Araba

1.9K 263 190
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Kitabı ben yazmama rağmen ve ileride ne olacağını bilmeme rağmen sanki ben de okuyucuymuşum gibi bölümleri heyecanla atıp gidip tekrar okuyorum ĞQMSĞELĞFMSPDKWÜ

Aizawa 2. çalışta telefonu açmıştı. "Ne oldu?"

"Peşimde biri olması gerekiyor muydu?"

"Ne? Hayır."

"İyi o zaman." Sarı boka döndüm, "Senin peşinde."

Gözlerini kıstı, "İlk mermi bana, ikincisi sana sıkıldı. Sinirlerimi bozma beyaz kafa!"

"Rose? Yanında konuşan kişi Katsuki mi? Tanrı aşkına, ne oluyor?"

"Peşimizde biri var. Nişancı. İkimizi de vurmaya çalıştı."

"Oradan çık ve buraya gel."

"Yuh! Ne kadar da zekisin!"

Hemen yanımızdaki cam bir anda parçalandı ve bir mermi Katsuki ile tam önümüzden geçerek duvara saplandı.

"O sikik patronun haklı. Buradan çıkmalıyız."

Telefonu Aizawa'nın yüzüne kapayarak derin bir nefes aldım.

Hafızamda mermileri inceledim. "Seri atış yapamıyor. Ondan hızlıyız. Ayrıca körün teki, bize sıkabilirse gerçekten gider tebrik ederim."

"Senin yanında silah yok mu? Sıksana şuna!"

"Neredeyse 600-700 metre uzaklıkta gibi duruyor. Yanımda tabanca var, bu şekilde ona sıkamam."

İç çekerek burun kemerini ovdu, "Tamam, tamam... Siktirip gidelim o zaman."

3'e kadar saydık ve hızlıca binaya girdiğimiz kapıdan geri çıkarak koşmaya başladık.

Caddeye girip arabama koştuğum sırada araba sadece birkaç saniye içinde patlayarak alevlerin içinde kaldı.

Patlamanın etkisi ile geriye doğru yalpalarken şok içinde arabama bakıyordum.

Bu kişi her kimse. Onu. Kesinlikle. Gebertecektim.

Katsuki kolumdan tutarak beni peşinden ters yöne doğru sürüklemeye başladı.

"Ne yapıyorsun!"

"Gebereceksin, aptal!"

"Zaten beni öldürmek isteyen birinin bunu söylemesi ironik!"

Yaşadığımız durumu umursamayıp neredeyse gülerek konuşmuştum.

Bu sırada birkaç mermi daha neredeyse dibimizden geçerek gitmişti.

Siktiğimin bir mermisi sokak tabelasından sekerek Katsuki'nin kolunu sıyırdığı anda başka bir sokağa girmiştik.

"Vuruldun bu arada."

"Çok sağ ol, sen söylemesen bilmiyordum."

"Rica ederim, ne demek."

"Taşşak geçmekte en üst sırada olmalısın."

Kırmızı Lamborghini'nin önünde durduğumuzda arabanın iki kapısı da otomatik olarak yukarı kalktı.

Katsuki direkt sürücü koltuğuna bindiğinde omuz üstünden bana baktı. "Binsene şuna!"

Hemen arabaya bindim ve araba hızla gitmeye başladı.

Telefonumu cebimden çıkarıp Neito'yu aradım.

Patlayan araba aslında benim arabam değildi.

Dünyanın en pahalı aracı olarak bilinen Bugatti La Voiture Noire, birkaç dakika önce gözümün önünde patlayan ve Neito'nun olan arabaydı.

Piyasadaki değeri ise 19 milyon dolardı.

Neito beni öldürecekti.

Arama açıldığında derin bir nefes alarak gözlerimi kapadım. "Neito."

"Güzellik! N'aber?"

"Lütfen beni öldürme."

Sessizlik.

"Ne bok yedin?"

"Bu bok büyük bir bok. Önceki boklarım gibi değil."

"Kısa ve öz söyle. Belki daha acısız bir şekilde öldürürüm." sesi ölüm kadar soğuktu.

Tanrım, ölecektim.

Katsuki göz ucuyla bana bakarken sessizce gülüyordu. Muhtemelen durumu anlamıştı.

"Araban var ya..."

Derin bir nefes aldı. Bu, öleceğimin kesinliğiydi.

"Hangisi?"

"Şey..."

Katsuki bir anda yüksek sesle konuştu. "Bugatti La Voiture Noire"

Öfkeyle ona bakarken kendisi daha çok gülmeye başlamıştı.

"Yanındaki sikik herifin kim olduğunu bile sorgulamayacağım. Rose. Sen. Öldün. Anladın mı beni, güzelim?"

"Yemin ederim benim suçum değildi."

"19 MİLYON DOLAR VERDİM LAN ONA!"

"Biri bize saldırdı, arabaya koştuğum sırada bir anda araba patladı. Benim suçum değil."

"O saldıran kişiyi de alır yanındaki piçi de alır götüne sokarım... Güzelim."

Ne zaman bu tarz ağır laflar etse cümlenin sonunu güzelim diyerek bitirirdi. Muhtemelen vicdan azabı çekmemek içindi.

"Üzgünüm. Sana yenisini alırım."

"Ah, tabii. Her zaman 19 milyon dolarlık araba alıyoruz zaten."

Bakugou x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin