Jungkook o akşam Namjoondan korkmuştu. Taehyung kıskanç biriydi ama asla böyle şiddet içeren hareketlere baş vurmazdı. Omega birden korkmuştu. Ya Taehyung haklı ise? Namjoon gerçekten de kötü biri ise? Tanımadığı birine kapalı göz ile inan kendisiydi. Şimdi gidip kimseye sizin yüzünüzden böyle bir işe kalkıştım diyemezdi. Kendisi bu düşünceler ile boğuşurken Namjoon onu tuttuğu elinden peşinde sürüklüyordu. Ama tutuş şekli öyle sertti ki Jungkook bu acıya daha fazla dayanamamıştı.
" N-Namjoon elimi bırakır mısın artık? C-Canım yanıyor."
Alfa onun sesini duyunca duraksamış ve tutuş şeklini gevşetmişti. Esmer adam o davette ayrıldıklarından beri ilk defa omeganın yüzünü bakmıştı. Jungkookun gözleri doluydu. Namjoon büyük ama sıcak olan avcunu onun yanağına yerleştirip okşamıştı.
" Ne oldu Jungkook?"
Jungkook boş olan eli ile onun elini itmişti.
" Ne mi oldu? Az önce olanlar neydi Namjoon?"
" Ben sadece seni koruma amaçlı-"
Namjoon tuttuğu elden Jungkookun bedenin titrediğini söyleyebilirdi. Anlaşılan çok korkmuştu.
" Beni koruma amaçlı kurt formuna dönüşüp birini parçalara mı ayıracaktın? Senin koruma şeklin bu mu?"
" Seni korkutmak istemedim Jungkook ama o herifin sarf ettiği sözler hiç hoş değildi."
" Yinede bu kadar abartılı bir tepki vermemeliydin."
" Jungkook o adamın sana hakaret ettiğini duymadın mı?! Ne yapmalıydım?! O salak Taehyung gibi yüzümü çevirip buyur bir de bu tarafa vur mu deseydim?! Sen ne kadar da alışmışsın seni ötekelendirmelerine! Kendi kıymetini, şerefini ve gururunu nerde kaybettin ?! Kusura bakma ama ben benim çevremdekilere böyle aşağılayıcı cümleler ve hareketlerde bulunanlara göz yumamıyorum!"
Jungkook Namjoonun sert tonundan korksa da alfanın az da olsa haklı olduğunu düşünmeye başlamıştı. Omega eskiden ona bir şey diyenlere laf çeviren biriydi ama babası bunu hoş bulmadığı için hep olaya karışır ve sonunda onu herkesin önünde azarlayıp rezil ederdi. O zamandan beri Jungkook hiç bir yerde kendini korumaya çalışmamıştı. Alfa ellerinin yumruk yapıp başını yere eğmiş olan omegaya yaklaşmıştı. Nazikçe onun çenesinden tutup kendine bakmasını sağlamak istiyordu ama Jungkook başını kaldırmayı red ediyordu.
" Lütfen bana bak Jungkook. Ve artık şu güzel yüzünü yere eğmekten de vaz geç."
Jungkook bir kaç damla göz yaşını bastıkları beton parçasına akıttıktan sonra başını kaldırmak için cesaret ve güç bulmuştu. Namjoon ile göz göze geldiklerinde, esmer adam baş parmakları ile onun göz yaşlarını silmişti. Sonra alnını Jungkook alnına yaslamıştı.
" Lütfen ağlama. Seni üzmek istemedim. Sadece beni anlamını istiyorum Jungkook. Sen eskiden hırçın ve cesaretli biriydin. Ne ara kendinden vaz geçip onların oyuncağı oldun?"
