Sabah uyandım. Yine terler içindeydim ama üstüm örtülü değildi. Bu iğrenç ötesi kabusları her gece görüyordum sanırım. Her neyse kıçımı zorlayıp ayağa kalktım. Olan oldu. Gözlerim karardı birden ve yatağa küt diye düştüm. Gözlerim düzelince hafifçe kalktım ve Lavaboya gittim. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra Saçlarımı da hafifçe ıslattım ve taradım. Açtım ve sabahları Deniz'in yaptığı rafadan yumurta hayaliyle yanıp tutuşuyordum o an. Deniz'in odasına hızlıca daldım.
Okyanus: Deniiiiz, Ollooom kalk lan saat dokuz buçuk oldu yata yata gebercen piç!
Deniz: Hıı?? Oki sen misin kanka ? kalkarım şimdi rafadan yumurtan on dakkaya hazır.
Denizi seviyordum açıkcası. Harbiden piçin tekiydi ama kardeşim gibiydi. Daha 11.sınıftaydık ama kendi evimize çıkmıştık. Evimiz için teee 13 yaşından beri para biriktirmiştik. Üniversiteye geçince yurt derdimiz de yoktu. Çatı katında mis gibi 3 oda bi salon evimiz vardı. Bize yeter hatta artardı. Her gün sabah koşumuzu yapardık. Gezerdik Tozardık. Okulumuzda da belli bi mevkimiz vardı bizim. Eskişehirde Güzel Sanatlar lisesindeydik. Başarılıydık da. Eh bunları anlattıktan sonra kahvaltı bölümüne döneyim artık.Gittim mutfağa çayı demlemek için çaydanlığı çıkardım. Çay demlenirken buzdolabından çıkardım 2 domates 2 salatalık. Baktım dolapta zeytin yok. Bi koşu fırladım evden. Recep abiye gittim. Aldım 500 gram zeytin. Eve geldim. Geçtim mutfağa baktım denizde kalkmış bizim yumurtaları haşlıyor. ''Aman abicim.'' dedim Deniz'e. ''Benimki rafadan olcak sıçarım ağzına.'' diye devam ettim. Uykulu ya ibne kafasını salladı sadece. Oturduk masaya yiyoruz yemeği açtı bu yine kız konusunu.
Deniz: Oki, kanka ben napıcam bu Yeşim konusunu ? Kızı çok seviyorum açılamıyorum olmaz böyle.
Okyanus: Abicim sende mallık var ha, olum ben sana ne diyorum kız işi boş. Siktir et hele şunu artık yav. Artık o senin peşinden koşsun biraz.
Bu da taktığına takıyor be abicim. Morali bozulmasın diye kalktım biraz omzuna masaj yaptım. ''Hadi kardeşim, çıkar küllüğü de okula gitmeden iki tane devirelim sigaramızı.'' dedim tamam manasında kafasını salladı. Gittim bizim sigara dolabından bi paket alıverdim. Ama ne dolap yani, hani şu içine para atarsınız da çikolata gofret falan düşer ya altına, aynı onlar gibi arka arkaya dizilmiş farklı farklı sigara paketleri. Tek fark bunlar beleşti. Biz zaten öyle fena tiryaki değildik 1 paket rahat 3 gün götürüyordu. Deniz yada ben efkarlı olursak 2 gün oluyordu bu. Aldım paketi kapattım dolabı. ''Kalk,okula doğru giderken içelim.'' dedim Deniz'e. ''Bekle,giyinim.'' dedi. Odalarımıza gittik. Açtım dolabı bakmaya başladım. Deniz sade şeyler giyerdi. Ne biliyim bi tişört bi pantolon, bide Superstar sneaker. Bense off of, Açınca dolabı zor bulurdum. Ama bugün öyle olmadı. Aldım bi gömlek bi tişört, onun altına da yırtık pantolonumu çektim giydim simsiyah converse'lerimi çıktım odadan. Çanta götürmezdik okula.Ben sadece okula pena götürüyordum. Denizse şu bateriye vurulan adını bi türlü öğrenemediğim sopaları götürüyordu. Çıktık evden. Tepebaşı sokaklarında yürüyoruz öyle. Tabi biz çokda eğleniriz birlikte. Zaman nasıl geçmiş bilemedik. Okula koştur koştur gittik. Okula girdiğimizde herkes bize bakıyor. Alışmıştık bunlara artık. İlk başta utanıp kızardığımız belli olmasın diye kafamızı öne eğerdik.Ama artık utanmıyoruz da göğsümüzü gere gere yürüyoruz. Daha doğrusu yürürdük. Neyse, sınıflara gittik. Gördüğüm manzara beni yerle bir etmeye yetmişti....
Merabaaa. Canlar sizden sadece bi şey istiyorum yorum yapın sadece hikaye olmuş mu devam etsin mi yorum yapın <3 Yeni değilim sadece yeni bi profilde yeni ve uzun sürcek bi hikaye yazmak istiyorum. 5-6 yorum gelirse güzel bi dostluk hikayesinin yeni bölümü gelir :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklediğim Son
Teen FictionBuuu güzel bi kitap olucak tabi okuyan olursa sizi seviyorum. <3