Dışlanan Renk⚫

64 8 38
                                    

- "L  Lütfen y yap ma"

Dedim korkudan acınacak gözlerle biliyordum ki bunlar son cümlelerimdi.

+"Seni öldüreceğimi söylemiştim değil mi ibne!"

- "yaşamak istiyorum!"

+"Sen yaşama şansını ibne olduğun gün kaybettin orospu çocuğu."

-"Değilim ben. O söylediğim şey değilim! Ben ibne değilim, b b ben sadece sevdim anlıyor musun!"

Sözümü bitirdiğim anda karnıma sert bir tekme attı onun acısıyla yere düştüm bu sefer de yüzümü yumruklamaya başladı.

+"Orospu çocuğu ibne! Bir daha söylesene!"

Hiç durmadan yumruk atıyordu,onu durduramıyordum ona gücüm yetmiyordu.

Üstümden kalktığında kesik kesik nefes alıyordum. Güneş en tepeden bana bakıyordu, Çiçek tarhlarıyla dolu bahçeden gelen enfes kokular, sonra annem aklıma geldi bana her akşam anlattığı o hikaye geldi

Küçük İstavrit; yiyecek bir şey sanıp, hızla atıldı çapariye…
Önce müthiş bir acı duydu dudağında.
Gümbür gümbür, oldu yüreği.
Sonra hızla çekildi yukarıya.
Aslında hep merak etmişti: Denizlerin üstünü.
Neye benzerdi, acaba gökyüzü?
Bir yanda büyük bir merak.
Bir yanda ölüm korkusu…
‘‘Dudağı yarıklar’’ denir ya, şanslıdır onlar.
Hani görüp de gökyüzünü, insanı…
Oltadan son anda kurtulanlar.
Ne fayda, balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu.
Küçük İstavrit, anladı yolun sonunu.
Koca denizlere sığmazdı yüreği.

Oysa şimdi yüzerken, küçük yeşil leğende, cansız uzanıvermiş dostlarına, değiyordu minik yüzgeci. İnsanlar gelip geçtiler önünden. Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine. Yavaşça karardı dünya. Başı da dönüyordu. Son bir kez düşündü derin maviyi. Beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu…

İşte tam o anda, eğilip aldım onu.
Yürüdüm deniz kenarında.
Bir öpücük kondurdum başına.
İki damla gözyaşından ibaret.
Sade bir törenle saldım denizin sularına.
Bir an öyle baka-kaldı.

Sonra sevinçle dibe daldı. Gitti, tüm kederimi söküp atarak. Teşekkürü de ihmal etmemişti: Birkaç değerli pulunu avuçlarımda bırakarak. Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme. Sorar gibiydiler, ‘‘Neden yaptın bunu?’’ diye. Demedim. Ama demek istedim:

‘‘Bir gün bulursam kendimi, yeşil bir leğende Küçük İstavrit kadar çaresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye’’.

Beni kurtaracak kimse yoktu.
Ne annem
Ne bir başkası
  Gözlerimden yaşlar akıyordu belki de korktuğumdan belki de yaşamak istediğimden. .

+ "Geber ibne!"

Silahını bana doğrulttu ve ateş etti.

Sonusuz sessizlik.

Bir Hikayenin Son Başlığı (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin