PROLOG

1.1K 23 0
                                    

Yıllar Sonra yeniden yazılıyor. Okumak istiyor musunuz? O zaman sizi buraya alayım. Her şeye en başından başlayıp Selin, Alp ve Melek'i okumaya hazır mısınız?

 Her şeye en başından başlayıp Selin, Alp ve Melek'i okumaya hazır mısınız?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tür: Romantik - Yetişkin Kurgu

Tüm Hakları Saklıdır.

Aydan karşıma oturmuş beni ikna etmeye çalışırken, onun anne olmadığı için beni anlamadığı düşüncesiyle sarınıp sarmalanmıştım. Gerçekte buydu zaten, beni anlamazdı. Annem küçükken bize böyle söylediğinde saçma bulurdum bunu ama durum böyleydi işte. Çağrıldığım tıp konferansına gitmem adına yaptığı ısrar bir yana bende istiyordum bunu ama ardıma bile bakmadan evladımı bırakamazdım. Ben böyle bir anne değildim ve kızım olmadan, Melek'im olmadan bir dört ay geçirebileceğimi de sanmıyordum doğrusu. Burnumda tüterdi kokusu, görmek, sarılmak isterdim yavruma. "Bu fırsatı kaçırmamalısın Selin. Ya bak ben bu fırsatı yakalayabilmek için ömür boyu bekar kalmayı seçerdim."

Onaylamaz bir bakış attıktan sonra bacak bacak üstüne atıp arkadaşıma baktım. Aydan buna benzer sözlerini etmeye ve beni ikna etmeye çalışmaya devam ediyordu hala. Beni ikna edene kadar da durmaya niyeti yoktu belki ki... "Melek'i ardımda bırakıp gidemem." Dememle, dudaklarını ıslatıp saçlarını arkasına attıktan sonra konuşmaya koyuldu.

"Selin kusura bakma ama ben arkadaşın olarak senin bu güzel fırsatı kaçırmana izin vermeyeceğim. Hem bu fırsatı yakalaman Melek'e de güzel olanaklar sağlamana yardımcı olacak. Bunu bir düşün olur mu?",

"Melek'i ardımda bırakamam, anlamıyorsun.",

"Evet, seni anlamıyorum. Senin gibi başarılı, istikrarlı bir kadın böyle bir konuda nasıl bu şekilde davranır? Aklım almıyor doğrusu.",

"Anne olmadan da anlaman mümkün değil hem zaten ben bırakmak istesem de Melek'e bakabilecek kimse yok." Annem son zamanlarda belinden rahatsızdı, ablam ise eşiyle yurtdışındaydı ve bu ay Paris'e geçeceklerdi. Kız kardeşim Pelin ise Ankara'da okuyordu. Kısacası bakınca kalabalık bir ailem vardı belki ama kimseden Melek'e bakmasını rica edecek durumda değildim. Kuzenlerimden zaten böyle bir şey isteyemezdim. Hepsinin kendi çocukları vardı ve yeni bir çocuk daha isteyeceklerini sanmıyordum. Tüm bunları Aydan'a açıkladığımda, Melek'e onların bakabileceğini söyledi.

"Çok sağ ol Aydan ama sizde ortamlar biraz gergin.",

"Babamı kastediyorsan hiçbir sorun olmaz. Yani bak bana, sadece birazcık evde kaldım." Aydan'ın bu sözü üzerine kıkırdamadan edemedim ve daha sonra ayaklandım.

"Sana mis gibi kahve yapacağım yanında da havuçlu kek var.",

"Ooo! Bu arada az önce ki konudan bu kadar çabuk sıyrılamazsın. Selin, acaba Melek'e Alp mi baksa? Sonuçta babası kızına pekala güzelce bakabilir." Alp ile ilgili olan sözleri duyunca gelen gülme isteğine mani olamayarak gülmeye başladım. Alp benim kızıma bakacaktı öyle mi? Kim inanırdı Allah aşkına buna? Bir kere Alp'te çocuk bakacak sorumluluk duygusu olsaydı hala evli olurduk.

"Alp'e bakması için yapma çiçeğimi bile vermem ben.",

"Abartmıyor musun Selin?" Dediğinde kaşlarımı havaya kaldırmıştım ki Aydan konuşmaya devam etti.

"Hiç bakma öyle abartıyorsun. Yıllar geçmiş canım, belki durulmuştur artık Alp'te.",

"Alp mi? Eminim o bar senin bu bar benim geziyordur şu an. Disiplinden, düzenden oldukça uzaktır ve doğruya doğru bir evi olduğunu bile düşünmüyorum. Hatta sık sık evden atılıp Nedim'e sığındığına yemin edebilirim.",

"Amma da yaptın canım? Belki de adam artık düzenli, mütevazı bir hayat yaşıyordur." Hı hı, dercesine başımı sallayarak Aydan'a baktığım sırada konuşuyordu hala.

"Konuştuğumuz adam bir zamanlar senin aşık olduğun ve evlendiğin adam Selin." Soludum.

"Aydan sen bu akşam buraya benim hatalarımı yüzüme vurmaya falan mı geldin?",

"Evet, aynen onu yapmaya geldim. Sen Alp'e ne kadar büyük bir iyilik yaptığının farkında mısın Selin? Sen tek başına çocuk büyütüyorsun, o ise umarsızca hayatını yaşamaya devam ediyor. Artık sence de onun baba olduğunu anlaması gerekmiyor mu? Hem Melek'in de artık babasını yaşaması gerekmiyor mu?" Aydan'ın ettiği bu son sözler benim ona hak vermeme neden oldu. Her bir kelimesinin altına imzamı atabilirdim. Doğru söylüyordu, ben Melek'e zaten beş yıl tek başıma bakmıştım. Alp'te bir dört ay ben gelene kadar idare edebilirdi sanırım hem bu evrede kızımda çok özlediği babasını yaşama fırsatına erişmiş olurdu.

"Biliyor musun Aydan? Haklısın, bundan böyle Alp'in de elini taşın altına koyması gerekiyor. Madem Melek'in babası, madem biz bu çocuğu birlikte yaptık o zaman birlikte bakacağız.
Hazır ol Alp Efendi, sana şahane bir haberim var. Baba oluyorsun!",

"Oh be! Hah şöyle."

Yıllar Sonra  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin