Stajın son ayında okulun verdiği bir karar ile il dışı hastahanelerde görev alacaktık. Ve bana çıkan ilin İstanbul olması beni çok ürkütmüştü. Allahtan ilçe olarak Kartal çıkmıştı.
İlk günüm gayet sakin geçmişti. Burada kızlarla bir ev ayarlamıştık orada kalıyordum. Yoksa Gebzeden gidip gelmek işkence olurdu.
"Yazgı, bir hasta var acilde. Dikiş atılacak kaşının üstünden."
Baş hocanın bana verdiği emir ile hızla acile doğru adımlamaya başladım. Acile girdiğimde o kadar kalabalıktı ki hangi hasta olduğunu bilemedim. Önümden geçen bir hemşireyi durdurdum.
"dikiş atılacak hasta hangisi"
Hemşirenin gösterdiği hastaya doğru döndüğümde gördüğüm yeşil hareler ile dünya, zaman o anda durdu yemin ederim. Karşımda bana, en az benim kadar şaşkınlıkla bakan yeşil hareler görmeyi en son beklediğim şeydi.
En az benim kadar şaşkınlıkla bakıyordu bana. Sanki yanımda dolaşan yüzlerce insan yok olmuştu da sadece ikimiz vardık.
Onur'un kaşları gittikçe çatılmaya başladığında tüm vücudumu titretme almıştı sanki.
"Yazgı Koçak, davetiye mi bekliyorsun hastaya bakmak için"
Baş hocamızın beni azarlayarak söylenmesi ile daldığım gözlerinden çıkıp ona baktım.
Zar zor adımlayarak Onur'un yanına gittim. Baş hocamız da hemen peşimden geldi."geçmiş olsun beyefendi nasıl hissediyorsunuz kendinizi"
Onur pür dikkat benim titreyen bedenime bakıyordu. Baş hocamın ona seslenmesi ile bakışlarını ağır ağır benden çekip ona baktı.
Konuşmak yerine başını sallayarak onay vermişti.
"hastanın bilgilerini okur musun Yazgı"
Kenarda duran dosyayı alıp okumaya başladım. Bildiğim bilgileri sanki yabancısıymış gibi okumak çok ağır geliyordu.
"30 yaşında Onur Seyit Yaran, Kartal da geçirdiği bir kaza ile hastahanemize gelmiştir. Ani ve sert kafa darbesi yüzünden beyin şoka girmiştir. Çekildiği tomografide de herhangi bir bir sorun görünmemiştir."
Onur'u görmenin şokunu okuduklarım ile arlatmıştım resmen. Onun burada yaralı olduğunu göremeyecek kadar şaşkındım çünkü.
Gözlerimi dosyadan kaldırıp Onur'a baktığımda kaşının üzerindeki derin kesik olan yarayı fark ettim.
Dosyayı endişe ile bırakıp ona doğru adımladım. Bu ani hareketim baş hocamın da dikkatini çekmişti. Bana anlamayacak bakıyordu. Kendimi toparlayıp hocama baktım."ben dikişe başlayabilir miyim hocam"
"eh zahmet olacak ama evet başla bence de"
Elime eldivenlerimi geçirip malzemeleri alacağım sırada Onur'un sesini duydum.
"başka birisi yapabilir mi. Yani siz olur veya herhangi bir hemşire."
"anlamadım"
Bakışlarımı ellerimden çekip onun yeşillerine diktim. O da bana acımasızca bakıyordu zaten. Ne bekliyordun ki Yazgı koşup sarılmasını mı.
Bu olacakları göze almıştın sen zaten."yani haftaya düğünümüz var da. Saçma sapan bir dikiş ile gitmek istemem. Arkadaş belli ki amatör. Daha iyi birinin yapması mümkün değil mi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin var mı Aşk'a
Teen FictionBir gün bir çılgınlık edip Seni sevdiğimi söylesem Alay edip güler misin Yoksa sen de sever misin Cesaretin var mı aşka Çarpıyor kalbim bir başka Sen de böyle sevsen keşke Desen bana yar Şarkının sözlerini söylerken karşımda son zamanlarda gözümü ka...