Multi: Lavinya'nın gelinliği.
"Andım olsun ki, ruhun önümde eğilecek!"
...
Uraz'ın ayak seslerini duyduğum da mesajı okumamış gibi geriye yaslandım. "Gel bakalım." Diyerek oturup beni kucağına çekti. Elindeki battaniyeyi üzerimize örtüp, kollarını belime sardı. "Buz gibi olmuşsun." Diye mırıldanıp, başını omuz boşluğuma yasladı. "Isınırım şimdi." Diyerek anın büyüsüyle gözlerimi kapattım. Kolları sıkılaştı. "Ben ısıtırım." Gülümseyip yanağımı yanağına yasladım. "Yanlız haberin var mı bilmiyorum ama akşam katılmamız gereken bir düğünümüz var?" Omzumu öpüp geriye yaslandı. "Evet ve hala gelinliğini görmedim."
Dediğinde kucağında yan dönüp, sırtımı bir koluna ve bacağına yasladım. Şimdi yüz yüze bakıyorduk. "Çünkü gelinlik bu." Dediğim de başını salladı. "Yani?" Avcumu çıplak göğsüne yaslayıp, dudak büktüm. "Yani beyaz falan filan işte." Sözüm bittiği gibi dudaklarımdan uzun bir öpücük çaldı. "Peki öyle olsun. Dua et gelinlik hoşuma gitsin." Gözlerimi kıstım. "Hoşuna gitmeyecek bir kaç ipucu verebilir misin?" Düşünür gibi yaptı. "Şöyle ki." Başını çevirip yüzüme doğru eğildi. "Mümkünse o güzel vücudun görünmesin." Gözlerimi devirdim. "Maço musun sen?" Gözlerini kısıp dudaklarıma baktı. "Hayır. Sadece kıskancım." Diyerek bacağımı avuçlayıp, dudağını ısırdı. "Hadi şimdi kalk ve akşam için hazırlık yap. Yoksa elimden bir kaza çıkacak." Gülümseyip ayağa kalktım. İnleyip başını geriye yasladı. "Bir daha benim kıyafetlerimi giyme lütfen." Elimi uzattığımda doğrulup yüzüme baktı.
"Hadi sende hazırlık yapsan iyi olur." Sıkıntılı bir nefes alıp elimi tuttu. "Gel bakalım. Üzerini giyin seni Zeynep'e bırakıp, öyle hazırlanayım. Biliyorsun akşam evleniyorum." Sekerek önüne geçip, merdivenin ilk basamağına bastım. "Evet biliyorum. Çünkü bende bu akşam evleniyorum." Neşeyle söylenip yukarı çıktım. "Siyah sana cidden yakışıyor." Arkama döndüğümde kalçalarıma baktığını gördüm. "Akşam evleniyorum diyorum ama sen hala bana sulanıyorsun." Diyip gülerek önüme döndüm. "Çünkü hala bekarsın." Kapıyı açıp odasına girdim. "Yinede daha fazla popumu kesmeni istemiyorum." Kolumu tutup beni hızla kendine çekti. "Geçeceksin kızım onları. Sen herşeyinle bana aitsin." Kollarımı boynuna doladım. "Yani bu demek oluyor ki bende senin poponu kesebilirim?" Başını geriye yaslayıp güldü. "Evet güzelim. İstersen başka yerimi de kesebilirsin?" Omzuna vurup geri çekildim. "İstemez başka yerlerin senin olsun canım." Dediğim de Uraz gülerek daha önce fark etmediğim giyinme odasına girdi. Aklıma gelen şey ile, başımı geriye yaslayıp ofladım. Kıyafetlerim aşağıda kalmıştı. Kapıyı açıp tekrar aşağıya indim.
...
Titreyen elimi sallayıp derin bir nefes aldım. "Sakinleşir misin artık?" Zeynep'in sesiyle başımı salladım. "Deniyorum inan ki ama bu kadarı oluyor en fazla." Nasıl sakin olabilirdim ki? Evleniyordum ben. Hemde sevdiğim adamla. "Birer kadeh içelim mi?" Şaşkınca gözlerimi büyüttüm. "Delirdin mi babam kokusunu hemen alır. Biliyorsun içki konusunda ki hassasiyetini." Dediğimde başını salladı. "Haklısın." Gözlerimi kıstım. "Seninde benden bir farkın yok. Ayrıca sen benden daha gerginsin." Dediğim an kapı çalındı. Hızla kapıya bakıp sertçe yutkundum. "Kim o?" Diyip Zeynep'e baktım. "Benim. Hazırsan giriyorum?" Uraz'ın sesiyle dikleştim. Sesimi düzeltip dudaklarımı araladım. "Gelebilirsin." Nefesimi tutup kapının açılmasını bekledim. Kapı yavaşça itilip açıldığında, Uraz'la göz göze geldik. Bir süre durup beni izledi. Gülüyor muydu o? "Cidden mi?" Diyerek bana doğru geldiğinde, gözlerinin içine baktım. "Ne?" Yanıma geldiğinde bakışlarım Zeynep'i aradı. Ne yazık ki çoktan çıkmıştı. "Bunu hiç sevmedim." Diyip açıkta kalan bacağımı sıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASADAKİLER
Fiksi Ilmiah"Gökyüzüne yanlızca yıldızlar eşlik eder. Bana da yanlızca sen eşlik edebilirsin!" Başımı olumsuzca sallayıp gülümsedim. "Gökyüzüne yıldızlardan başka çok şey eşlik eder." Gözlerime bakarak içine çektiği dumanı serbest bıraktı. "Evet ama gökyüzünü...