Pansy'lerle ateşkes yapmamızın üzerinden yaklaşık 4 ay geçmişti. Sirius Black'in East kasabasında (ismi kendim uydurdum) görülmesi dışında herşey normaldi. Malfoy'un koluna birşey olmadığı için maçta o da oynamıştı, Harry yenmişti. Harry'nin Nimbus 2000'i kırılmamıştı. Bense daha çok bizim Sly grubuyla takılıyordum ama golden trioyla da samimiydim.
Bugün yılbaşıydı. Ortak salon mükemmel süslenmişti. Hagrid'den bile büyük bir sürü çam ağacı ortak salonun yanlarına dizilmiş ve en güzel süslerle süslenmişti. Herşey mükemmeldi.
Altıma siyah bir pantolon, üzerime beyaz bir kazak ve bot giyip ortak salona indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Temsili)
Dumbledore konuşmaya başladı.
Dumbledore: - Evet arkadaşlar, bu sene iyi anılarıyla kötü anılarıyla geçti. Biliyorum, ruh emiciler bize sıkıntı çıkardı ama bir Hogwarts yılının yarısını atlattık. Şimdi, size tek bir kelime söyleyeceğim. Yumulun!
Masanın üzerinde mükemmel yiyecekler belirdi. Hemen yemeye başladık. O sırada Pansy koluma vurdu.
Pansy: - Hişt, biri senden gözlerini alamıyor.
Pansy'nin gözleriyle gösterdiği yere baktım. Draco, dirseği masada, avucu yüzünde dalgın dalgın bakıyordu. Omuz silktim.
Ellie: - Dalmıştır.
◍◍◍◍◍◍
Yemeğimi bitirdim ve Slytherin Ortak Salonu'na doğru yola çıktım. Tam o sırada bir el kolumu tutup beni sürüklemeye başladı.
Ellie: - Napıyorsun?!
Draco: - Sirius Black, şatoda. Seni ortak salona götürüyorum.
Başımla onayladım.Ortak salona geldik. Herkes telaş içinde koşuşturuyordu. Bazıları arkadaşlarıyla hararetli hararetli Sirius Black'in nasıl olupta şatoya girdiğini tartışıyordu. Harry'nin yanına gittim.
Ellie: - Harry, bir gelir misin?
Harry başıyla onayladı. Yürümeye başladım, o da peşimden geldi.
Harry: - Noldu?
Ellie: - Sirius Black, masum. Asıl suçlu Peter Pettirgrew. Simdilik bunları söylemem yeter. Tam olayları sonra anlatırım. Ama bundan Hermione'ye de Ron'a da bahsetme. Onlarda masum ama benim bir planım var.
O sırada arkamdan gelen sesle oraya döndüm.
?: - Binalara göre ayrılıyoruz. Bizim yanımıza gel.
Ellie: - Tamam Pansy, geliyorum.
Tekrar Harry'e döndüm.
Ellie: - Dediğimi unutma. Bu dediklerimi kimseye söyleme.
Harry: - Tamam.
Slytherin'lerin olduğu yere doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Mor uyku tulumunu alıp bizimkilerin yanına yerleştim. Pansy'nin yanına yattım. Biraz sonra da Draco uyku tulumunu alıp yanıma geldi. Çok geçmeden uyuduk.
◍◍◍◍◍◍
Sabah uyandığımda hâlâ ortak salondaydık. Percy gelip konuşmaya başladı.
Percy: - Odalarınıza gidebilirsiniz. Odaların hepsi arandı. Sirius Black kaçmış!
O sırada Ron geldi.
Ron: - Dumbledore seni çağırıyormuş. Söylememi istedi.
Ron'a teşekkür edip Dumbledore'un odasına doğru gitmeye başladım. Odasına vardığımda parolayı söyledim.
Ellie: - Tükürenbilye!
Baykuş hareket etmeye başlayınca merdivenlere atladım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. İçeride Dumbledore ve Fudge vardı.
Dumbledore: - Evet Ellie, şimdi Fudge'a tüm gerçekleri ve Fudge'ın yapması gerekenleri anlatır mısın?
◍◍◍◍◍◍
Herşeyi anlatmıştım. Planım şuydu: Azkaban'daki tüm ölümyiyenleri öldürtecektim. Ama bunu hiçbir gazeteye basmayacaklardı. Ron'a da iki dakika çaresini alabilip alamayacağımı, onun için özel kür aldığımı söyleyecektim. Tam o sırada Lupin gerekli büyüyü yapıp onu Pettirgrew haline dönüştürecekti. Sonra da o öldürülecekti. Devamını sonra düşünecektim. Kısa vadeli hedefim buydu. Ayrıca Umbrige'in öldürülmesini emretmiştim. Acı çeke çeke ölecekti.
Fudge hemen girişimlere başlayıp Azkaban'daki ölümyiyenleri öldürtmüştü. Artık Sirius Black aranmıyordu ama kimsenin bundan haberi yoktu. Umbridge de crucio yapa yapa öldürülmüştü.
◍◍◍◍◍◍
Yeni Yıl olduğu için ders yoktu. Bende ortak salona doğru yürüyordum.
Remus yanıma geldi.
Remus: - Bugün mü yapacağız?
Ellie: - Evet.
Altın üçlünün yanına gittim.
Ellie: - Ron, Scabbers'ı bir alabilir miyim? Onun iyileşmesi için bir solüsyon buldum.
Ron elime verince Lupin ona büyü yaptı ve Peter Pettirgrew'a dönüştü. Aynı anda kapılar açıldı ve Dumbledore, McGonagall, Fudge ve birçok kişi içeri girdi. Girdikleri an kapılar kapandı ve kilitlendi. Ron da Pettirgrew kadar şaşkın bir şekilde etrafa bakıyordu.
Ellie: - Gel Ron, sana herşeyi anlatayım. Harry, Hermione sizde gelin.
568kelime!!! Arkadaşlar bu bölüm çok saçma sapan oldu ama umarım sevmişsinizdir. İşleri biraz hızlandırmak istedim. Sirius'u yarı tatil için gitmeden önce kurtarmak istiyorum. Neyse, görüşürüzzz! ♡♡♡♡♡♡
