9 - Huzur

36.7K 1.9K 78
                                    

"Ane git." diyerek kapıyı gösteren oğlum, Egemen abinin kucağında huysuzlanıyordu. Ömer abi mutfaktan çıktığından beri onun peşinden gitmek için debelenmişti.

"Gelecek dayı birazdan." dedi Egemen abi kafasını öperken. Gerginlikten tırnaklarımı yiyecek raddeye gelmiştim.

"Nerede o kız?" diye yüksek bir ses duyunca irkildim.

"Gel lan buraya!"

"Egemen buradan ayrılmayın." diyerek ayağa kalktı Utku abi. Peşinden Umut abi kalkınca mutfaktan çıkmışlardı.

Egemen abi bana bakınca gözlerimi okumuş gibiydi.

"Hayır Eylül..." dese de çoktan kapıya ulaşıp kendimi salona atmıştım.

"Kimse bilmeyecek böyle bir kızım olduğunu, derhal atıyorsunuz onu evden!" İçki kokusu buraya kadar geliyordu.

Babam olacak adam ayakta dengede kalmaya çalışıyordu. Ömer abim yumruklarını sıkmış bir şekilde tam karşısındayken, Utku ve Umut abi de onun yanındaydı. Onların arkası bana dönük olduğu için beni ilk gören o adam olmuştu.

"Seni yaka paça atmamı istemiyorsan def ol git bu evden." dedi Ömer abim. Ardından adamın bakışlarını takip ederek bana dönünce kaşlarını çattı.

"Eylül." dedi uyarırcasına. Ne işin var burada diyor olabilirdi.

"Eylül..."

İsmimi o adamdan duyarken midem bulanmıştı. Duruşumu bozmadan abimlerin yanına ilerledim. "Annen koymuştu adını. Değiştirirler sanmıştım." O kadar alaylı bir tavırla konuşuyordu ki, bu adama dalmamak için zor duruyordum.

"Neden yaptın?" diyebildim sadece. Çok şey vardı bu soruda. Neden benim çocukluğumu aldın, neden beni yalnız bıraktın, neden beni evladın olarak görmedin...

"Tek başıma çocuk mu baksaydım?" dedi tek kaşını kaldırarak. "Bir de kız çocuğuna."

"Kes lan sesini artık!" Umut abimin kolunu tuttum sakin olması için. Bu adamla ben konuşmak istiyordum.

"İğrençsin." dedim. Abimin kolunu tutan elim sıkılaşmıştı. "Sana söyleyecek çok şeyim vardı ama değmeyeceğini anladım biliyor musun?"

"Eylül tamam güzelim, içeri geç."

Ömer abimi dinlemeyip adamın gözlerinin içine bakmaya devam ettim.

"Ben Sinan Işık'ın kızı erken yaşta çocuk yapmış, sürtük olmuş dedirtmem. Topla pılını pırtını çık git bu evden."

Utku abi sinirle adamın yakasına yapışınca Umut abim beni tutup mutfağa götürdü. Kapıyı ardından kapatır kapatmaz kollarını bana sardığında güçlü durmaya çaba göstererek ben de ona sarıldım.

"Ona hiçbir zaman ihtiyacımız olmadı. Bundan sonra da yok." dedi sakince.

"Tabii ki yok." diyerek ayrıldım ondan. "Sadece... Yirmi yılımı almış olmasını yediremiyorum."

Egemen kucağında Özgür ile yanıma gelip derin bir iç çekti. "Bu zamana kadar babadır diye sustum ama haddini aşmaya başladı."

Umut abi onu onaylarken Özgür bana doğru yönelip yanağıma dokundu. Eline bulaşan ıslaklıkla kolunu havaya kaldırdı.

"Ane su." dediğinde Egemen abi elini tutup öptü. "Annen çok sulu göz aslan parçası. Ne yapacağız biz?"

"Eylül!"

Ömer abim içeriden seslenince mutfaktan ilk çıkan ben oldum. Salona girdiğimde o da bana doğru gelip karşımda durdu.

"Çıkma demedim mi ben sana kızım, ne diye çıkıyorsun?" Omuzlarımı silktim yavaşça.

En BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin