıma sarılı ellerle gözlerimi açtım, yanımda yatan üzeri çıplak adama baktım. Siyah saçları anlına dağılmıştı bir eli benim bedenime sarılı diğeri ise durunun beşiğindeydi canım kızım bu gece babasını uyutmamıştı Koray'da ben hastayım diye, beni uyandırmadan kendi baktı kızına.

Onlar baba kız olmuştu, bizde anne ve baba minik çekirdek ailem çok mutluydu ben mutluydum.

Yakında kınam ve düğünümüz olacaktı ve siz gerçek bir aile olacaktık bunu o kadar istiyordum ki, kolları arasında olduğum müstakbel kocama bakıp dudağına minik bir öpücük bıraktım. tam geri çekileceğim sırada Koray elliyle belli mi kavradı ve öpücüğümüzü daha da derinleştirdi ellerimi omuzlarına koydum, böylelikle kolayca kucağına çıkmıştım, Koray alt dudağımı istilası altına alırken bende onun saçlarını çekiyordum. 

Nefeslerimiz kesilene kadar öpüşmemiz devam etti, daha sonra anlını anlıma yasladı ve birlikte soluklandık, birkaç dakika sonra nefeslerimizin sessini Koray'ın sesi bozmuştu, " günaydın sevgilim." Diye fısıldadı bana doğru, burunlarımızın birbirine sürütmesine izin verdik.

Koray'dan kollarımı çekerek ayrıldım, Koray ne zaman kapattığını bilmediğim gözlerini açtı benim yataktan çıkışımı izledi ona bakmadan, yataktan kalkıp odadan çıktım, banyoya doğru gittim.

Ben hep aşka inanman diyenlerdendim, aşk benim için dizilerde ve filmlerde olurdu ki bence yine öyle benim koraya hissettiğim şey sevgiydi tamamen sevgi çünkü aşk bana göre yoktu, ama sanırım bu sözümü çiğneyecek biri ile karışlaştım, iyi ki karşılaştım. 

Aynadan kendimle göze geldim, öpüştüğümüz için dolgun ve kızarık olan dudaklarım bakır rengi dağınık saçlarım ve gözlerimin yeşilliğini örtmek ister gibi şişen gözaltlarım.

Musluğu açıp yüzümü yıkadım yüzümü havluyla sildikten dağınık bakır rengi olan saçlarımı da üsten bağladım diğer işlerimi de halledip, banyodan çıktım. 

Mutfağa doğru gittim, önce kendime büyük bir bardak su aldım ve kana kana içtim. Çok susamıştım içimde dışımda çok susamıştı aslında suyu tezgâha koyarken mutfağın kapısına yaslanmış korayı gördüm beni izliyordu sonra çapkınca sırıtıp,

" ben alırdım senin ateşini yavrum suya ne gerek var." Diyip göz kırptı, utandığımı belli etmeden gözlerimle çapkınca bana bakan gözlerine baktım, " su yeterli oluyor teşekkürler." Dedim sert ve umursamaz bir tonda.

Koraydan bir kahkaha yükseldi, " emin misin bak ben sudan daha iyi ferahlatıyorum insanı güzelim." Dedi bu adamın aklı fikri neden sevişmekteydi Allah aşkına sessizce,

" daha çok yakıyorsun." Dedim, Koray beni süzüp gülmeye devam etti, onu görmezlikten gelerek, yatak odasına geri döndüm ve durunun beşine gittim.

Bebeğim, uyuyordu ama artık yeme yemesi gerekti neredeyse beş aylık bir kız olacaktı benim miniğim, kızımın anlını öpüp kokusunu içime çektim ve geri çekildim duru için alışverişe çıkmak gerekiyordu yürüteç falan almamız gerekti hatta mama sandalyesi bir odası bile olması gerekti.

Bu yüzden bugün tamamen kızımla alışverişe gitmek ona yeni kıyafetler almak istiyordum.

Telefonumu alıp cerene mesaj attım.