Marmara'nın ortasındayım. Çölün göbeğindeki tek vaha. Bir vapurdayım. Vapurun kıç tarafında. Sağımda Kız Kulesi, solumda Galata. Bir şiir değil bu, sana yazdığım. Sislerin içinde gökdelenleri görüp, bakışlarımı suya kaçırdığım. Bir zarf, bir de mazruf. İki kelamın içine dünyamı sakladığım.
Yoldayım. Ne seyyah oldum ne yerli. Bir şehrin kıskaçları arasında kasılıp kaldım. Kapana kısılmış bir deli gibi. Kafamda koca bir atlas varken, betondan bir ormandayım. Dağıldım. Darmadumanım.
Yalnızım, yazıyorum. Yalnızlıkla kazıyorum kelimeleri. Bir vapurun kıç tarafında, rüzgara fısıldıyorum sana söyleyeceklerimi. Şimdi gelsen, biliyorsun, ne yalnızlığım dinecek, ne içimdeki fırtına...
İçimde eski bir alfabe var. İçimde eski kelimeler. Bir kıyıdan diğerine vuran, savrulan kayıp cümleler. Şişenin içinde bir mektup. Ağzında mantar tıpası. Şişenin içinde bir adam, sonu alkol koması.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Hiçkimse'ye Mektuplar
Poetry-Bayan Hiçkimse'ye Mektuplar- Çok yürüyorum. Binaların üst katlarına ve kadınların vücut hatlarına bakıyorum. Ay yirmi yedi yıldır beni takip ediyor. Çok duruyorum. Odamın penceresinden gemileri ve yıldızları izliyorum. Sabah oluyor. Güneş yirmi ye...