İksir Dersi

478 25 1
                                    

Sabah uyandım. Günlük işlerimi halledip gömleğimi, eteğimi ve cübbemi giydim. Slytherin yatakhanesinden çıktım ve ortak salona indim. Slytherin masasına oturup kahvaltı yapmaya başladım. Yanıma Theodore geldi.

Theodore:
- Bacımwater nasılsın?

Ellie:
- İnsan gibi.

Theodore:
- Çok komik!! Gülmekten katılacağım gerçekten.

Theodore benle takılırken diğerleri de gelmeye başlamıştı. Draco karşıma, Blaise Draco'nun yanına, Pansy benim yanıma, Theodore diğer yanıma, Crabbe ve Goyle'da Blaise'in yanlarına geçmişti. Sohbet etmeye başladık. O sırada altın üçlü de geldi. Gryffindor masasına oturdular ve bana bakmaya başladılar. Onlara sonra anlatırım bakışı attıktan sonra bizimkilerin sohbetine döndüm...

◍◍◍◍◍◍

Ders iksirdi. Snape daha gelmemişti. Altın üçlünün yanına oturdum.

Harry:
- Ne oldu, onların yanına oturmaya başlamışsın.

Ellie:
- Pansy dün odama geldi, ateşkes yapmak istedi. Bende kabul ettim.

Ron:
- Ne yaptın, ne yaptın?!

Ellie:
- Dostluk isteklerini kabul ettim.

Hermione:
- Umarım sana iyi davranırlar.

Biz böyle konuşurken Snape cübbesini dalgalandıra dalgalandıra içeri girdi. Konuşmaya başladı.

Snape:
- Konuşmayı bırakın. Sizi 3 kişi şeklinde eşleyeceğim ve siz de küçültme iksirini yapacaksınız.
Harry, Ron ve Pansy; Crabbe, Blaise ve Seamus; Hermione, Astoria ve Dean; Theodore, Goyle ve Parvati; Draco, Neville ve Ellie...

O birsürü isim sayarken ben Neville'ı alıp Draco'nun yanına geçtim. O sırada Snape isimleri sıralamayı bitirmişti.

Snape:
- Tarif, tahtada.

Asasını tahtaya doğrulttu ve tarif tahtada belirdi.

Snape:
- Gereken malzemeleri kitaptan bulabilirsiniz. Bir buçuk saat boyunca buradayız. Bu zamanı iyi kullanın.

Neville:
- Şeyy... Siz Malfoy'la yapın.

Neville'ın yanına oturdum. Elimi omzuna koydum.

Ellie:
- Olur mu öyle, birlikte yapacağız. Kalk bakalım. Draco, sende gel.

Kitabımı aldım ve malzeme dolabına yöneldim. Neville utanarak kalkarken Draco da oflayarak peşimden geldi.

Ellie:
- Şimdi... Kurbağa derisi lazımmış. Sinek kanatları,Tek boynuz özü, Yılan pulu,  Papatya kökleri, Ateş tohumu, Aytozu, Çiriş otu ve Habeşistan büzüşmüş inciri.  Neville sen kazanın altını yak, bizde Draco'yla malzemeleri alıp geliyoruz.

Neville başıyla onaylayıp masaya gitti. O gidince Draco konuşmaya başladı.

Draco:
- Neden bu kadar iyisin?

Ellie:
- Ne?

Bir yandan Draco'yla beraber malzemeleri kucağımda topluyordum.

Draco:
- İyilik meleği gibi dolaşıyorsun etrafta. Kimseye kötü davranmıyorsun. İnsanlar sana bulaşmadıkça sende onlara bulaşmıyorsun.

Ellie:
- Bana kötü olmak öğretilmedi...

Draco başıyla onayladı. Diğer iksir malzemelerini de toplayıp masaya döndük.

Ellie:
Şimdi... Kurbağa derisi, sinek kanatları ve tek boynuz özünü ekleyip sağa doğru 15 dakika boyunca, sonra da sola doğru 6 dakika boyunca karışturuyormuşuz. Neville, bunu sen yapmak ister misin?

Neville:
- Olur.

Neville yapmaya başladı.  Draco ise homurdanıp duruyordu.

Ellie:
- Ne oldu Draco?

Cevap vermedi. Bende önüme döndüm.

Hepimiz sırayla malzemeleri koyduk, karıştırdık.

◍◍◍◍◍◍

Snape:
- Hımmm... Longbottom'la yaptığınıza bakarsak gayet iyi bir performans çıkarabilmişsiniz Mr. Malfoy ve Mrs. Potter.

Ellie:
- Profesör Snape, bu iksirin çoğunu Neville yaptı. Biz Draco'yla malzemeleri vermekten başka birşey yapmadık. Eminim ki baskı altında olmadıkça Neville de gayet güzel şeyler başarıyordur. Aynı bu iksirde olduğu gibi..

Snape cevap vermeden uzaklaştı. Bende diğer grupların yaptığı gibi iksiri minik, tıpalı bir şişeye koydum. Tıpasını sıkıca kapatıp üzerine Neville, Draco ve kendimin ismini yazıp masaya bıraktım. Draco da kazanı aklapakla büyüsüyle temizlemişti.

◍◍◍◍◍◍

Ellie:
- Hermione, saklamana gerek yok. Hem Ron da seni seviyor.

Hermione:
- Beni sevdiğini nereden çıkardın?

Ellie:
- Bak canım, ben Harry Potter kitaplarını 12 kez okuyup 9 kez izlemiş bir insanım. Sizin yaşadıklarınızın her ayrıntısını biliyorum. Sadece sizin bu gönül işlerinizi biraz daha hızlandırmak istiyorum. Sizi halledeyim, Hinny shipinin gerçekleşmesi için çalışmalara başlayacağım.

Hermione:
- Peki, ben yatakhaneye gidiyorum. Geliyor musun?

Ellie:
- Hayır, burada müzik dinleyerek ruhumu tazelemek bana çok daha iyi bir seçenek gibi geliyor.

Hermione:
- Ya yakalanırsan?

Ellie:
- Büyüler ne güne duruyor?

Göz kırptım. Hermione de gülerek Hogwarts'a yürümeye başladı...

Hi Bacımsular!! 591 kelime!! Upuzun yazılılı bir dönemden yeni çıktık.  Bu hafta bir denemem kaldı. Ondan sonra Kıbrıs'a gideceğim için daha fazla bölüm gelebileceğini düşünüyorum. Sizleri seviyorum. Benle kalın, sihirli günlerde kalın!! ♡♡♡♡♡♡

Ellie Diana Potter ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin