7.Bias

590 37 12
                                    

Salonun ortasında Jungkook'la o kadar yakın temas kurduğuma inanamıyordum. Çocuk askerlik arkadaşın mı Deniz ne yapıyorsun? 

"Neydi o?" diye sordu Taehyung. Onun soru sormasıyla Jungkook'un montunun altından çıkıp üstümü başımı düzelterek oturdum. Jungkook da yeni doğruluyordu. Gözlerin hala garip garip bize baktığının farkındaydım.

"Bu bir fan hikayesi." dedi Jungkook. "Bizim hakkımızda seks hikayeleri yazıyorlar."

"Ciddi misin?" Jimin'in kaşları havalandı. "Yani o hikaye benimle mi ilgiliydi?"

"Evet."

"İyi de orada ben canlı yayında armylerle normal bir sohbet ediyordum sadece. Hatta millet nasılsınız falan demişim duyabildiğim kadarıyla. Bunun seksle ne alakası var?"

"Açıklamak ister misin?" Jungkook dönüp yüzüme baktığında alt dudağımı ısırdım.

"Şey... yabancı armyler Korece bilmediği için konuşmalarınızın altına ingilizce sahte çeviriler yazarak hikaye oluşturuluyor."

Taehyung güldü. "Çok yaratıcı. Benimle ilgili de var mı?"

"Hepimizle ilgili var hyung." dedi Jungkook. 

"Denızı, sen de mi okuyorsun böyle şeyler?" diye soran Jimin'e döndüm. Masum masum cevabımı bekleyen gözlerine bakarken diz çöküp 'asla aşkım ben okur muyum öyle şeyler valla okumam' demek istemiştim.

"Okumak mı?" Jungkook'tan alaycı bir gülüş duyuldu. "Yazıyor."

"Jungkook..." diye inledim yalvarırcasına. Beni daha ne kadar rezil edebilirdi? Hayır elimden bir şey gelmiyordu da. Az önce olduğu gibi üzerine atlayıp çenesini kapatamazdım. Adam Jeon Jungkook'tu yani. Demin yaptığımı bile ne cesaretle yaptığımı bilmiyordum. Normal bir erkek olsa çoktan indirmiştim bir tane kafasına.

"Kızı utandırma Jungkookie." dedi Jhope dudak bükerek.

"Benimle ilgili mi yazıyorsun?" Jimin'in sorusuyla tekrar ona döndüm. Gülümseyerek bakıyordu yüzüme. Yanaklarımın ısındığını hissederek güzel gözlerine bakmaya devam ettim. Sonra aramıza başka bir beden girdi ve görüşümü kapattı.

"Benimle ilgili de yazıyor." dedi Jungkook. Aramıza giren de oydu zaten.

"Sitenin adresini versene." Suga adresi almak için Jungkook'un telefonuna eğildiğinde gözlerimi yumdum.

Jimin'in "Ben kendime kahve yapacağım. İsteyen var mı?" diye sorması üzerine eller havaya kalktı. "Yardım etmek ister misin?" bana dönüp konuşmasına şaşırarak hızla başımı salladım. Elbette yardım etmek isterdim. 

Koltuktan kalkıp peşinden gittiği yere yürüdüm. Kocaman bir mutfağa girdiğimizde hayranlıkla içeriyi süzdüm. Gerçekten oldukça lükstü. Jimin kahve makinesinin yanına gidip kapağını açtı ve içine kapsül koyup kapattı. Yavaş adımlarla yanına yürüdüm ama fazla yaklaşmadım.

"Hoşuna gitti mi?" diye sorduğunda mutfağı incelemeyi bırakıp ona döndüm. Önünde Park Jimin varken hangi gerizekalı mutfağı incelerdi ki? Cevap: ben.

"Hıhı." hıhı ne ya... "Evet." diye düzelttim.

Jimin bana dönüp kalçasını tezgaha yasladı ve kollarını göğsünde bağladı. "Biasın benim demek?"

Başımla onayladım.

"Jungkook'la karşılaştığına şaşırdın mı?"

"Oldukça şaşırdım. Yani kim hayranı olduğu birinin bir anda karşısına çıkmasını bekler ki?"

BIAS MI BİR GECE Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin