Bakugou x Reader (Bnha x Reader)

Geceden kalma

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Bir anda üstüme gelen ağırlıkla acıyla inleyerek üstümdeki ağırlığı sertçe sağa ittirdim.

2 saniye geçmeden yüksek bir ses gelince şok içinde gözlerimi açtım.

Katsuki, yorganın yarısı kafasının üstünde, yarısı ise bedenini sarmalamış şekilde yerde şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Sen?"

"Ben?"

Etrafına bakarken kaşları çatıldı, "Burası benim odam değil mi?"

Doğrulup saçlarımı düzeltmeye başladım, "Senin odan."

Gözlerini geri bana çevirdi. Baştan aşağı beni süzdü, "Biz bir şey yapmadık, değil mi?"

"Amına koyayım hiç mi bir şey hatırlamıyorsun?"

Yorganı üstümden atarak ayağa kalktım, "Yanında uyumamı istedin."

"Ne?" alay eder gibi kahkaha attı, "Ben asla böyle bir şey istemem."

Başımı sağa eğdim ve bir elimi belime koydum, "Tamam, bir dahakine ses kaydı alırım."

"Sen... Ciddi misin? Ben sarhoş olmam!"

Güldüm, "Yalancı."

Kaşları daha da çatılırken kafasındaki yorganı kaldırıp ayağa kalktı. "Bir şey yapmadık değil mi?"

"Bir şeyden kastın ne? Çok şey yaptık."

Çatık kaşları düz bir hâl almıştı ama şaşkınlığı gözlerinden belliydi. "Ne demek istiyorsun sen?"

Güldüm, "Gecemiz çok zevkliydi. Bir daha yapalım."

"Ne... Diyorsun lan sen? Biz..."

Beni tekrar baştan aşağı süzdü, altımda şort ve üstümde askılı pijamam vardı.

Daha sonra kendi üstüne baktı, onda da pijamaları vardı.

"Biz seviştik mi?"

"Ben sana seviştik mi dedim?"

"Ne? Ama az önce sen-"

"Bir şey yaptık mı dedin, ben de birlikte içmemizden bahsettim."

Gülümseyerek yatağın etrafından dönerek yanına gidip bir elimi omuzuna koydum. "Çok zevkliydi, bir daha yapalım."

Kendisi hâlâ şokun içindeyken içimdeki kahkaha atma isteğimi tutarak hızlıca odadan çıktım.

.

"Günaydın!"

"Günaydın efendim!"

"Günaydın."

İzuku, Denki ve Jirou art arda bana günaydın dediğinde tepsime kahvaltılık şeyler alıyordum.

"Günaydı-"

Biri kolunu hızlıca omuzuma attığında bir saniye sarsıldım ama direkt bu kişinin Neito olduğunu anlamıştım.

"Günaydın güzellik."

"Günaydın."

Tepsiyi elime alıp İzuku'nun tek oturduğu 4 kişilik masaya ilerledim.

Neito'da tek eliyle tepsisini tutarken diğer kolunu omuzumdan çekmemişti.

Masaya oturduğumda o da hemen yanıma oturdu, İzuku'da onun karşısındaydı.

Benim karşım boştu, Katsuki hâlâ gelmemişti.

"Rose, nereye daldın?"

Gözlerimi boş sandalyeden çekip Neito'ya baktım, "Ha?"

Ağızına patates kızartması doldururken çenesiyle tepsimi işaret etti. "Yesene. Normalde hiç beklemeden aç ayı gibi yersin."

Gözlerimi tabağıma çevirip çatalımı patatese batırarak ağızıma attım.

"İzuku."

İzuku bana baktı, "Evet?"

"Katsuki'yi gördün mü?"

Başını iki yana salladı, "En son dün gece gördüm."

Gülümseyerek konuşurken bir anda düşünceli konuşmaya başladı, "Kafası dağınıktı biraz... Koridorda karşılaşmıştık, su içmeye gittiğini söylemişti."

Ah, sanırım Katsuki'nin odaları karıştırdığı zamandan bahsediyordu.

Başını yemekhane kapısına çevirip gelip gelmediğine baktı ve geri önüne dönüp arkasına yaslandı. "Belki uyumaya devam ediyordur, bakarım ona."

"Geri uyuduğunu sanmıyorum ama..."

Kendi kendime mırıldandığımda İzuku dolu ağızı ile bana baktı. "Bir şey mi dedin?"

Kafamı iki yana salladım "Yo, hayır."