" B-Ben yapamıyorum Namjoon! Her nefes alış verişime bile karışıyorlar. Sanki yaşamam bile hataymış gibi davranıyorlar! Savaşmaktan yoruldum anlıyor musun beni?! Beni seven ve kabullenen biri var diye hala kendim olabiliyordum. Ama bak o da yalan çıktı! O da beni sırtımdan vurup kardeşim ile evlendi! Ben artık ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. O hırçın ve cesaretli çocuk çok yoruldu... "
Namjoon omeganın hıçkırarak içini dökmesini dinlemişti. Hala birbirinin gözünün içine bakıyorlardı. Esmer adam onun saçlarını okşamaya başlayınca Jungkookun göz yaşları artmıştı.
" O zaman o çocuğun dinlenmesine izin ver. Artık ben varım ve sana söz veriyorum senin de o çocuğunda intikamın herkesten alacağım. Şimdi ağlamayı kes ufaklık çünkü fazla ağladığıda çirkin oluyorsun?"
Jungkook Namjoonun son cümlesinde ciddi olmadığını yumuşamış olan tonundan anlamıştı. Zor da olsa göz yaşlarını zamanla durdurmuştu. Esmer adam onu evinin önüne kadar getirmişti.
" Istersen içeri girmeyebilirsin Jungkook. Bu akşam seni kendi evimde misafir edebilirim."
Jungkook başını hayır anlamında sallamıştı.
" Bu akşam yeterince ailemi sinirlendirdik. Hem zaten ben yatağım ve oyuncak ayılarım olmadan uyuyamam."
Namjoon omeganın bu sözüne gülümsemişti.
"Hala içindeki çocuğu öldürmemen fazla sevimli ufaklık. Ama unutma seni fazla sıkarlar ise sadece bana telefon etmen yeterli. Anlaştık mı?"
Jungkook bu defa başını evet anlamında sallamıştı. Namjoon arabasına doğru yönelir iken Jungkook ona seslenmişti.
" Namjoon?"
Alfa yüzünde hafif bir gülümseme ile ona doğru dönmüştü.
" Efendim ufaklık ?"
" Bana yalnız iken bu kadar sevgi ve ilgi gösterme Namjoon. Yoksa bazı şeyleri yanlış anlayabilir ve umutlanabilirim. Iyi geceler."
Jungkook hızla evin içine girir iken Namjoonun ona iyi geceler diyişini duymuştu. Esmer adam arabaya biner iken hatta sürer iken bile kimsenin onu takip etmediğinden emin olmak için her bir yanını kontrol edip durmuştu. Arabası ile ormanın ortasında terk edilmiş gibi görünen bir kulübeye girmişti. İçeride adamları ve daha bir kaç saat önce Jungkooka hakaret eden adam vardı. Adam bir sandalyeye sıkı bir şekilde bağlanmıştı.
" Ağzı neden bantlı bunun?"
Namjoonun söz de koruma olarak yanında gezen adamların biri ona beyzbol sopasını uzatır iken , patronunun sorusuna da cevap vermişti.
" Şey efendim bağırmasından rahatsız olmayın diye bantladık. "
" Onun açın şunun ağzını onun yalvarışlarını duymak istiyorum. "
Minseok ağzındaki bantın alınması ile deli gibi bağırıp yalvarmaya başlamıştı.
" İstediğin kadar nefesini harca seni pislik. Benim olana hakaret etmenin cezası ağır olur. Ki seni bir kırık el ile rahat bırakabilirdim ama sen benim bile yıllardır dokunamadığım tene dokunmaya çalıştın. Bunun bedeli ölümdür. "
" DUR ! YAPMA !YALVARIRIM ! SANA TAEHYUNG HAKKINDA BİLMEDİĞİN ŞEYLER ANLATABILIRIM!"
Namjoon bir kaç saniyeliğine duraksamıştı.
" Eğer bu zaman kazanmak için bir oyun ise , sana işkence ederek seni öldürürüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma (Namkook)
FanfictionJungkook ihanete uğramış bir omegaydı. Ona ihanet edenler bir şeyi bilmiyordu. Jungkook karmaya inan biriydi.