(BEEP BEEEEEEEPPPP!!!! YOROBUUUUUN! MELONUZ GELDİİİİ! YENİ KİTAP BAŞLIYOR! HUHHHH ÇOK ÖZLEMİŞİM🥰 HADİ UÇUN UÇUN UÇUN OKUYUN🥰)
(Min Runhae'nin ağzından)
-Kes sesini aptal! Uyandır şunu da imza defterini verelim! Diyerek Bomha'ya kızdım. Bana burun kıvırıp önüne döndü. Kalemini masaya bırakıp kalktı ve yan masadaki Seungmin'i dürtüklemeye başladı.-Seungmin! Seungmin-ah! Kalk. Kalksana serseri! Diye kızdı ona. Seungmin uyuşuk uyuşuk gözlerini açarak kafasını kaldırdı.
-Huh? Diye mırıldandı.
-Al şunu doldur da defteri teslim et. Biz kantindeyiz. Dedim ve defteri önüne atıp ilerledim. Ben, Bomha ve Seungmin ortaokuldan beri arkadaştık. Benim babamın ufak bir tavuk dükkanı vardı. Ailecek orayı işletirdik. Bomha, Gonghae Fashion'ın babasından sonra kalan som varisiydi. Seungmin de Eğitim Bakanının oğluydu. Kantinde oturup aynı yemeklerimizi aldık ve sonra Seungmin de bize eşlik etti. Sessiz sakin yemek yiyorduk. Seungmin tabağını bitirip ağzını silerken önüne bir şişe su geldi. Kafasını kaldırıp bakındı. Bir kız ona tatlı tatlı gülümsüyordu.
-Selam...Seungmin sunbae. Ben 1.sınıflardan Yoojin.
-Merhaba! Dedi ve suyu alıp içti. Ardından tek dikişte bitirdiği şişeyi masaya atıp ayaklandı.
-Ben vokal dersime gidiyorum. Diye kısa bir not düşerek aramızdan ayrılmıştı. Konservatuarda okuyunca hepimizin ayrı bi alanı vardı. Ben piyanist olma yolundaydım, Bomha, giyim sektörüne gireceği için modellik üzerine eğitim alıyordu. Seungmin de bol bol idol olma hayalleri üzerine yoğunlaşmıştı.
-Ben de Müzik tarihi dersine gidiyorum. Dedim ve ayaklandım.
-Beni de bekle. Dedi Bomha. Birlikte kalkıp kantinden ayrıldık. O, çekim dersine gidince ben de kendi sınıfıma girdim. Bugün Bethoven'ı işleyecektik. Tam 4 aydır bu konu üzerinde çalışıyorduk. Bu adam...o mükemmel bi olaydı. Gerçekten. Dersin ortasında bir kızın bana seslendiğini duydum. Dönüp ona baktım.
-Efendim?
-Seungmin'in numarasını verir misin? Dediğinde dümdüz suratına baktım.
-Hayır. Dedim ve önüme döndüm. Bu hep böyleydi. Seungmin...o bir devrimdi. Sesi kusursuzdu, yakışıklıydı, popülerdi, havalıydı. Kim Seungmin! Başa belaydı. Göz devirip dersi öyle bitirince okuldan ayrılıp yurda geçtim.
(Kim Seungmin'in ağzından)
Vokal dersim bitince otoparka indim. Eve geçecektim. Çok yorgun hissediyordum. Arabamın kapısını açacakken birini önünde öylece durup ağzını elleriyle kapatıp arabama baktığını gördüm. Arabamın güzelliğine mi bakıyor yoksa bir sıkıntı mı var anlamak için bakındım. Çizik! Kalbim durdu. O derin ve uzun çiziğe bakakaldım.-Şey...ben...yeni geldim. Bisikletimle geçiyordum ki...birden...pardon...gerçekten. Şöööyleee geçiyordum birden bi-
-OTOPARKTA BİSİKLETİNLE NE YAPIYORSUN? Diye hızımı alamadan bağırdım. Donup kalmıştı. Ahlayıp vahlayıp çiziği inceledim. Nereden baksan 30 santim vardı. Ayaklanınca kızın bisikletine binip sürmeye başladığını gördüm.
-YHA! YHAAAA! BUNU SEN ÖDEYECEKSİN ANLIYOR MUSUN? YHA!...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rivalry Days
Roman pour Adolescents-Üniversitede oldukça popüler ve zengin eğitim bakanının işe yaramaz oğlu, 10 parmağında 10 marifet yetenekli bir kız ile kapışır da iddalara girerse ne olur?...Ahhh! Sanırım biraz çekişmeli olacak!