Herkese keyifli okumalar!
~~~~~~~~~~
Sehun'un zorlamasıyla yorganımı üzerimden atmış ve hazırlanmaya başlamıştım.
Günlerdir bana açılan yeni mekandan, orada çalan gruptan bahsedip duruyordu, resmen oraya gitmemiz için bana yalvarıyordu. Benimse tek yaptığım şey onu geri püskürtmek oluyordu. Çalışıyordum ve haftaiçi benim için inanılmaz yoğun ve yorucu geçiyordu, bu yüzdendir ki haftasonu yatağı terk edesim gelmiyordu. Kahvaltı yapmaya, kendimle ilgilenmeye bile halim olmuyordu ama gel gelelim Sehun'dan bahsediyorduk. O ve ısrarcı tavrı... Susmayan telefonum... Sehun'a kıyıp da telefonu kapatamamış ve güzel cumartesimi zil sesleriyle doldurmuştum. En sonunda pes etmiş ve örtüyü tekmeleyerek o güzel sıcak yatağımdan çıkmıştım. Ağır adımlarla banyoya gitmiş ve aynada uzunca kendime bakmıştım. Eğer Sehun çılgınlar gibi arayıp rahatsız etmeseydi güzelce uyuyup güzel bir cilde sahip olabilirdim ama Sehun bunu elimden acımasızca almıştı. Ve evet güzel bir uykunun pırıl pırıl bir cilt getirdiğine yemin edebilirim.Yüzümü incelemeyi bırakıp güzelce yıkayıp toniklemiştim, sonrasında da nemlendiricimi sürüp ortalama bir parıltıya sahip olan cildi elde etmiştim. Sehun orada yemek yiyeceğimizi de söylediği için mideme bir şey indirmeyi aklımdan hiç geçirmeden odama geri dönmüştüm. Dolabımın karşısına geçip uzun uzun ne giymem gerektiğini düşünüyordum.
Geceleri bir grubun çıktığı, gündüzleri herkesin kendi halinde takıldığı sıradan bir yer olarak anlatmıştı Sehun ve oraya bensiz kaç kere gitmiş de böyle bilgi sahibi olmuştu inanın aklım almıyordu. Sehun'un bu tanımlamasından yola çıkarak en sade ve bence bana en yakışan kıyafetlerimi dolaptan çıkardım; siyah kot pantolon ve oduncu gömleği. Tamam bunlar gerçekten çok sıradan olabilirdi ama en sıradan şey bile üzerimde fazlasıyla hoş duruyordu.
Kendime olan övgülerim sonunda bitmiş ve yine Sehun'dan gelen o aramayla artık aşağı inmem gerektiğini anlamıştım.
Hızla dairemden çıkıp merdivenlere yönelmiştim. Apartmanın kapısına geldiğimde gördüğüm araba ile küçük çaplı bir şok geçirmiştim.
Arabaya yaklaştığımda açılan cama doğru söylemiştim, "İnanamıyorum Junmyeon seni de mi ayarttı bu çocuk?"
Arka kapıyı açıp arabaya binmemle şokum ikiye katlanmıştı, "Hadi ama Jongdae!"
Sehun kıkırdamış ve cevaplamıştı, "Aslında bizi oraya ilk götüren kişi Junmyeon'du."
Gözlerim kocaman olmuş bir şekilde sürücü koltuğundaki Junmyeon'a bakmıştım, bana bir açıklama yapması gerekiyordu.
Arabayı sürmeye başlamış ve "Bakma öyle, geçerli sebeplerim var." demişti. Kendimi koltuğa iyice gömerek devam etmiştim, "Jongdae?"
Yandan bana bakarak sırıtmış ve "Siz koca oğlanlar sarhoş olduktan sonra eve götürecek birine ihtiyacınız oluyor hep." demişti.
Sinirle saçlarımı karıştırmıştım, "Bizi toplamak için gidiyorsun yani?"
"Biraz da etrafa bakınmak için diyelim."
Oflayarak devam etmiştim, "Gerçekten inanılmazsınız, ben neyin içine düştüm böyle."
Junmyeon dikiz aynasından bana bir bakış atmış ve konuşmuştu, "İnan bana gidince tüm fikrin değişecek."
"Umarım."Oflayarak geçirdiğim o yolculuk sonunda bitmiş ve arabadan inen ilk ben olmuştum. Sehun hemen yanıma gelip bana sokulmuş ve konuşmuştu, "Neden bizimle vakit geçirmek senin için bu kadar can sıkıcı?" Söylediği şeyle anında kaşlarım çatılmış ve cevaplamıştım onu, "Sizinle sessiz sakin bir yerde de vakit geçirebilirim, canlı müziğe ne gerek vardı?"
Sehun gecikmemişti, "Sakin yerlere gittiğimizde de gelmiyorsun."
Derin bir nefes alıp konuşmuştum, "Halledemediğim şeyler var Sehun, biliyorsun."
Yanağıma bir öpücük kondurmuştu hemen ve cıvıldamıştı resmen, "Halletmene yardımcı olmak için bugün hepimiz buradayız işte."
Junmyeon kolumu dürtüp eklemişti, "Geçmişi geçmişte bırakıyoruz bugünden itibaren."
Ona gülümsemiştim, çünkü haklıydı.