kth_jj
¨Yarın eski yerine dön Jeon.¨Mesaj ile uzun bir süre bakıştıktan sonra telefonu yatağa bırakmış ve hemen aşağı inmiştim. Her zaman yaptığım gibi eğer bir sorun varsa kaçmış, görmemezlikten gelmiştim. Uyumak her zaman bir numaralı kaçış yoluydu belki ama düşüncelerim yüzünden uzun zamandır yapamıyordum bunu.
Saatlerce Jimin ile birlikte oturmuş bir bakıma oyalanmaya çalışmıştım ancak aklımda dönüp duran mesaj yüzünden ne yaptığımın farkında bile değildim. Neden bu kadar abarttığımı sorguluyordum ancak onun adını görmüş olmam bile heyecanlanmama sebep olmuştu.
Heyecan doğru bir tanım olur mu bilmiyordum ama içimde cevap bulamadığım şeyler yaşanıyordu işte.Jimin bir süre sonra yanımda uyuyakalmış ve artık sessizlik içinde düşüncelerim ile yalnız kalmıştım. Bu benim için hiç iyi olmamıştı çünkü her ne kadar cevap bulamamış olsam da bir şeyler hissettiriyor olduğu bir gerçekti. Bir süre daha öylece oturmuş ve düşünüyorken bende aynı şekilde uyuyakalmıştım.
*
Yanımda hissettiğim hareketlilik ile gözlerimi açmış, Jimin tam o sırada söylenmeye başlamıştı. Neden onu uyandırmadığım, neden benimde aynı şekilde uyuyakaldığım gibi şeyler söylenerek mutfağa doğru gitmiş ben ise hala ayılmaya çalışıyordum. Oldukça hızlı başlayan güne yakışır bir hızla giyinip evden çıkarken dün yatağın üzerinde bıraktığım telefonum ve haliyle mesaj aklıma gelmişti.
Aniden duraksamış olmam Jimin'in dikkatini çekmiş ve o tekrar başlamadan durumu hızlıca anlatıp telefonumu almak için odaya çıkmıştım.Elime alır almaz gördüğüm şey ile gözlerim sonuna kadar açılmıştı çünkü mesajın heyecanı ile sohbetten ayrlmamış ve mesajlarının hepsine görüldü atmıştım ve üst üste attığı mesajlara bakılırsa bu onu sinirlendirmiş olmalıydı.
kth_jj
¨Yarın eski yerine dön Jeon.¨
(20:43)¨Gördüğün halde neden cevap vermiyorsun?¨
(20:45)¨Yarın yerine dönmek istemiyor musun?¨
(21:15)¨Kızıl ile iyi anlaştın sanırım.¨
(22:42)Evet, bu sefer işler istediğim gibi gitmiyordu. Tabii ki yerime geçmeyi düşünmüyordum ancak aklıma takılan şey, neden beni tekrar yerime döndürmeye çalışmasıydı. Sonuçta o beni yerimden kaldırmış ve yanına bir kızı oturtmuştu. Ayakta dikilmiş bunları düşünüyorken Jimin'in sesi ile kendime gelmiş ve hızlıca odadan ayrılmıştım.
Jimin neler olduğunu sorgular gibi bana bakmış ben ise sorun yok demiş ve sonunda evden ayrılmıştık. Okula yaklaştıkça ellerim terliyor, kalbimin sesini duyabiliyordum. Kapının önünde Jimin ile ayrılmış ve sınıfa girmiştim. Erken gelmiş sayılmazdım ama sınıfta sadece iki kişi vardı. Kızıl saçlı yani Hoseok ve Taehyung. Sınıfa girer girmez ikisinin de gözünün üzerimde olduğunu hissetmiş ve rahatsızca yerimde kıpıramıştım. Taehyung sinirle, Hoseok ise beklenti ile bakıyordu gözlerime. Fazla uzatmamış ve Hoseok'un yanına yerleşmiştim.
Hoseok anında konuşmaya başlamış, aslında beni rahatlatmıştı. Kafamı çevirip, Taehyung ile göz göze gelince ise gözlerinden ateş çıktığını görmüştüm. Nefretle bakıyordu bu tarafa. Biraz daha böyle kaldıktan sonra sert bir şekilde yerinden kalkmış ve sınıftan ayrılmıştı.
Sorunu Hoseok ile mi yoksa benimle mi çözemiyordum ancak sorunun her iki taraf için de fazla büyük olduğunu anlamıştım.Sonunda zil çalıp, herkes sınıfa doluyorken Taehyung gelmemişti. Normalde umurumda olmazdı ancak sinirle çıkmış olduğu için nereye gittiğini ve neden dönmediğini merak etmiştim. Yanında oturan gıcık kız ile göz göze geldiğimiz ilk fırsatta gülmüş ve sonrasında ise gözlerini devirmişti. Şansını zorluyordu belki ama şu an daha önemli bir konu vardı.
Teneffüs zili çalar çalmaz hızlıca Jimin'in yanına gitmiş ve hızlıca olayları anlatmıştım. Her bir kelimemle gözleri açılan Jimin sonrasında bir süre ortadan kaybolmuş ve diğer teneffüse kadar görememiştim. Sonunda buluşabildiğimiz bir an ise her şeyi tek tek anlatmıştı bana.
¨Öncelikle sevgili arkadaşım, ikisi arasında kalmış olduğun için sana acıyorum. Hoseok ve Taehyung ortaokuldan beri birbirlerini sevmiyorlarmış, geçmişte yaşadıkları bir olay olduğu ve bu olayı sadece ikisinin bildiği söyleniyormuş. Herkes Taehyung için kötü konuşuyor ama bazı kişiler Hoseok'un daha kötü şeyler yaptığını söylüyor. Anlayacağın, sen bu işin içinden ananın ruhunu da ortaya koysan sıyrılamazsın.¨
Duyduklarımı sindirmeye çalışıyorken aklıma takılan bir başka konu daha vardı. Bunları nereden öğrendiği, çünkü bunları bilen kişinin geçmiş hakkında da bir bildiği olmalı diye düşünmüştüm. Jimin'e sorduğum sırada tahmin ettiğim gibi Namjoon'dan öğrendiğini söylemişti.
Namjoon, 12. sınıflardan ve okulun her şeyini bilen biri olduğu için eğer bir şey öğrenmek isteyen olursa ona koşardı. O her şeyi biliyorken onun her şeyini bilen tek kişi ise SeokJin'di. İkisi birbirinden ölesiye nefret ediyordu çünkü her zaman yarış içinde olurlardı ve Namjoon ilk kez birinin hakkında bir şeyler öğrenemiyordu.Her şeyi öğrenmiştim ancak Taehyung hala ortlıkta görünmüyordu. Kafama takmak istemesem bile ister istemez endişeleniyordum.
Okul çıkışına kadar Hoseok ile konuşmamaya çalışmış nedensizce, onun Taehyung'a bir şeyler yaptığını düşünmüştüm.Jimin işi çıktığını ve eve benden sonra geleceğini söylediği için tek kalmış ve eve doğru yürüyordum. O sırada arkamdan adımın seslenilmesi ile dönmüş ve Hoseok'un yanıma geldiğini görmüştüm. Daha ne olduğunu bile anlamadan elini belime sarmış ve benimle birlikte yürümeye başlamıştı. Evet, bu çocuk sınırlarını zorluyor gibiydi. Yalan bir gülümseme ile ayrılmaya çalışırken birinin kolumu çekmesi ile sendelemiştim. Bir yanımda Hoseok ve diğer yanımda bütün gün ortada olmayan Taehyung vardı ve ben ağlamaklı bir sesle Jimin'e küfürler saydırıyordum. İkisi de kolumu çekiştiriyorken sonunda kollarımı onlardan kurtarmış ve hızlıca eve doğru yürümeye başlamıştım.
Eve geldiğim sırada biri kolumdan tutup aynı hızla duvara yaslamıştı beni ve ben korku ile gözlerimi kapatmıştım. Gözlerimi yavaşça açtığım sırada ise çok tanıdık olan gözlerle buluşmuştu gözlerim. Taehyung'un gözleri ile.
Bir süre yüzümü izledikten sonra derin sesi ile konuşmaya başlamıştı.¨Yarın yerine dön Jeon. Bir daha tekrarlamak istemem.¨
Bana ısrarla Jeon demesine mi yoksa emir verip beni korkutmasına mı sinirlenmiştim bilmiyorum ama onu kendimden uzaklştırıp hızlıca eve girmiştim. En son duyduğum şey ise küçük bir küfür savurup sinirle oradan ayrılmış olmasıydı. Başıma bir bela almştım ancak bu bela en çok kalbime zarar veriyor gibiydi.
***
Lisede sınav varmış...
Bunu atıp, Allahıma kavuşmaya gidiyorum.
Her şey Taekook kadar güzel değil işte :(