Arkadaşlar bu aralar çok yoğun olduğum için fazla yazamıyorum. Haftaya yazamayabilirim. Sınav dönemi geldi ve çalışmam gerekiyor. Voteler çok düşük geliyor. Lütfen votelemeyi unutmayın. Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar...
Çalıyor çalıyor çalıyor....
Yok açmıyor . Umutsuzca koridordan ilerlerken bizim takımın geldiğini gördüm. Sessizce yanlarından geçerken bi çocuk dikkatimi çekti. Of çok yakışıklı ya . Ben o gördüğüm çocuğu düşünürken tribündeki yerimi aldım. Bir dakika sonra bizim takım sahaya çıktı. Masal bana Görkem'i gösterdi. Bu az önce gördüğüm çocuktu. Gerçekten de çok yakışıklı. Kaslı kolları, deniz kadar mavi olan gözleri, kumral rampa saçları, uzun boyu aman Allah'ım sen neler yaratıyosun böyle. Ben çocuğa yiyecek gibi bakarken Ece bana bakıp :
-Şimdi anladın mı? dedi. Bende kafa salladım. Aynı kapıdan diğer takımda çıktı.
Bi dakika en önde yürüyen Burak mıydı ne?
Ben ikinci şokumu yaşarken Masal bana :
- Evren , Burak ve Mert'te takımdalar ohaa, dedi. Ben şöyle bi kendime gelmeye çalıştım. Sonra ayağa kalktım. Sanki kendimi göstermek ister gibi.
Bu yaptığıma Masal da Ece de hatta ben bile anlam veremedim.
Burak sahaya bakarken gözleri gözlerimle bütünleşti. Ben tam yerime oturacakken o müthiş gülümsemesi ile bana el salladı. Refleks olarak bende ona el sallayınca türbindeki çoğu gözler bana çevrildi. Utanmıştım. Hemen yerime oturup iyice sindim. Ben bir Görkem'e bir Burak'a bakıyorum. İkisi de çok yakışıklı.
Maç başlayınca ben pür dikkat onları izliyordum. Gözlerim Burak da takılı kaldığında o da bana bakıp topu gösterip işaret etti. Yani bu basket senin için dedi. Ayy çok tatlı yaa. Bana dedi. Yanlış görmedim bana bakarak yaptı. Burak havalı bir biçimde topu potadan geçirdi ve evet basket . Hem de üçlük attı.
Burak bana baktığında tuhaf hissediyorum fakat Görkem'de de bir şeyler vardı. Beni ona çekecek şeyler.
Of neler diyorum ya sanki Görkem sana bakacak diyen iç sesime bu sefer hak vererek kendimi maça odakladım.
Masal'ın saçma sözüyle bi an da irkildim.
-Bence senden hoşlanıyor.
-Saçmalama sadece arkadaşız. Beni sevdiğini sanmıyorum o kadar kız varken beni napsın.
-Asıl sen saçmala . O zaman o kadar kız varken neden o basketi senin için attı ? diyen Ece'ye baka kaldım. Çünkü söylenecek söz yoktu.
-Yani şey ben bilmiyorum. Arkadaşız ya ondandır dedim.
-Sen kendini kandır bakalım, Masalın cümlesiyle ağzımı açtım ama bişey bulamayınca geri kapattım.
- Eğer hoşlanıyorsa çok yakında açılır zaten. Bekleyip görelim.
Ece haklıydı. Hoşlanıyorsa gelir konuşur yani.
Biz saçma düşünceleri tartışırken maç bitti. Bizim takım 3 sayı ile kazanmıştı. Aslında iki takımda benim için önemliydi. Birisi kendi okulum takımı , diğeri ise Burak'ın takımıydı. Yani hangisi kazansa sevinirdim. Ama şimdi Burak için üzüldüm.
Takımlar dağılmaya başlarken ben hemen aşağı indim. Masal benim bizim takımın yanına gittiğimi düşünürken ben Burak'ın yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK İLİŞKİLER
Dla nastolatków-Benimle çıkacaksın yoksa o çok sevdiğin Görkem'in ölür . -Ya-yapamazsın . Sen bir insanı öldüremezsin . derken bunu yapabileceğini adım gibi biliyordum . -İstersen deneyelim . Mesela şuan gidip Görkem'i arabayla ezebilirim . Ne dersin , deneyelim...