Asmodeus taburcu olduktan sonra Collin de eşyalarını toplayıp eve dönmüştü. Magnus henüz dönme konusunda kararsızdı, bu yüzden söz vermemişti.
Yine de babasının eve döndüğü ilk gün onlarla kalacaktı.
"İyisin değil mi baba? Bir yerin ağrımıyor."
Collin ona su getirirken sormuştu bunu.
"Çok ağrımıyor, endişe etme. Gelsene sen yanıma, biraz sarılayım sana. Özledim seni."
Asmodeus bunu dediğinde Collin anında babasının yanına çöküp ona sarılmıştı.
"Ben de seni özledim baba."
Asmodeus onun saçlarına birer öpücük bırakırken Collin de babasına sıkıca sarılıyordu. Magnus ise öylece onları izlemeye dalmıştı.
"Sen de gelsene abi."
"Yok ben tuvalete gideceğim, siz hasret giderin."
Magnus bunu dediğinde Collin yüzünü asmıştı.
"Abi, hadi gel."
Collin elini uzattığında Magnus dayanamayıp onların yanına gitmişti. Collin de hemen anında ona sarıldı.
"Artık kimse birbirini üzmeyecek. Anlaşıldı değil mi?" Demişti Collin sinirle. "Yoksa ikinizi de döverim, ciddiyim."
"Döversin döversin."
....
Magnus bugünü ailesi ile geçirdikten sonra Alec'in yanına dönmüştü. Şu an birazcık Alec ve ailesi arasında kalmış olsa da iki taraf da bunu sorun ediyor gibi gözükmüyordu.
"Baban nasıl?" Demişti Alec Magnus'u kendine çekerek. Balkonda oturmuş, birlikte kahve içiyorlardı.
"Daha iyi, yine de onun için hala endişeliyim. Sence eve dönmeli miyim Alec?"
"Bu kararı kendin vermelisin sevgilim. Sonuçta onlar senin ailen."
"Raphael ile yaşamak çok rahat geliyordu ama şimdi düşününce... babam ve Collin'in bana ihtiyacı var gibi hissediyorum. Özellikle Collin'in."
Bunu dedikten sonra Alec'in elini tutmuştu Magnus.
"Seninle ne zaman istersek bir araya gelemeyeceğim ama, buna hazır mısın? Okullar da kapandı."
"Geliriz yine ya, biz bir yol buluruz buluşmak için."
Alec bunu deyip sevgilisinin dudaklarına bir öpücük bırakmıştı.
"Bu arada annen nasıl? Yeni bir iş arıyor mu hala?"
"Evet ama yakında bulur."
"Babam geri dönmesini çok istiyor, annene karşı çok hatalı şeyler yaptı."
"Annem açlıktan ölse dönmez, öyle bir kadın kendisi."
"Keşke ben de annen gibi olsam." Demişti Magnus iç çekerek. "Keşke herkesi hemen affediyor olmasam."
"O zaman benim işim çok zor olurdu, öyle deme." Deyip Magnus'un saçına bir öpücük bırakmıştı Alec.
"Evet öyle olurdu, seni çok kolay affettim."
"Pişman mısın yoksa?"
"Nasıl pişman olabilirim ki?" Deyip onun dudaklarına bir öpücük bırakmıştı Magnus. "Sana bakınca bile iyi ki tanışmışız diyorum ben, pişman olmak aklımın ucundan bile geçmedi şu ana kadar."
"Bu arada... sanırım babanla aramı düzeltmem lazım."
"Böyle bir şeye ihtiyacın yok, yani seni buna zorlayamam. Sevmek zorunda değilsin elbette ama saygı göstermeye çalış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...