Medya: Athena
Bölüm şarkısı: Sarah Cothran- My Love Will Never DieYunanistan/ Atina
Aradan aylar geçmiş Athena, Elizabeth gittikten sonra kendine yeni bir düzen kurmuştu. Çoğu zaman hatalar yapmasına rağmen yine de doğru yolu bulmuştu. Bu sürede Bayan Olivia ve Athena birbirlerini pek sevmese bile buna alışıp fazla görüşmemek şartıyla birlikte çalışmaya başlamışlardı.
Athena fark etmese de bu hayata kendini iyice kaptırıp neredeyse sevmeye başlamıştı. Elizabeth gittikten kısa süre sonra kendini eski hayatından soyutlamaya karar verip ilk adımı saçlarını kesmekle atmıştı.
Bayan Olivia ise Elizabeth'in gidişinden pek iyi etkilenmedi. Elizabeth onun için yalnızca bir çalışan değil aynı zamanda iyi bir dosttu. O gittikten sonra kendini bir süre toparlayamamak şöyle dursun çocuğunu kaybetmenin acısını tekrar yaşamış gibi oldu. Neyse ki insanoğlu her şeye zamanla alışabiliyordu.
***
Türkiye/ İstanbulZeus, kendini her ne kadar hazır hissetmese de artık gitmesi gerektiğini biliyordu. Ágapi'ye olan öfkesini hiçbir zaman sorgulamayıp sırf bu yüzden asla vicdan azabı çekmemişti. Ancak Serapis'in gelişi ile bir şeyleri sorgulamak için uygun bir ortam olmuş ve yıllar önce yapması gereken şeyi şimdi yapmaya karar vermişti. Ágapi'yi ve kendi çocuğunu oradan alıp tekrar sarayında güvenli bir şekilde yaşatacaktı. Dünyaya gelir gelmez zaman kazanmak için önce Athena'yı görmeyi düşündü Zeus, daha sonra kaçmanın bir fayda etmeyeceğini kabul edip yola çıktı.
Zeus, Ágapi'yi Joseph'e emanet etmesine rağmen daha önce kendisiyle tanışmamıştı. Joseph, bir nevi tanrıların dünya üzerindeki habercisiydi. Burada olan önemli haberleri elçilere bildirir, elçiler de tanrılara iletirdi. Böylesine güvenilir birini tanıdıkları için Zeus'un aklına da Joseph gelmiş ve Ágapi'yi ona emanet etmişti. Ancak Ágapi'ye olan öfkesinden dolayı asla onunla ilgili bir haber almak istememişti. Hâliyle Joseph'in işi de zamanla hafifledi ve bir gün tamamen sona erdi. Tanrılarla arasına giren mesafeler yüzünden Joseph'in maddi ve manevi durumu gittikçe kötüleşti en sonunda kafayı yiyecek hâle geldi. Joseph bu olanlar yüzünden Ágapi'yi suçlayıp içten içe ondan nefret etmeye başlamıştı. Her şeye rağmen yaşadıkları evin içinde asla bir tartışma yaşanmadı ta ki Ágapi, bebeğini doğurana kadar. Maddi olarak yeterince batan Joseph, hayatına bir de bebek eklenince iyice kendini kaybetti ve kendini alkole verdi.
Ve Zeus'un bu olaylardan hiçbir zaman haberi olmadı.
Poseidon'un verdiği adrese geldiğinden emin olunca cesaretini toplayıp zile bastı. Kapının açılmasını beklerken Ágapi'yi düşündü. Acaba burada olmak onu etkiledi mi? Yaşlandı mı? Yaşlanmak ona yakıştı mı? En önemlisi nasıl bir anne oldu? Çocukları kime benziyor?
Zeus, bunları düşünürken kapının açılması ile bütün hayalleri bir anda uçup gitti. Kapıyı açan bu yabancı kadın da kimdi? Zeus şaşkınlığını belli etmemek için hemen lafa girdi.
"Joseph Evan burada mı?"
Gülümseyerek cevapladı kadın.
"Evet içeride kendisi, çağırayım kendisini."
Diyerek içeri geçti kadın. Yaklaşık bir dakika sonra Joseph geldi. Daha önce karşılaşmamış olmasına rağmen Joseph, Zeus'u görünce içten içe korku sardı bedenini. Bu görüşmenin pek iyi bitmeyeceğini biliyordu. Zeus'u içeri davet edip eşinin yanına geçti ve çok net bir şekilde eşini uyardı.
" İçerde her ne olursa olsun kimse içeriye girmeyecek. Gerekirse başka bir yere gidin ancak sakın bizi rahatsız etmeyin."
Bu uyarı karşısında korkan kadın, eşinin dediğini yapıp istemeye istemeye kızıyla birlikte dışarı çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Tanrıça
FantasyYıllarca kendini hiçbir yere ait hissedememek nedir? Sanırım cehennemdir... Peki ait olduğun yeri senden alsalardı? Daha büyük bir cehennem mi? Peki, ya ait hissetmediğin bu dünya aslında senin hükmün altında olmayı bekliyorsa? Yaşadığın bunca acıda...