'Gerçeklerin Sert Çehresi'

278 47 52
                                    

Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ



















17. Bölüm : 'Gerçeklerin Sert Çehresi'

Vücudum sert zelzeleden dolayı titreyen bir bina gibi olurken, zihnimin enkazının altında kalmamak için kendimi tutmaya çalıştım. Bunu nerden biliyordu? Babam olayın üzerini kapatmak ve beni bir nebze korumak için hiç kimseye söylemediğine dair belirtmişti. Orman yeşili gözlerimi Kunt'un soğuk kahverengi gözlerine çevirdim. Dudaklarım geleceğimin anahtarlarını saklarken, zihnim cevap bulmak için sözcükleri en doğru şekilde yerine getirmeye çalışıyordu. Başarılı olduğu zaman, zor da olsa sesimi yükselterek cevap vermeye çalıştım.

"Ne saçmalıyorsun, nerden çıktı bu?" sona doğru sesim sinirle çıkarken sesimin yüksekliğine dikkat etmeye çalıştım. Zira Akel duvarlarının yanı başında kendi sessizliği içinde bizi dinliyor olabilirdi.

"O olay yaşanırken, orada bulunan kişilerden birisi olmasam, masum köylüyü oynamana izin verirdim Zemheri."

"Sen orada mıydın? Babamın yanında mıydın?"

"Henüz çok küçükken babanın gözdesiydim. Beni çocuğu gibi görüyor ve öyle yetiştiriyordu."

Gözleri hafiften buğulanmaya başlayınca bunun gerçek olduğuna inanmak istemiyordum. Duyduklarım bünyeme yeterince fazla gelirken Kunt'un dolan gözleri içinde bulunduğumuz durumu iyice garip bir hale sokuyordu.

"Olayı tam olarak anlat!"

Boğazımı yırtarcasına bağırmamı umursamazken Kunt'un anlatacaklarına tüm dikkatimi vermiştim. Hızlı bir hareket ile boynundaki kravatı çıkardı ve odanın bir köşesine doğru rastgele fırlattı. Derin bir nefes aldı ve sanki uzun bir konuşma yapmaya hazırlanıyormuşçasına boğazını temizledi.

" Henüz 18 yaşına girmemişken deli gibi iki işte çalışıp zengin olma hayali kuruyordum. Kendimi bu fikre o kadar çok adapte etmiştim ki günlerim hep çalışmak ile geçiyordu. O küçücük bedenimle benden yaşça büyük olan insanların bile zorlukla yapacağı işleri yapıyordum. Omzumdaki sorumluluklar o kadar yüksekti ki yaptığım onca işlerin altında dahi kalmıyorken, sorumlulukların altında bir böcek misali eziliyordum. Bir gün baban çıktı karşıma. Böcek gibi ezilenlerden değil, böcek gibi ezenlerin arasına girmeyi teklif etti."

Histerek bir şekilde gülümsedi ve sanki o günler gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçiyormuşçasına gözlerini kapattı. Bir süre sonra konuşmamak için mühürlediği dudaklarını yeminini yutup konuşmaya devam etti.

"İlk başta bana çok mantıklı gelirken bu işin nasıl yapacağını dahi sorgulamamıştım. Annemin sürekli artan ilaç masrafları, kardeşimin özel insan olup gittiği klinikler ve eğitim kurumları derken geçinmeye para kalmıyordu. Daha çok çalıştıkça dünya bana oyun oynuyormuşçasına elimdeki para hemen tükeniyordu. Bu fikir bana çölde bulduğum su damlası gibi gelirken mantıklı bir şekilde düşünememiştim. İşler ilk başta normal bir şekilde ilerlerken 18 yaşıma girdiğim gün asıl işleri yapmaya başlamıştım. İşte o gün benim cehennemim gibi olmuştu. Beni pis işlerine bulaştırmış ve annem ile kardeşimi avucunun içinde tutarak o battığım bataklığın içinde boğulmam için elinden ne geliyorsa yapıyordu."

Gözünden akan yaşı elinin tersi ile sildi ve sanki ' erkekler ağlamaz' kuralına uymak istiyormuşçasına o sert görünümüne geri dönmek istedi. Ama o sert görünümün altında resmen minik bir kedi yatıyordu. Gözlerinden akan yaşlar hızını artırırken sustu ve elinin tersi ile gözündeki yaşları sildi. Gözleri uzağa daldığında ağlaması hafiflemişti. Bir süre sonra konuşmasına zor da olsa deva etti.

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin