{29}

1.1K 97 55
                                    

3 hafta sonra


Hazin bir siyaha, boyandı bulutlar
İkimize ağlar, bu nazlı yağmurlar
Umudum azaldı, geçiyor zamanlar
Ayrılık efendi, kulu biz aşıklar

Ellerin avcumda soldu
Yaralı bir ürkek kuştu
Biten bir aşktan çırpınıp uçtu

Yolun açık olsun demek isterdim
Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp
Bir daha ömrümce, kimseyi sevmem
Çünkü bu bedende, yüreğim kayıp

Söylediğim şarkı yüreğimi o kadar çok acıtıyordu ki. Kalbim sanki binlerce parçaya bölünüyordu. Son zamnalarımda sürekli bu şarkıyı söyler, dinler olurdum. Kalbimi, yüreğimi rahatsız etse de sanki söyledikçe bir şeyler oluyordu.

Yolun açık olsun, demek isterdim
Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp
Bir daha ömrümce, kimseyi sevmem
Çünkü bu bedende, yüreğim kayıp


Tarkan bunu onu bırakıp giden sevgilisine söylemişti. Bende öyle. Duysa, içimdeki yangınları bir görse. Yine gider miydi acaba. Ama o Yazgıydı, o beni bırakıp gidecek birisi değildi.

Beyaz cennetlerden, inecek melekler
Seni korur onlar; dualar dilekler
Bense bu sevdanın, uzak gurbetinde
Savrulurum her gün, senin hasretinle

Ellerin avcumda soldu
Yaralı bir ürkek kuştu
Biten bir aşktan çırpınıp uçtu

Yolun açık olsun, demek isterdim
Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp
Bir daha ömrümce, kimseyi sevmem
Çünkü bu bedende, yüreğim kayıp

Yolun açık olsun, demek isterdim
Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp
Bir daha ömrümce, kimseyi sevmem
Çünkü bu bedende, yüreğim kayıp

Şarkı bittiğinde gözlerimi kapatım açtım. Akan yaşı hırsla sildim. Hep böyleydi. Ne zaman onu düşünsem gözyaşlarım benden izimsiz akıp gidiyordu.
5 yıl lan 5 yıl olmuştu onsuz geçen zaman. Ama hala dünmüş gibi tazeydi acısı. Neden bu kadar çok acıtıyordu ki.

Kapımın çalması ile yüzümü sıvazlayıp derin bir nefes alarak kendime geldim.

"gel"

Kapı açılıp tıpkı benimkisi gibi yeşil gözleri olan nur gibi yüzlü gibi annem kafasını göstererek bana bakıyordu.

"oğlum, müsait misin"

"gel anacığım gel."

Annem odama girip srtımı başlığına yaslandığım yatağımın ucuna oturdu.

Yazgı gitmeden önce bana hayatımun en güzel hediyesini vermişti. Ama beni kendisinden mahrum bırakarak yapmıştı bunu. Ben neden aynı anda her şeye sahip olamıyordum. Neden hep bir şeylerden mahrum kalmak zorunda kalıyordum.
Beraber annemi bulmaya çalışmıştık. Ama zor olmuştu. Tam vazgeçtiğim anda o bulmuştu. Nasıl olduğunu bilmeden birden bana bir mektup bırakmıştı. Annen bu adreste demişti. Ama bir daha ondan haber alamadım. Delirmiştim resmen evine gittim, yoktu. Ne Yiğit ne Yazgı. İkiside her şeylerini toplayıp gitmişlerdi. Arkalarında tek bir iz bile bırakmadan. O günler haturladıkça canım sıkılıyordu. Gerçi o günler diye bir şey yoktu. Ben hala eşyasız kapılarında hayalleri yıkılan adamdım. Oradan bir adım bile öteye gidememiştim.

Cesaretin var mı Aşk'aHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin