Bir dakika.. bu bu nasıl olur. O burayı nerden biliyordu. Yoksa hatırlıyor mu? Hemen ağaçların arkasına saklandım. O beni görmüyordu. Ama ben onu görüyordum. Nasıl hatırlar ki burayı o. Onu izlemeye başladım. Oturdu hamakta ve uzandı yerime. Ve bir şeyler konuşmaya başladı. İleriye gitmeye kalktım onu duymak için.Fakat ses çıkarttım. Benim zaten hangi içim yolunda giderki. Hay lanet diye sessizce küfür etdim.
Beni görmüştü. Ağacın arkasından çıktım ve-selam. Nasılsın.
Dedim. Şaşkınca yüzüme baktı.
-selam. Sen ne yapıyorsun burda.
Korkmuştu. Gözlerinden anlıyordum. Acaba neden korkmuştu.
Uzatmadım ve yanına oturdum biralarlar birini aldım ve açtım. Oda konuşmadı zaten.-annem öldü. Hıh yani kendini öldürdü. Neymiş bana fazlalıkmış. Benim zaten kimsem yoktu ki. Nasıl bana fazlalık ola bilirdi.
Kendi kendime konuşuyordum. Beni duyuyordu ama beni dinlemiyordu. O da.
Hiç bir şey demedi ve sadece manzaraya bakmaya devam etdi. Yüzüne bakmaya başladım. Ona bakyığımı anlamıştı. Ve yüzünü bana çevirdi. Kahverengi gözlerinde hiç olamyan mavi denizler gördüm. Öyle bir baktı ki sanki içim eridi. Ben onu kalbimde ne çok yere koymuçum meğer. Kalbim ağzımda atıyordu. Bu garip durumdan kurtulmak ister gibi kafasını çevirdi. Ama ben ne kafamı, nede bakışlarımı çevirdim.
-benim babamda öldü. Yani evi terketti araba kazasında. Annemde alkolikti ve uyuşturucu kullanıyordu. Birde sevgilim vardı.
Nefes alış verişleri duraksadı. Ve bana baktı. Ona onu anlatacaktım. Ne güzel. Kendisinden haberi olmayan birine onu anlatmak çok can yakıcıydı. Ama sanki paniklemişti yani garip olmuçtu bir tam çözemedim.
-oda kaza yaptı ve beni unutdu. Hatırlamadı beni. Kahverengi gözlerinde denizleri gördüğüm kişiydi o. Teni almış beyazlığını aydan,saçlarıysa geceden. Beni zor günülerimde dipten çıkaran kişiydi. Ama beni dipten çıkaran kişi olduğu için yok o olduöu için sevdim onu. Ama şuanda galiba nişanlı.
Acaba hatırlar mı diye ihtiaml verdim. Ama bu ihtimal sadece 1 salise felan aklımda kaldı çünkü şuan yanımda oturuyordu. Sesini bile çıkarmıyordu sadece yeni doğan güneşe bakıyordu.
-bu günde yanımda olsa acaba yine dipten çıkarır mı diye düşünüyorum. Ama o gelse ben dertlerimi unuturum galiba. O kadar ona dokunmayı özledim ki şuan yakınımda olsa bile ona dokunup öpemem,kucaklayamam.
Derin bir iç geçirdi. Kafasını sola çevirdi. Gözleri mi doldu onun. Elimi çenesine koyup kafasını kendime çektim ve neden ağladın bakışı atdım.
-hiç sadece bu çok üzücü bir durum. Belkide seni unutmaya mecbur kalmıştır. Ve oda seni seviyordur. Belkide daha kötü şeyler olmuştur.
-o mu? Hiç sanmıyorum. Bence gelecek planlarını kuracak birisini bulmuştur. Bu arada beni dinlediğin için teşekkürler.
Kafasıyla bir şey değil gibi salladı. Ve bana bakmaya başladı.
-sana sarıla bilirmiyim.
Dedim pat diye. Bunu nasıl dedim ben. Gerizekalıyım işte. Hemen kalkmaya yeltendim. Ama kolumu tutdu.
Göz bebekleri büyüdü. Kafasıyla evet şeklinde salladı.
Kollarımı boynuna geçirdim ve sarılmaya başladım. İçimde kabaran yoğun özlem duygusu azalmıyordu. Ama artmıyordu da. Bunu nasıl kabul etmişdi. Kesin halime acıdı. Belkidr benim hakkımda kötü düşünüyordur. Ama şuan bu önemli değildi. 3 yıl sonra en güzel andı. Kokusunu çaktırmamaya çalışarak kokladım. Bir az daha öyle kaldık. Ondan uzaklaştım. Ve gözlerine bakmaya başladım. Umarım gözyaşlarımı görmezdi. Çünkü gözyaşlarımı görürse daha çok akmaya başlardı. Burnumda sancı vardı. Sanki bunun tarifi yok gibi. Garipti. Gözlerim istemsizce doluyordu hep.Kafasını bana yaklaştırmaya başladı. Ben çok panikliyordum böyle durumlarda. Heyecandan tırnaklarımı elime geçirdim. O dudaklarını daha çok yaklşatırdı. Aramızda çok az bir mesafe kaldı. Sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. Ama bunu yapamazdım. Kendi mutluluğum için başkasının mutluluğunu bozamazdım. Ondan hızla uzaklaştım ve ayağa kalktım.
"Hayır! hayır! Bunu yapamam! Yapamayız! Bu yanlış! Olmaz! Yani hayır. Lütfen beni yanlış anlama. Sen nişanlısın. Bak olmaz tamam mı. Bunu yapamam."
Sona doğru sesim daha da kısılmıştı bağırmaktan.
Sayıklıyordum. Gözlerim acıyordu. Bu gün ne kadarda çok ağlamıştım ama.Ben titremeye başladım. Yere çömelmiştim,kulaklarımı tutup aynı şeyleri söylüyordum.
Ve birden bir şey oldu. Bana sarıldı. Ve ben çömeldiğim şekilde kaldım. Öylede beni kucağına alıp hamağa uzandı. Yani şuan kucağlndaydım.
"Sakinleş. Tamam yok bir şey. Geçti. Lütfen ağlama. Bak geçti ağlama."
Sesinde endişe ve pişmanlık vardı. Bunu anlamak zor değildi.
Saçlarımı okşuyordu. Uzun zamandan sonra biri ilk defa kırık olan, kötü yıpranmış saçlarıma dokunuyordu. Kafama hafif bir öpücük kondurdu galiba. Ama tam hiss etmedim.Yıldızları birlikte seyretmeye başladık. Onun kokusuyla uyuyacaktlm bu gün. En azından bir günde olsa yalnız olmayacaktım.