⋈BVM⋈(15)

155 29 11
                                    

Keyifli okumalar!

"Hı? "
Nöronlarım intihar etmiş, beynim düşünmeyi reddetmiş ve sanırım kalbim durmuştu... 

Az önce beni sevdiğini mi söylemişti o? Yoksa kulaklarım bana şaka mı yapmıştı? 


"Nil, nefes al!"

"Hı?"

Hala olanları idrak edemiyordum. Doruk bir şeyler söylüyordu galiba fakat şokta olduğum için ne yazık ki anlayamıyordum.

"Nil, kendine gel!" Girdiğim şoktan kurtulmak istercesine kafamı iki yana doğru salladım.

"D-Doruk sen ciddi misin? " Rahatlamış bir ifadeyle baktı yüzüme.

"Hiç olmadığım kadar hem de." Bana güven vermek istercesine elimi sıktı. Şu an fark ettim de herkes susmuş bizi dinliyordu.

Etraftakilere kısaca göz atıp yutkundum.

Neden aniden böyle bir şey yaşanmıştı ki?

"Gitmem gerek." Ellerimi ondan ayırdım.

Gitmem gerekiyordu. Düşünmem, bazı şeylere cevaplar bulmam ve en önemlisi kendimle yüzleşmem gerekti.

Bir adım atmıştım ki kolumdan yakalayıp kendine çevirdi beni.

"Nil bir şeyler de! Böyle çekip gitme."

"Doruk her şey çok ani oldu. Beni sevemezsin!" Kafasını onaylamaz bir biçim de salladı. Sanki biraz öfkelenmişti ve yüzünde hayal kırıklığı çok bariz belli oluyordu.

"Böyle yapma. Gitme ve konuşalım." Koluma sıkı sıkı yapışmıştı ve nedense haddinden fazla sıkıyordu.

"Yalnız kalmaya ihtiyacım var tamam mı?"

"Neden?" Yüksek sesle öfkeli bir biçimde bana bağırmış olması beni de sinirlendirmeye yetmişti. Boşta ki elimle onu kendimden ayırmayı başardım.

"Bir an da çıkıp beni sevdiğini söylüyorsun Doruk! Bunu, bunu hazmetmem gerek!"

Bir iki adım benden uzaklaştı. Öfkesi yerini üzüntüye bırakmıştı gibiydi...

"Peki." Tek söylediği kelime buydu. Zaten fazlasını beklemiyordum. Çünkü artık benim de söyleyeceğim bir şeyim yoktu.

Ona son defa bakıp hızlı adımlarla dışarı attım kendimi. O sokaktan ayrılana kadar koşar adımlarla ilerledim.

Beynim patlayacak gibiydi. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum zaten. Anayola çıkmadan öfkemi dindirmek istercesine yumruklarımla, tekmelerimle beyaz kirli duvarı dövmeye başladım.

Seni seviyorum

Bir tekme daha.

Seni seviyorum

Bir yumruk daha...

Bir müddet sonra yorulup nefes nefese kalmış bir biçimde uzaklaştım o duvardan.

Arkamı dönüp sırtımı duvara vererek yere oturdum.

Ben sevmek nedir unutmuşken, duygularımı bunlara karşı kapalı tutmuşken, gelip de bana bunu söylemesi mantıksızdı.

Benin kimseyi sevemeyeceğimi biliyordu. Buna rağmen hiç utanmadan gelmiş beni sevdiğini söylemişti...

Seni seviyorum

BENİMLE VAR MISIN? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin