Final

906 81 105
                                    

Magnus salonun kapısından girerken gözlerimi bir an için bile onun üstünden çekememiştim.

Bugün düğün törenimiz vardı ve Magnus giydiği şeyler içinde harika gözüküyordu.

Gerçi o her zaman harika gözüküyordu ama bugün ekstra iyi görünüyordu.

Magnus yanıma geldiğinde ona elimi uzattım ve onu merdivenin bir üst kısmına çektim.

"Harika  gözüküyorsun." Dedim kendimi tutamayarak.

"Sen de öyle gözüküyorsun." Deyip gülümsedi. Düğün törenimizi adet olduğu üzere bir din adamı kıymalıydı.

"Burada kralımız 1. Alexander'ın düğün töreni için toplanmış bulunmaktayız...."

Adam bir şeyler konuşmaya devam ediyor olsa da ben pek duyamıyordum. Doğrudan Magnus'a bakıyordum çünkü.

Magnus da bir bana bakıyor bir  etrafını inceliyordu. Kızımız da biraz ileride, annemin kucağında duruyordu.

"... öncelikle ikisi yeminlerini edecekler ve kutsal kaseden şaraplarını içip birbirlerine aitliklerini mühürleyecekler. Evet, söz sizde."

"O zaman... ben başlayayım." Dedi Magnus derin bir nefes alarak. Günlerdir bu yemine çalışıyordu ve bunu biliyordum.

"Öncelikle..." dedi Magnus ve bir an sustu. "Ben... ne söyleyeceğimi unuttum."

Magnus bunu dediğinde salonda birkaç kişi gülmüşlerdi. Salona ters bir bakış attığımda ise anında sustular.

"Sorun değil, içinden ne geliyorsa söyleyebilirsin." Dedim kibarca onun yüzüne dokunarak.

"Üzgünüm... şu an çok mutluyum ve aklım yerinde değil." Deyip yüzüne koyduğum elini tuttu. "Çünkü seni çok seviyorum ve tüm hayatımı senle geçireceğim düşüncesi beni çok heyecanlandırıyor. İki gündür gözüme uyku girmedi. Baksana... ellerim bile titriyor."

Magnus ellerini bana uzattığında hızlıca ellerini tuttum ve ellerini dudaklarıma götürdüm.

"Aynı şekilde ben de heyecanlıyım." Deyip ellerine birkaç öpücük bırakmıştım.

"Ben... ömrümü seninle geçirmeyi çok istiyorum Alec. Seninle ve kızımızla yaşadığım her an her saniye benim için çok önemli ve değerli. Ve seninle geçirdiğim her an sanki ilk anımızmış gibi hissettiriyor. Her seferinde aynı heyecanı duyuyorum, her seferinde seni aynı şekilde sevmeye devam ediyorum."

Magnus duygusal olduğu için gözleri dolu dolu olmuştu. Onu böyle görmek... nasıl hissedeceğimi şu an gerçekten bilmiyorum.

"Benim için de aynı durum geçerli." Dedim onun elini sıkı sıkıya tutarak. "Çok fazla hata yaptım ve bu hatalarımı çocuğumun ilk zamanlarını göremeyerek ödediğime inanıyorum. Şimdi yepyeni bir başlangıç ve yepyeni bir hayat var önümüzde ve bunun her anında seninle olmak istiyorum Magnus. Eşim olman benin için çok büyük bir gurur olacak."

Magnus'un bu sefer gözlerinde gerçekten yaşlar vardı. Eliyle onları silerken salondaki insanlar bizi birer birer alkışlamaya başlamışlardı. Ben de dayanamayıp Magnus'a sarıldım ve onun saçına bir öpücük bıraktım.

"Mutluluktan ağlıyorum Alec." Demişti bana sarılarak. "Oysa prova yaparken kendime söz vermiştim ama dayanamadım. Bunların hepsi hayal gibi, beklediğimin çok üstünde şeyler."

"Ama hayal değil ve hepsi gerçek." Deyip onu kendimden uzaklaştırdım ve yüzünü tuttum. "Hepsi gerçek Magnus ve her şey asıl şimdi başlıyor."

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin