Jk: çıkar şunu.
Jm: neden ki?
Jk: beğenmedim Jimin.
Jungkook ve Jimin o gün hastaneden çıktıktan sonra ikisi de eve varmış derin bir nefes verdikten sonra tek tek duşa girip iyice temizlenmişlerdi.
Şuan ise sırf buz dolabında eksik olan birkaç parça için Jimin çalışanları göndermek yerine Jungkook'a beraber gitmeyi teklif etmişti, tabiki de Jungkook bunu kabul etmişti.Fakat Jimin'in dışarda sürekli yakaları açık yada transparan kıyafetler giymesini sevmiyordu.
En azından birkaç düğmesi ilikli olmalıydı ona göre.Jm: kötü mü duruyor?
Jk: evet kötü duruyor.
Suratını astı Jimin.
Hızla aynanın karşısında üstündeki yakası sonuna kadar açık gömleği çıkarırken Jungkook dolabın içinde bulduğu siyah tişörtü suratına fırlatıp ellerini ceplerine soktu.Jk: bunu giy, çok daha güzel.
Jm: ah senin derdini şimdi anladım.
Hemen çıkardığı gömleği yatağın üstünden alıp tekrar üstüne giyinen Jimin sırıtırken beyaz gömleğin düğmelerinden birini daha açmış, neredeyse karnına kadar getirmişti.
Jm: kıskanıyorsun.
Jk: hayır.
Jm: evet.
Jk: hayır!
Jm: hadi Jungkook inat etmeyi bırak da gidelim.
Jk: önünü tam aç bir de istersen?
Jm: iyi fikir.
Jimin ellerini tekrar düğmelerine atıp açmaya çalışınca Jungkook aniden yakalarını tutup yapmaya çalıştığı şeyi engellemişti.
Hafifçe Jimin'i kendine doğru çekip yüzüne bakmasını sağlayınca hâlâ önü açık olan göğüslerine kaydı gözleri.
Yavaşca yutkundu, ardından tuttuğu yakaları bırakmadan bir adım geriye gidip yüzünü beyaz tene kadar indirdi.Jimin büyük bir heyecanla yapacağı şeyi beklerken yerinde kıpırdandı ve hissettiği şey ile gözleri isteği dışında kapandı.
Pürüzlü sıcak ve bir o kadar da ıslak olan Jungkook'un dili sarışının tam göğsünün ortasını turlarken dudaklarını aniden kapatıp emmeye başladı. Her emişinde çektiği beyaz ten daha da kızarırken Jimin ellerini çoktan Jungkook'un saçlarına atıp çekiştirmeye başlamıştı.
Birkaç çekişten sonra Jungkook kızarttığı yeri tekrar bir kez diliyle geçmiş ardından sırıtıp tekrar kafasını kaldırmıştı.
Yaptığı şeye bir göz attığında başarılı olduğunu düşünerek ellerini ince beline yerleştirmişti.
Bir süre sonra Jimin gözlerini açtı ve yavaşça gözleri ilk önce Jungkook'u ardından kızarmış bağrına kaydı.
Tam ortada yuvarlak -ki oldukça belli olduğu o kadar bariz di ki- kıpkırmızı bir leke görünce kaşları istemsizce çatıldı.Jk: şimdi giyin de göreyim.
Sinirlendi Jimin.
Aniden kaptığı yastığı Jungkook'un kafasına fırlatmış ardından aynanın karşısına geçip oldukça belli olan ize dokunmuştu.
Jm: seni!
Tae: sikeyim?
Jm: hayır sen değil!
Bir de Taehyung vardı tabiki. Onun da evde olduğunu unutarak bas bas bağırırken odaya girdiğinden bile haberi yoktu.
Hemen tişörtü tekrar üstüne geçirdi ardından elinde tuttuğu bir kase kuru yemişi yiyen arkadaşına baktı.
Hemen yanında sırıtarak tabağa elini uzatan Jungkook'un yanına hızlıca giderken tabaktan birkaç tane fıstık ve fındık alıp uzun olanın ağzına sıkıştırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİKOOK {ÖĞRETMEN}
General FictionBeş parasız Jeon Jungkook, parası ile dünyaları satın alabilecek olan Park Jimin'in öğretmeni olur... "Bunu bilerek yapmadım."