toprak senin bu saate burada ne işin var ?aşıksın abime rüya, hadi söyle aşıksın demi.
toprak, sen iyi değilsin lütfen gider misin?
rüya, benim aptallıklarım yüzünden bitti her şey ama hala seviyorum seni lütfen, lütfen bırakma beni. seni nasıl bırakıp gittim bilmiyorum, lütfen çok pişmanım rüya.
toprak saçmalıklarını da al git, hem sen evli bir erkeksin. hayatta yaptığın hatalardan dersler al ve karına bunu yapma. yola çıktığın bir kadını asla yolda bırakma. Evine dön toprak.
Aşık mısın savaşa ? söyle, bu yüzden beni istemiyorsun değil mi ?
toprak saçmalıyorsun, defol. hem sana ne öyle bile olsa seni ilgilendirmez.
- toprak senin burada ne işin var ?
abi ! sen niye geldin.
rüyayı aradım ulaşamadım, İstanbul ofisine geçeceği için dosyaları ve şirket hakkında bilgileri ve dosyaları verecektim. açmayınca merak ettim. hadi sen eve geç, karını fazla bekletme. ben rüya ile konuşup geliyorum.
görüyorsun, gitmen herkes için en iyisi rüya. bana kızdığını biliyorum ama mecburdum.
aslında haklısınız, artık gücüm kalmadı. buradan uzakta olmak çok iyi gelecek.
benden uzak kalmak peki ? o da iyi gelecek mi ?
en çok o iyi gelecek bana.
içeri gelebilir miyim ?
hayır deme ihtimalim yok gibi.
yok, bu senin yüzünü doyasıya son görüşüm.
savaş, lütfen zorlaştırma. bu fikir senin fikrindi bende bu fikri karara dönüştürdüm ve eyleme geçtim. lütfen.
rüya elimde mi sanıyorsun, evet gitmen her şeyi çözecek gibi geldi. ama bu sadece toprak için değil. her şey senin için. senin için senden vazgeçtim. bak kalbime nasıl atıyor. bu karar beni yok edecek bir karardı ama mecburuz. sen iyi ol diye. çünkü burada kalmaya devam edersen sen yıpranacaktın. bu sefer ben daha çok mahvolacaktım. hiç değilse uzakta ol, ama iyi ol.
"sen öyle san aptal herif. ben aşık olmadığım bir adam için bile hayatımı değiştirdim senin içinde katlanırdım." diye bilmeyi ne çok isterdim ama olmadı.
rüya bir şeyler söyle. lütfen.
sende beni alt-üst eden bir büyü var, fark etmeden sardı beni. içime işledi.
bende ki gibi mi ? her an seni düşünüyorum, çıkmıyorsun aklımdan rüya. seni görünce kalbim kuş gibi uçuyor, görmeyince aklım şaşıyor. bana bunu nasıl yaptın, nasıl girdin o mabede. anahtarını ben bile bilmiyordum, meğer sadece sende imiş. ruhum seninmiş.
savaş gitsen iyi olacak.
neden ?
lütfen git.
gidemem, bu gece izin ver bana seninle uyuyayım. nasıl bir duygu imiş onu tadayım ve bir ömür her an sanki sen yanımdaymışsın gibi uyuyayım. yoksa yapamam.
savaş.
efendim, sevdiğim
(o kadar naif bir adam olmuş ki, durduramıyordum kendimi. o öyle konuştukça. )
sen son istediğini söyledin, ben şimdi son istediğimi yapıcam ama bu gece unutulacak diyerek dudaklarına kilitlendim savaş ağanın. savaş şaşırmıştı lakin o kadar tutkulu idi ki.
öpüşmeyi bilmeyen kadınım, bu kadar ürkek olup bu ne cesurluk. bu adama bu yapılır mı ? ben o dudaklarını özledim mi ne yapacağım şimdi. o dudakları ilk kez öpen adam olmak anlatamam bu duyguyu sana.
savaş, tamam uzatmayalım, unutalım dedik.
unutamam sevdiğim, bir ömür bu anı düşünerek yaşayacağım.
peki, nasıl anladın, çok mu acemiydim.
evet küçük ceylanım, hem de çok.
sen baya profesyonelsin o zaman.
rüya çok güzel seninle olmak, ve emin ol sadece seninle özel ve anlamlı. teşekkür ederim.
sabah olmuştu, savaş dizlerimde uyuyordu. dün sanki dünya durmuştu lakin bugün kabus gibi bitmeyecek bir gün olacaktı.
günaydın sevdiğim kadın.
günaydın.
kahvaltı yapalım, sonra ben duş alayım, o sıra da sende hazırlan havaalanına ben bırakayım.
savaş, hayır sen bırakma.
neden ?
çünkü sen bırakırsan bu bir veda gibi olur ve ben kavuşacağımız günü beklerim. kahvaltı yapalım sen işine git ben işime. böylece ayrılığın ayır yükünü taşımayalım. bu kapıyı çekip çıkalım lütfen.
peki sevgilim.
hazırdık, kapıyı çekip çıkacaktık ki savaş yaklaşıp, küçük kadınım bana bir ömür kimse hissettiremez dediğim şeyleri hissettirdin, sen unutulmaz ve vazgeçilmez bir kadınsın. kimsenin seni düşürmesine izin verme. hep dik başlı ol, boyun eğme. bu ben bile olsam. seni seviyorum. bu benden sana hediyem diyerek öptü beni. lakin bitmez bir öpücüktü. doyulmaz bir an.
biraz daha devam edersek gidemem, yapma.
seni sevdiğimi unutma, mutlu ol. bir şeye ihtiyacın olursa ara. olmasa da ara. bu konuda ciddiyim. işler hakkında bana her gün rapor vermeni istiyorum. hem sesini duyarım hem iş takibini sağlarım.
tamam savaş ağam, sizin dediğiniz gibi olsun.
havaalanına gelmiştim, uçuş kapısına geçtim, o an başka bir çıkış yolu olsun istedim. savaş ve benim mutlu olabileceğimiz bir kapı. kimse karışmadan, kimse üzülmeden, yıpranmadan. savaş ve ben. Alllahım o adam ve benden bir çocuk gelse bu dünyaya ne güzel olurdu. diye düşündüğüm sırada havaalanında adım anons edildi. yönetim ofisine çağırılıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK
ChickLitRüyanın içinde beliren bu intikam aşkının sonu nasıl olacaktı , hiç düşünmeden hayatından,hayellerinde vazgeçişinin sonucunda hayat ne sunacaktı ona. intikam mı , gerçek aşkı mı ? AŞK : aşk , onun cesareti, sevgisi, sadakati, yüreği, gözleri aşk ol...