Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI

Hiç Farketmeden Her Şeyim Olmuş/42

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

Arkadaşlar rica etsem satır aralarında duygu ve düşüncelerinizi bildirseniz, beğeni verseniz...🤗🤗☺

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Bugün Cihangir beyin anası ile konuştuğu günün üzerinden tam dört gün geçmişti. Konuşmuştu konuşmasına ama değişen de hiç bir şey yoktu. Esma hanım yine aynıydı... Bu dört gündür yüreğim yanıyordu ve çok üzgündüm. Rabb'im affetsin ama hiçbir şeyden tat tuz alamıyordum...
Çok zor geçmişti bu dört gün.

Çünkü Cihangir Bey bana çok kırgındı. Yüzüme bile bakmıyordu doğru dürüst. Halbuki ben bu eve ilk geldiğim günden beri o delici bakışlarını neredeyse yüzümden, üzerimden hiç çekmiyordu...
Dört gündür sadece sağlığımı ve sıhhatimi birde ilaçlarımı kullanıp kullanmadığımı soruyordu.

İşe giderken, işten gelirken
" Hicrannnn!" diye bağıran o adam artık sessiz sedasız çıkıp gidiyordu. Ben yine de O'nu işe uğurlayıp, dönüşünü bekliyordum...
Ama hiç aylardır olduğu gibi haşin ve sert bakışlarıyla, utandıran bakışlarıyla bakmıyordu... Ne kızıyor ne de doğru dürüst konuşup bir şeyler istiyordu...Kızmadığı için mutluydum ama bu durumun keyfini bile süremiyordum...

Canımı çok yakıyordu bu durum... Ben bu adama ne ara bu kadar alışmışım... Her şeyiyle bu kadar benimsemişim ve sahiplenmişim farkında bile değildim... Ama bu olayla farkındaydım ki, bu adam benim hayatımda büyük bir yere sahipti...

O'nun üzüntüsü bile üzüntüm, derdim, kederim olmuştu... Alışmışım ben O'nun o hallerine... Böyle davranması, soğuk davranması bana çok kötü hissettiriyordu.... Çünkü çok fazla kırıldığı açık bir şekilde belliydi...
O yüzden üzülüyorum ya zaten...

Fabrika açılışı için çok yoğundu yine dört gündür...
Tüm gece boyunca ofisinde çalışıyor, yorgun argın sabah ezanından sonra eve geliyor kahvaltısını yapıp yatıyor...

Saat 11 civarı da kalkıp bağları, bahçeleri, işçileri kontrole gidiyor... Akşam yemeğini yiyip tekrar ofisine gidiyor... Ben yine kilerde kendi başıma yatıyorum... Sabah O geleceği vakitte, odasına geceliğini ve sonrasında giyeceği takım elbisesini hazırlıyorum... Banyoyu da ayarlayıp öylece bırakıyorum...

Öncesinden beni zorla banyo sokmaya çalışan adam, Kuşadası'nda O'nunla banyo yapmak istemediğim için beni denize atan adam hiç ağzını bile açmıyor... Bende utandığım için iyi oluyordu bu durum ama böyle soğuk davranması da çok canımı yakıyordu...

Esma Hanım, yine aynı Valide Sultan tavırlarıyla dolanıyor ortalıklarda... Hiçbir şey fark etmedi, yine Emine hanım ve kızlarıyla, bazı ahbaplarıyla aynı şekilde devam ediyordu... Anlayamıyorum bir türlü Esma hanımı, tamam benden nefret ediyor bunu açık açık belli ediyor ve söylüyor.

Ama nasıl olurda oğlunu bu kadar
üze biliyor?
Oğlu, bu kadar çok üzgünken hiçbir şey olmamış gibi davranıyor...
Cihangir bey gibi ailesine düşükün, bağlı ve canını verebilecek bir insana, hayırlı bir evlâda bunlar reva görülemezdi...

Daha benim abim, zavallı anama Cihangir beyin anasına tek bir günün içinde davrandığı kadar, yirmi üç yıldır güzel davranıp, gönlünü almamıştır...
Hemde anam O'nun için canını bile verecek kadar severken...Onca fedakarlıklar yapmışken...

Sanki oğlu Esma hanıma o sözleri etmemiş ve hiç bir şey yapmamış, bana o ilaçları zorla vermemiş gibi devam ediyor... Ne diyebilirim ki, Cihangir Bey tüm herşeyi söyledi.