"Ay Yüzlü'm mezuniyet için ne giyeceğini seçtin mi?" Okyanus kafasını dizimden kaldırıp doğruldu. Bu anları daha önce fazlasıyla yaşamıştık ama şu an benim sevgilim olarak, her hangi bir temas halinde bulunması beni deli gibi mutlu ediyordu. Halla inanamıyordum nerdeyse 2 ay olmuştu biz çıkalı ama rüya gibi geliyordu.
"Kilo almışım.. istediğim elbisenin bedenini bulamadım.." üzgün suratı moralimi yerle yeksan ederken, birden yüzünü omuzuma gömüp kollunu karnımın üstüne attı. Kalbim çok özür dileyerek söylüyorum ama 2 aydır alışamadın mı amk Okyanus'un temas manyağı olduğuna!?
Yaklaşık 5 dakika öylece durup kesilen nefesimin düzelmesini bekledim ciddi ciddi..
Okyanus yüzünü omzumdan kaldırıp bu sefer kafasını koyduğunda, kafamı ona çevirdim yüzümüz fazla yakındı çok fazla.. uzansam öpebiliceğim kadar yakın..
Ellini yanağıma koyduğunda bakışlarım dudaklarına kaydı şu an onu öpememem için hiç bir engel yoktu.
Aramızdaki mesafeyi tamamen kapattığında bacağını bacağımın üstüne attı ve bedenini, beni baştan çıkaracağına yemin etmiş gibi bacağıma sürtünerek kucağıma oturdu. Gözlerim reflekse dudaklarına kaydı.
Dilini dudağında gezdirerek gülümserken, bakışlarındaki yoğunluk beni çıldırtıyordu.
"Zili duymuyor musunuz amk? Açın şu kapıyı" Derin mahaleyi ayağa kaldıracağına yemin etmiş gibi bağırıp kapıya vurduğunda yerimde sıçradım.
"Evde yokmuşuz gibi davranırız" ellini boynumda gezdirip aşağıya doğru kaydırdığında kendimi toparlayıp ellini durdurdum.
"Ev onun evi. Komşuları başımıza toplayacak. Lütfen dur artık." Yalvarırcasına çıkan sesime lanet ettim. Aksine devam etmesini içten içe istesem de Kapıya hayvan gibi vuran Derin yüzünden istemek gibi bir durum kalmıyordu.
"Ama hayırr evimde sevişiyor musunuz?"
"Hadi bebeğim kalk üstümden" yüzünü asmış kafasını salladı kısaca.
Aniden eğilip göğüs kafesimi sesli bir şekilde öptü ve kalktı. Saliseler içinde gerçekleşen olayla bilincim beni terk ettmişti çoktan.
Okyanus kapıyı açmış Derin'le tartışıyorlardı galiba. Seslerinden anladığım kadarıyla..
"Seviştiniz mi lan evimde"
"Malesef."
"Nasıl malesef? Benim için mi malesef yoksa sizin için mi malesef" cırlayan sesi kulaklarımı kanatırken bilincimin geri geldiğini yeni fark ettmiştim.
Allah razı olsun ya. Erken geldin.
ağlamaklı suratıyla gülmek istesemde şu an hiç sırası gibi görünmüyordu..
"Sevişmedik. Sen niye bu kadar sinirlisin?" Sesimle bakışları beni bulduğunda derin bir nefes aldı ve koltuğa az önceki Okyanus'un yerine oturdu.
"Ya Masal sırf kısacık elbiseyi giymesine izin vermedim diye mağazada ağzıma sıçtı. Neymiş ben sevgiliyim diye hayatına karışamazmışım" Aptal ya bu kız.
"Sen kim köpek karışıyorsun kızın ne giyeceğine? Salak gerizekalı" Okyanus bu konuda hasas olduğu için kendini tutmadan Derin'i sövmeye devam ettiğinde kaş göz işareti yaparak durmasını söyledim. Bakışları gözlerime çarptığında dudağını birbirine bastırdı.
"Ne kızıyorsun be"
"Sevgilisi olsan da karışamazsın kıza"
"İyi be tamam. Zaten dinlemedi beni of o elbise üstünde efsaneydi. Sanırım bu gece katil olacağım.." söylene söylene merdivenlere çıktı.
