onbirinci bölüm

519 36 15
                                    

Deli gibi öpüşürken kapının hayvan gibi açılması ve Wheein' in odaya dalmasıyla koca bir hassiktir çektim.

"HASSİKTİR!"

O an o kadar garipti ki, üçümüzün de yüzünde ki şok ifadesi, Jungkook ve benim üzerimizi kapatma çabamız, Wheein'in çığlık atıp odadan kaçması.

Gerçekten bir dizi sahnesi gibiydi.

İlk şoku Jungkook atlatıp benide kendime getirmeye çalıştı ben resmen transa girmiştim, kollarımdan tutup beni sarsarken aklımda tek birşey vardı.

"Taehyung! Taehyung! Kendine gel!"

"O bizi gördü...Jungkook bizi gördü! Babama söyleyecek! Babam beni mahfedecek! Jungkook bittim ben!"

"Tamam, sakin ol! Hiçbir şey olmayacak, o kimseye birşey söylemeyecek."

Hayır söyleyecek, biliyorum.

"Hadi kalk, üzerimize birşeyler giyinelim, sonrasına bakarız, hadi Taehyung."

Zar zor kafamı sallayıp yataktan indim, cidden bu boktan hayat hiçbir zaman yüzüme gülmeyecek mi?

Sanki tüm kanım çekilmiş gibi halsizleşmiştim, Jungkook giyinmeme yardımcı olduktan sonra kendi de giyinip yanıma geldi.

Yüzümü elleri arasına alıp alnıma  öpücüklerini kondurdu.

"Bebeğim, ağlama."

Ağlıyor muydum?

"Lütfen bebeğim, halledeceğiz tamam mı?"

"Belkide şuan babamı aramıştır bile. Jungkook, babam öğrenirse görüşmemize asla izin vermez, seni işten çıkartır. Sen sen ne yapacaksın? Nerede çalışacaksın? Benim yüzümden senin de hayatın kararacak, iğrenç bir insanım ben...iğrenç."

"Saçmalama, sen bu dünyadaki en mükemmel insansın, meleğim bana da hiç bir şey olmayacak tamam mı, hadi hemen gidelim, o aptal birilerine haber vermeden yetişelim."

Kafamı sallayıp elini tuttum bana güç veriyordu. Elimi kavrayıp sıkı sıkı tuttu hafifçe gülümseyip kapıya doğru ilerledi.

Merdivenlerden inerken bacaklarım titriyordu, salondan konuşma sesleri geliyordu daha doğrusu bağırışma.

"Seni aptal, aramayacaksın dedim sana!"

Bu Yoongi' nin sesiydi.

"Sen sen kafayı mı yedin!? Onları yukarıda sevişirken yakaladım diyorum anlamıyor musun? Bu iğrenç!"

Gözlerimi kapatıp göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Jungkook elimi destek vermek istercesine sıkıp ilerledi beni de peşinden sürükledi.

Wheein bize ve birleşmiş ellerimize iğrenmiş gibi bir yüz ifadesi ile bakarken iğneleyici şekilde konuştu.

"İşte bak, geldi ibneler." ( Elim ayağım titiriyo şunları yazarken)

Jungkook'un sinirle gerilen vücünu hissedebiliyordum.

"Kes sesini, Wheein."

Soğuk ve sert sesiyle konuşunca ben bile ürpermiştim.

Wheein bana doğru yaklaşıp, tükürürcesine konuştu.

"Nasıl olur? Nasıl beni değil de seni seçer?  Şu tipine bak Taehyung, Jungkook'da eminim seninle paran için sevgili olmuştur. Sahi Jungkook bilmiyor musun? Bende oldukça zenginim, hani belki şu ezikten sıkılırsan diye söylüyorum."

Bu kız cidden aşağılık bir insana dönüşmüş.

İçini kıskançlık kaplamış resmen.

İğrenç şekilde sırıtıp yüzüme bakarken, tüm vücüdumun sinir ile kapladığını hissettim.

secret | Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin