İntikam

1.8K 236 138
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Telefonumun durmadan çalmasıyla sinirle yorganı üstümden atıp komodinin üstündeki telefona uzandım.

Gözlerimi bile daha zar zor açabildiğim için ismi okuyamamış, direkt telefonu açmıştım.

"Ne var?"

"Efendim-"

"Saat sabahın kaçı? Eğer boş yere beni uyandırdıysan seni gerçekten gebetirim Denk-"

"Neito-san vurulmuş."

"Ne?"

Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Yataktan doğruldum. "Ne diyorsun sen? Nasıl vurulmuş? Kim vurmuş?"

"Bilmiyoruz. Şu an binadaki tıp bölümünde. Buraya gelse-"

Telefonu yüzüne kapatıp ayağa kalkarak direkt üstüme bir şeyler geçirip odadan çıktım.

Koridorlarda nefes nefese koşarken dakikalar sonunda tıp bölümüne ulaşmıştım.

Otomatik kapı açıldığı an içeri atlayarak etrafa bakındım. "Neito?!"

Denki hemen yanıma geldi. "Sakin ol, şu an ameliyatta."

"Hangi sikik vurdu? Nasıl vurulmuş olabilir? Neresinden vuruldu?"

"Omuzuna yakın bir yerden vurulmuş, eğer mermi düzgün bir şekilde çıkarılmazsa..."

"Ee?"

Sinirden ellerim titriyordu.

Kim yapmış olabilirdi?

"Sol kolunu kullanamama ihtimali var."

Tüm sesler sustu.

Ellerimin titremesi bile durmuştu.

"Rose?"

"Rose-san?"

"Patron, bir şey oldu!"

"Rose! Bana bak!"

Aizawa'nın koridorda yankılanan sesi ile gözlerimi kırpıştırarak başımı ona çevirdim.

Dudağımdan sadece iki kelime çıktı.

"O yaptı."

Aizawa kaşlarını çatmış, beni anlamaya çalışıyordu. "Kim yaptı?"

"Katsuki. Toshinori'nin o sikik adamı. İntikam diyip duruyordu. O gün Neito'yu o da görmüştü. O yaptı."

Sesimde hiçbir telaş yoktu.

Öldürme isteği bedenimin her tarafını sarmıştı.

"Rose, onların bunu yaptığını sanmıyorum."

Güldüm, "Öyle mi? Her seferinde intikam diyip duruyordu o orospu!"

"Sakinleş! Şu an onu değil Neito'yu düşünmen gerek!"

Sinirle aramızdaki birkaç metrelik mesafeyi kapadım ve gözlerimi gözlerine diktim.

"Eğer onunla gitmeme izin verseydin belki de vurulmazdı!"

Başını iki yana sallayarak arkadan toplamasına rağmen önüne düşen saçları tek eliyle alnının üstüne doğru ittirdi.

"Sinirden doğru düzgün düşünemiyorsun."

Katsuki'den:

Kapımın durmadan çalmasıyla yataktan sinirle kalkarak kapıya ilerledim.

Kapıyı açtığımda karşımda Jirou duruyordu. "Efendim-"

"Sabahın köründe neden kapımdasın sen amına koyayım!"

"İzuku vurulmuş."

Kapı kolundaki elim düştü. Çatılan kaşlarım düz bir hâl aldı.

"Ne?"

"İzuku. Vurulmuş."

"Nerede vurulmuş? Nerede şu an?"

"Revirde."

Onu kenara iterek direkt binanın diğer tarafında olan revir bölümüne koşmaya başladım.

Dakikalar sonra içeri girdiğimde gözlerim her yeri taramaya başladı.

"Nerede?"

"Ameliyatta."

Ne ara gelmişti bilmiyordum ama Jirou hemen arkamdan seslenmişti.

Gözlerimi kapayarak derin bir nefes aldım. "Kim yaptı?"

"Kimliği henüz tespit edilemedi."

"Durumu ne?"

"Karın boşluğundan vurulmuş, kan kaybetmişti."

"Yani?"

"Ameliyat sonucuna göre cevap verebilirim."

Tek hareketle ona döndüm, "Bu ne demek?"

"Hayatta olup olmadığı ameliyat sonucuna göre-"

Öfkeden yumruk yaptığım elimi kaldırıp hemen sağa doğru vurdum. Yanımda olan dolabın kapağı yerinden çıkarak sert bir şekilde yere düştü.

"O yaptı."

"Katsuki."

Kapıda bize bakan Toshinori'ye baktım. "O sikik yaptı."

"Kimden bahsediyorsun sen?"

"Rose. O kız yaptı. İntikam diyip duruyordu. O yaptı."

Öfkeyle ona yaklaştım. "Hangi sikik beynin ile İzuku'yu tek başına gönderdin? En başından buna karşıydım!"

"Sakin ol. O yaşayacak."

Yanından geçerek sert adımlarla yürümeye başladım. "Yaşamak zorunda."

Bakugou x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin