Bir ayrilik

1.1K 27 3
                                    

Sabah'in ilk isiklariydi namazimi kilip balkona ciktim gunes oyle guzelki butun yurdumu aydinlatiyordu sanki bu gun istanbulda ki son gunumdu cunku benim icin hayat yeni basliyordu...

Bir hafta once

Sinav sonuclari aciklanmisti hemen panoya bakmak icin kosarak adimlarla gittim ismim en uste yazilmisti yaninda okul birincisi yaziyordu birden bile buyuk bir sevincle ciglik attim cigligi duyan mudur buyuk bir sinirle:
Ne bagriyorsun!? Okul buras-
"Hocam okul birincisi olmusum!"
"haa sen o kizsin degil mi? Benimle gel" mudur beni odasina goturdu ve inanamayicagim bir sey soyledi:
"Artik burda okumak zorunda degilsin" ben once biraz sasirdim ve:
"nasil olur hocam?"mudur gulumseyerek:
"kizim bu okula layik degilsin artik fransaya bedava bilet kazandin!"
"yani.."
"Master yaptin kizim! Fransa'da okumaya hak kazandin seninle beraber sana eslik edecek arkadasin orda bekliyor" artik ne diyecegimi bilememistim evedekilere soyledigimde babam:
"Okumak icin ne gerekirse yapariz kizim sen yeterki oku..."
Havalimani icin yolu tuttuk bir yandan ailemden ve yurdumdan ayrilacagim icin uzgun bir yandan fransa'da okuyacagim mutluydum. Son bir kez annem ve babam'in helanini alip ucaga bindim. Birden bile telefonum caldi ustunde eski sevgilim mertten geliyordu telefonu tamamen kapattip icimden "bir daha sakın arama!" telefonu tamamen kapattim iki gun sonra fransadaydik ama bir sorun vardi burasi parismiydi? Hava limaninda dolasirken "exit" yazan bir kapi gordum disarisi o kadar guzel ve parliyor ki bana sanki istanbul'u hatirlatilatiyordu yollarda bir suru sahibini bekleyen arabalar ve soforleri isimleri yazmis bekliyorlardi baska bir arabada ise "peri" bu benim ismimdi sofor'e once fransizca konusmayi denedim ama sofor gulumseyerek: "sen peri olmalisin hani su birinci olan fransaya hosgeldiniz ben mudur'un ogluyum buyrun" once sasirdim ve kendi kendime "bu mudur'un oglumudu?" yolda giderken birbirinden guzel magzalar,cesit cesit insanlar muzik yapan sokak muzisyenleri farkli farkli giyinen insanlar... Eve yakin bir saatte " sen master yapan ogrencisin degilmi?"
Korkmus bir yuz ifadesiyle "evet"
"o zaman sen strazburg'a gidiyorsun ben sadece seni almak icin buraya geldim merak etme seninle ayni universiteye gidiyoruz yani sana yardim edicem kaybolmazsin merak etme" saskin bir ifadeyle hicbir sekilde konusmadim eve gelirken bana "bu gunluk burada kal yarin icin enerjini topla "
" peki ya sen ?"
" ben bir kizla ayni evde kalmam gerekirse sokata yatarim ama seninle bir evde kalamam bu bana yakismaz"
" kiz arkadasinmi var diyemi kalmiyorsun yani benim icin hava hos" gulecek bir ifade ile
" sen hic bir erkek ile ayni oda'da kaldinmi?" yuzlerim bir an kipkirmizi oldum ve sinirlenerek:
" hayir tabiki de!"
"o zaman anlamişsindir" diyerek arabaya son gaziyla gitti buyuk bir sinirle eve girdim telefonumu actigim zaman mert'den bir suru mesaj,annem-babam'da cok kez cevapsiz aramalar buldum. Hicbirini okuyacak veya arayacak halim yoktu acikmis,susamis ve yorgundum sabah olunca namazimi kilmak icin banyoya gittim abdestimi alinca annem'in bana verdigi o guzel kokulu havlu ile yuzumu sildim. Sabah 07.00 saatleri arasi kapi zili caldi kapiyi actim gelen mudur'un ogluydu once onu davet ettim
"iceri gelsene bende kahvalti yapiyordum gidicez birazdan zaten"
Sanki beni kiramayacak bir ifadeyle bakarak "tamam bir cay isterim baska birsey yok" aradan yarim satten sonra yola ciktik otogar'a gittigimizde strazburg otobosunun uc saat sonra gelcegini ogrendik. Caresiz beklemeye baslamistik
"bana yardim ettigin icin tesekkur ederim ama ismini sormayi unuttum"
" Rica ederim ve bu arada ismim emre"
"siz burada ne okuyorsun?"
" Fizik siz?"
"tarih okuyorum" boyle konusarak saat'in ilerlediyini fark ettim ve
"emre bey otobus gelmistir hadi gidelim" diyerek kosar adimlar ile otobus'e kosmustuk. Yedi,sekiz saat sonra strazburg'a gelmistik. Sanki fransa degilmis gibi gorunuyordu. Etrafta farkli yazilar vardi farkli farkli insanlar vardi. Bir taksiye atlayarak strazburg universitesine kayit yaptirdim emre ise orada ogretmenler ile konusuyordu sanki yalvarircasina bir ses tonuyla konusuyordu ama ogretmenlerinde ona aciyacak bir hali yoktu caresiz yanima geldi ve uzgun bir ses tonuyla
" hadi kaydini yaptiysan evini ayarliyalim."
"bir sorunmu oldu?" emre sanki karsisinda kimse yokmus gibi davranip " (ic nefes) hadi gidelim"
Eve vardigimiz zaman icerisi bayagi bir daginik idi
"biraz daginik ama merak etme bir kac arkadasim ve ben burayi toparlariz aylardir buraya kimse girmez" kucuk birsey olsaydi kesinlikle kabul etmezdim ama yinede sansimi denemek istedim ve
"sorun degil ben yaparim" alayci bir ifadeyle bana bakti ve;
"sen burayi temizleyemezsin sen benim misafirimsin o yuzden kenara cekil ama cok istiyorsan bazi kucuk isler icin yardimci olabilirsin" kucuk bir is olsa bile yardim etmeye vardim "ne olursa olsun bu evi bana vermiyormusun bende temizlemem lazim sonucta"
"iyi hadi basliyalim" arkadaslarini cagirmak icin telefonunu aldi ve aramaya basladi

Bir Universiteli HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin