İngiltere’nin ufak bir kasabasında yaşayan Lou sıradan be çoğu insana göre basit bir hayat yaşayan genç bir kadındır. Bir gün çok sevdiği işini kaybeder ve hiçbir özel eğitimi olmadığı için bir süre farklı işlerde tutunmaya çalışır. Hiçbirinde umduğunu bulamayınca karşısına çıkan bakıcılık işini kabul etmek zorunda kalır. Söz konusu bakıcılık olunca yaşlı birini beklerken karşısına 25 yaşında yakışıklı bir adam çıkar.
Will yıllardır hayatı doyasına yaşamış, hayatı kendine göre şekilendirmiş biri iken geçirdiği kaza sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır. Sadece el parmakları dışında başından aşağısını hissedemeyen ve hareket ettiremeyen Will için tek kurtuluş kendisini öldürmektir.
Lou ile Will ilk başlarda pek anlaşamazlar ve sürekli birbirleri ile uğraşırlar. Fakat zamanla bu arkadaşlığa dönüşmeye başlar ve birbirlerini daha iyi anlarlar. Fakat Lou acı bir gerçeğe kulak misafiri olur. Will hayatına son vermek istemektedir ve son intihar girişiminden sonra ailesi ile anlaşma yapmıştır. Altı ay kendini öldürmeye teşebbüs etmeyecek fakat sonrasında İsviçre’ye gidip yasal olarak hayatına son verilecektir. Ailesinin önünde Will’in fikrini değiştirmeleri için altı ay vardır.
Lou bunu öğrenince işi bırakmak ister. Fakat Will ilk defa biri ile bu kadar yakınlaşmıştır ve ailesi Lou’dan kalmasını ister. Bunun üzerine Lou Will’in ailesi ile bir anlaşma yapar. Lou Will’e yeniden hayatı sevdirmeye kararlıdır ve ailesi bunun için ona tüm imkanları sağlayacaktır. Ailesi Lou’nun isteğini kabul eder ve Lou çalışmalarına başlar.
Planlar ilk başta pek de istediği gibi gitmez ama zamanla Will’e daha fazla yakınlaşır ve daha güzel vakit geçirirler. Aralarındaki yakınlaşma git gide artar ve sonunda birbirlerine aşık olduklarını anlarlar. Birlikte çıktıkları tatilde Lou daha fazla kendini tutamaz ve aşkını itiraf eder. Dahası herşeyi bildiğini ve Will’in onunla birlikte hayatı paylaşmasını ister. Ve Will son kararını verir...